Amerika Birleşik Devletleri merkezli düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi, bir Arap yetkilinin Arap rejimlerinin bekasının tehlikede olduğunu içeren **“Sinvar Öldü Ama Hamas Sonunda Zaferini Elde Etti” başlıklı bir makale yayımladı.
“Bu makale, güvenlik endişeleri nedeniyle isminin açıklanmaması istenen üst düzey bir Arap yetkili tarafından yazılmıştır” ibaresinin bulunduğu makalede, Batı’nın iş birliği içinde olduğu ve ılımlı Arap rejimleri olarak ifade edilen yönetimlerin, ‘İsrail’in vahşi saldırıları karşısında varlıklarının sorgulandığına dikkat çekiliyor.
Sinvar’ın şehadetinden uzunca bahsedilen ilk bölümde bölgedeki Müslümanlar için bir ikon haline geldiğine ve bunun tehlikeli olduğunu ifade eden Arap yetkili Hamas’ı terör örgütü olarak niteliyor.
Siyasi analiz niteliğindeki yazının ileriki kısımlarında Gazze'de yaşanan olayların 'İsrail' ve Batı'nın çıkarlarını koruyan Arap rejimlerini ve tüm Ortadoğu statükosunu tehdit ettiği, ateşkesin Batı bloğu için gerekli olduğu vurgulanıyor.
ABD ve liderliğindeki Batı’nın kabusu olan İslam ümmetinin yeniden ayağa kalkmasına işaret edilen işu ifadeler dikkat çekiyor:
“‘Kurtuluş ve direniş’ olarak adlandırılan radikalleşmiş bir İslamcı ideoloji ortaya çıkıyor. Artık sadece dini eğilimli gençleri değil, aynı zamanda solcu ve milliyetçi sempatizanları da cezbediyor.
Sinvar'ın ölümünün ardından yaşanan ideolojik değişim Gazze'nin ötesine uzanıyor ve bölgesel istikrar için bir tehdit oluşturuyor.
İslamcı gruplar, Hamas'a duyulan sempatiden yararlanarak Arap dünyasında kendilerini yeniden konumlandırıyor.
Bu genişleyen destek tabanı, İslamcı hareketlerin bölgesel siyaseti etkilemesine ve halkın şikayetlerini sömürmesine izin vererek, meşru hayal kırıklıklarını aşırılıkçılık için yakıta dönüştürüyor.
Kontrolsüz bırakılırsa, bu etki sadece bölgesel istikrarı tehdit etmekle kalmaz, aynı zamanda aşırılıkçılığı baskın bir güç olarak sağlamlaştırma riski de taşır.
‘İsrailliler’ ve Amerikalılar bu yakın tehdidin farkına varmalı ve ateşkesi sağlamak için Mısır ve diğer ılımlı Arap ülkeleriyle acilen çalışmalı ve istikrar ve radikalleşmeyi önlemeyi önceleyen bir gün sonrası senaryosuna hazırlanmalıdır”