Çin’den Türkiye’ye Ekonomik Tehdit
02 Mart 2019

Çin’den Türkiye’ye Ekonomik Tehdit

Reuters, Deutsche Welle

Köklü Değişim Medya

Komünist Çin yönetimi, Türkiye’nin Doğu Türkistan’daki zulmü eleştirmesi üzerine ekonomik tehditte bulundu. Taklid ürünleriyle tanınan Çin, siyasi tehdit üslubunda ABD’nin izinden gidiyor. Hatırlanacağı üzere Papaz Brunson davasında, Türkiye ekonomik tehditlere maruz kalmış, Trump bir konuşmasında ‘Onu bırakmalısınız’ dedim. Daha sonra ‘Onu bıraksanız iyi olur’ dedim ve onu bıraktılar açıklamasında bulunmuştu. Türkiye’nin Kuzey Suriye’deki PYD/PKK terör örgütüne operasyon kararı alması üzerine Trump, “Kürtleri vurursa Türkiye’yi ekonomik olarak mahvedeceğiz” tehdidini tekrarlamış ve operasyondan vazgeçilmişti. ABD, Çin ve Rusya, Türkiye ile ilişkilerde sık sık bu tehditleri siyasi enstrüman olarak kullanmayı alışkanlık haline getirdi.

Çin'in Ankara Büyükelçisi, Türkiye'nin Pekin'in Müslüman Uygur Türklerine yönelik politikasına dair söylemlerinin ekonomik ilişkilerin geleceğini tehlikeye atabileceği tehdidinde bulundu.

Büyükelçi Deng Li, Reuters haber ajansına verdiği röportajda Çinli şirketlerin nükleer enerji de dahil olmak üzere Türkiye'deki enerji ve altyapı sektörlerinde yatırımlar planladığını hatırlatarak, "Dostlar arasında anlaşmazlıklar veya yanlış anlaşılmalar olabilir ancak bunları diyalog yoluyla çözmeliyiz. Dostunuzu sürekli kamuoyu önünde eleştirmek yapıcı bir yaklaşım değil" diyerek uyardı.

Deng, yapıcı olmayan bir yöntemin karşılıklı güveni sarsacağını ve bunun da ekonomik ve ticari ilişkilere yansıyacağını vurguladı.

Çinli Şirketler Yatırım Fırsatı Arıyor

Geçen yıl Türkiye'deki e-ticaret sitesi Trendyol'u satın alan Çin'in dünya çapındaki e-ticaret şirketi Alibaba'nın yanısıra, çok sayıda Çinli şirketin Türk Lirası'ndaki değer kaybının yarattığı fırsattan yararlanmak için Türkiye'de yatırım görüşmeleri yaptığı belirtiliyor.

Türkiye’nin Yumuşak Karnı: Ekonomi

Devletlerarası arenada Türkiye’nin yumuşak karnının ekonomik zafiyet olduğu, Trump’ın tehditleriyle iyiden iye ifşa olması, Türkiye ile sorunu olan devletlerin bu yola başvurmasının yolunu açtı. Reel politik ve konjonktür terimlerinin bolca kullanılması, ekonomik tehditler karşısında düşülen durumun maskelenmesine yönelik enstrümanlar olarak göze çarpıyor. ABD, Çin ve Rusya, Türkiye ile ilişkilerde sık sık bu tehditlere başvuruyor.

Büyükelçi Deng, Çin Endüstri ve Ticaret Bankası'nın 2015'te Tekstilbank'ı satın almasının ardından bugün birçok Çin bankasının Türkiye'de yatırım düşündüğünü kaydetti. Yıllık 50 milyar dolardan fazla cari açık veren Türkiye'nin Çin'e karşı dış ticaret açığı da 17 milyar dolar civarında.

Ekonomik ilişkilerin gelişmesi için diplomatik ve siyasi ilişkileri korumak gerektiğini belirten Büyükelçi Deng, bunu Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na da aktardığını belirtti.

BM'de Çin'e Doğu Türkistan Tepkisi

Çavuşoğlu, Salı günü Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi oturumunda yaptığı konuşmada, Çin'in Uygur Türkleri ile diğer Müslüman azınlıklara yönelik hak ihlallerinin ciddi endişe kaynağı olduğunu ifade etmişti.

Çavuşoğlu, Çin'den, dini özgürlükler ve kültürel kimliklerin korunması başta olmak üzere evrensel insan haklarına saygı duymasını beklediklerini söylemişti.