Çavuşoğlu’dan "Ayağı Pislik İçinde Öten Horoza" İltifatlar
07 Haziran 2021

Çavuşoğlu’dan "Ayağı Pislik İçinde Öten Horoza" İltifatlar

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ilişkilerin gerginleştiği 2019 yılında “Ayakları pislik içinde öten horoza” benzettiği Macron’un yönetimindeki Fransa’ya ziyaret öncesi iltifatlarla dolu bir makale kaleme aldı.

ABD ve Avrupa arasında çıkar çatışmaların sürdüğü Libya ve Doğu Akdeniz krizi nedeniyle Türkiye ve Fransa arasındaki gerginliğin yumuşatılması için girişimler sürüyor. Dış siyasette dost ve müttefiği ABD’nin ekseninde hareket eden Türkiye’nin Libya’daki faaliyetleri Fransa tarafından defalarca eleştirilmiş, zaman zaman sözlü çatışmalar yaşanmış ve Akdeniz’de suları ısıtmıştı. ABD’nin Afrika’ya bölgedeki uydularının yardımıyla yayılma stratejisi, Fransa ve Avrupa’nın sömürgelerini kaybetme endişesi ciddi tartışmalara neden olmuştu.

Rasulullah (s.a.v.)’e her fırsatta hakaret eden ve islam’a açtığı savaşı resmen dile getiren Fransa yönetimi ile görüşme öncesi iltifatlar dizen Çavuşoğlu bugün Paris’te görüşmelere başladı.

Fransa ve Türkiye arasında yaklaşık bir yıldır Libya, Suriye, Doğu Akdeniz ve Paris'in Türkiye'nin Fransa'daki İslam etkisine yönelik ithamlarının yaşandığı gergin bir dönemin ardından diplomatik seviyede ilk yüksek temas gerçekleşiyor. Ankara ve Paris'in ilişkileri normalleştirmeye çalıştığı bir dönemde gerçekleşen ziyaret daveti Fransız Bakan Le Drian'dan geldi. Görüşme Fransız Dışişleri Bakanlığı'nda yapılacak.

Çavuşoğlu, ziyaret öncesinde Opinion Gazetesi'ne bir makale yazarak, Fransa ile ilişkiler konusunda "olumlu ve diyaloğa açık" bir üslup kullandı. Türkiye ve Fransa arasındaki ilişkilerin, iki müttefik ülke için alışılmadık bir gerilim döneminden geçtiğini belirterek, Mart ayı başında iki cumhurbaşkanı tarafından yapılan görüşmenin yeniden diyalog şansı tanıdığını hatırlattı.

Paris ziyaretinin "her iki başkentin karşılıklı arzunu yansıttığını" vurgulayan Çavuşoğlu, yakın zamanda iki ülkeyi karşı karşıya getiren konular üzerinde giderek artan bir yakınlaşma oluştuğunu ileri sürdü. Çavuşoğlu, "Türkiye ve Fransa iki dost ve müttefik ülkedir ve öyle kalacaklar. İçtenlikle bağlı olduğumuz bu dostluk ilişkisini bozacak hiçbir yanlış anlaşılma olmamasını sağlamalıyız" çağrısında bulundu.

İki ülke arasında çatışma yaratan konulara tek tek değinen Çavuşoğlu, Suriye konusunda, "Yakın zamanda Fransa ile Suriye konusunda samimi ve verimli görüşmeler yaptık. Müttefiklerimizin PKK/YPG ile iş birliği yapmasına ilişkin anlaşmazlıklarımız, ancak bu iş birliği kesin olarak sona erdiğinde aşılabilir. Kimse, PKK/YPG'nin asıl amacının DAEŞ ile savaşmak değil, Suriye'yi bölmek ve AB ve NATO'nun sınırında teröristler tarafından kontrol edilen bir bölge oluşturmak olduğunu görmezden gelemez. Müttefiklerimiz bu terör örgütünün ulusal güvenliğimiz için tehdit oluşturduğunu ve onu görmezden gelemeyeceğimiz anlamalıdır" ifadelerine yer verdi.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin Libya'da, ülkenin istikrarı ve siyasi birliğinden yana olduğunu, bu çerçevede Fransa gibi, Ulusal Birlik Hükümeti'ne, kalıcı ateşkes, terörle ve düzensiz göçle mücadele konularında destek verdiklerini, "Fransa ile Libya'da ortak çıkar konularını bulmak için diyaloğa hazır olduklarını" söyleyerek pazarlığa davet etti.

Ankara ve Paris'i doğrudan karşı karşıya getiren Doğu Akdeniz konusunda, şimdi bölgedeki, Yunanistan ile yaşanan farklılıkların sakin bir diyalogla ele alındığını belirten Bakan Çavuşoğlu, Kıbrıs konusunda da "Türkiye'nin hiçbir zaman yayılımcı bir hırsı olmadı ve Yunanistan ile diyaloğumuz bunu doğruluyor. Eğer müzakerelerin hedefleri konusunda iki taraf anlaşırsa, biz her iki tarafın çabalarını da destekleriz. Daha önceki girişimlerin başarısızlıklarını göz önünde bulundurarak, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü ilkelerine dayalı çabaların, çözüm için tek şans olduğuna inanıyoruz" görüşünü savundu.

Güney Kafkasya'da hem Azerbaycan, hem de Ermenistan'ın refahına fayda sağlayacak kalıcı bir barışı Fransa ile birlikte destekleyebileceklerini, "tarihin siyasi amaçlar için araçsallaştırılması ve çarpıtılması hiçbir zaman bir anlaşmazlığı çözmedi veya adalet getirmedi. Ermeni aşırılık yanlılarının asılsız iddialarının Türk-Fransız ilişkilerini rehin alması engellenebilirse, Fransa ve Türkiye bölgenin istikrarına daha fazla katkı sağlayabilir" dedi.

Makalesinde, S-400 tartışmalarına da değinen Çavuşoğlu S-400 füzelerinin NATO'nun güvenliği için hiç bir risk oluşturmayacağını, bu konuyu gerçekçi ve yapıcı bir diyalog ile ele almakta kararlı olduklarını dile getirdi. NATO'nun, Türkiye'nin Fransız fırkateynini tehdit ettiği iddialarını da doğrulamadığını beyan etti.

Fransa'nın, terörizme karşı NATO'daki en büyük ikinci müttefiki olan Türkiye'ye güvenebileceğini kaydeden Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Türkiye, özellikle bilgi paylaşımı ve Suriye sınırında yakalanan Fransız teröristlerin organize bir şekilde ülkelerine geri gönderilmesi yoluyla Fransa'nın terörle mücadelesine en fazla katkıda bulunan müttefikidir. Bu iş birliğinin hiçbir zaman aksamaması ve hala devam etmesi beni mutlu ediyor" ifadesinde bulundu.

AB ile ilişkilerde Fransa'nın yeniden, Türkiye-AB ilişkilerinin yakınlaşmasında lokomotif rol almasını umut ettiklerini belirten Çavuşoğlu, müzakereler nasıl ilerlerse ilerlesin Türkiye'nin Avrupalı olduğunu iddia etti ve "Türkiye-AB ilişkilerinin birkaç inatçı üyenin, maksimalist ve milliyetçi emelleri için rehin tutmasına izin verilmemelidir. AB ancak Türkiye'nin üyeliği ile küresel bir güç haline gelebilir" dedi.

Çavuşoğlu, makalesinin sonunda Fransa'da son zamanlarda bir takım yanlış anlama ve önyargılardan etkilenen yanlış bir Türkiye algısı olduğunu da dile getirdi ve şunları söyledi:

"Türkiye'nin hiçbir zaman Fransa'ya müdahale etme arzusunun olmadığını yüksek sesle tekrarlıyoruz. Ülkemin Fransa'daki Türklere karşı tek önceliği, başarılı entegrasyonlarını teşvik etmek ve bunun için Türkiye'den bekledikleri tüm kamusal hizmetleri sunmaktır. Türkçe öğretmenleri ve imamlar da vatandaşlarımızdan gelen bir isteğe yanıt veriyor. Türk imamların görev yaptığı camilerde radikalleşme vakası gözlemlenmemesi Fransa için önemli bir durumdur. Türkiye, radikalleşmeye karşı, ama aynı zamanda İslamafobiyi, Müslümanlara karşı önyargıyı ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak için her zaman Fransa’nın yanında olacak."

Çavuşoğlu bütün bu konuların , "Yenilikçi diplomasi, Yeni dönem, yeni yaklaşımlar" gündemiyle 18-20 Haziran'da yapılacak Antalya Diplomatik Forumu'nda ele alınacağını ve Fransız Bakan Le Drian'ı da bu foruma davet ettiğini duyurdu.