Altun, Göçmen Sorunu İçin Sömürgeci Müttefiklerini Suçladı
26 Ocak 2022

Altun, Göçmen Sorunu İçin Sömürgeci Müttefiklerini Suçladı

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, göçmen sorunu hakkında yaptığı açıklamada, NATO işgallerinde ve diğer operasyonlara ortak hareket ettikleri, her fırsatta dost ve müttefik olarak nitelendirdikleri, terörün kaynağı sömürgeci Batılı dostlarını suçladı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Göçmenlik ve Medya Çalıştayı’nda yaptığı konuşmada, “Bugün tüm dünya göçmen sorunu ile karşı karşıyadır. Bu yangın neden çıktı? Açık ve net olarak ifade edelim. Batı merkezli yeni sömürgecilik siyaseti nedeniyle çıktı” ifadelerini kullandı.

Uluslararası Medya Enformasyon Derneği’nin düzenlediği çalıştayda konuşan Altun, Suriyeli mülteciler başta olmak üzere dünyada gündeme gelen insani ve toplumsal konular hakkında açıklamalarda bulundu.

Fahretti Altun, kanunlar, imzalanan sözleşmeler ve dış siyasette alınan kararlarla adım adım takip ettikleri sömürgeci Batı’yı şu ifadelerle eleştirdi.

“Küreselleşme söyleminin ve liberalleşme eğilimlerinin zirve yaptığı bir dönemi geride bıraktık. Öte yandan Batı dünyasının bir yandan sosyal devlet krizine tanıklık ettiğini diğer yandan siyasal çözülme yaşadığını gözlemliyoruz. Geldiğimiz noktada Batı dünyası ne yazık ki ırkçılığın derinleştiği, yabancı düşmanlığının yükseldiği, sosyal gettolaşmaların arttığı bir coğrafya olarak karşımıza çıkıyor. Sorunların ulusal olmaktan çıkıp uluslararası boyut kazandığı yeni bir dönemi tecrübe ediyoruz. Böylesi bir ortamda Türkiye olarak ağır insani ve siyasi krizlere şahitlik eden zorluklarla dolu bir coğrafyada var olma, büyüme, gelişme mücadelesi veriyoruz.”

Özellikle 2010 sonrasında bölgemizde yaşanan gelişmeler bölünmüş devletlerin ortaya çıkmasına, terörizmin yaygınlaşmasına, küresel göçmen ve mülteci sorunun baş göstermesine neden oldu” diyen Altun, sözlerine şöyle devam etti:

Bu dönemde Türkiye hem kendi güvenliği ve istikrarı hem de bölge ülkelerinin güvenliği ve istikrarı için sahada ve masada mücadele verdi. Türkiye gerçekçi ve insani göçmen politikası ile dünyaya örnek oldu. Bugün tüm dünya göçmen sorunu ile karşı karşıyadır. Fakat bu sorunla en ciddi şekilde yüzleşen ülke Türkiye’dir. Bunu biz tercih etmedik. Bölgemizde büyük bir yangın çıktı. Bu yangını biz çıkarmadık, aksine bu yangını söndürmek için çok büyük gayretler sarf ettik ve etmeye de devam ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız insanlığın vicdanı olarak yürüttüğü siyasetle mağdurların ve mazlumların yanında yer aldı. Bu yangın neden çıktı? Açık ve net olarak ifade edelim. Batı merkezli yeni sömürgecilik siyaseti nedeniyle çıktı. Batıcı siyasetin bölgemizdeki işbirlikçilerinin tamahkâr ve tahripkâr uygulamaları nedeniyle çıktı.”

Altun bu sözleriyle Suriye’deki insanlık dramını işaret etse de, Türkiye, “Astana Üçlüsü” olarak adlandırılan Rusya ve İran ile hareket ettiği yapıyla zorba Esed rejiminin ayağa kalkmasına büyük katkıda bulundu. 11 yıldır ABD’nin istediği siyasi süreç Cenevre’de sağlanamadığı için sürüncemede bırakılan Suriye’de yerinden edilen Müslümanlar çadırlarda donarak can veriyor. Esed rejimi ile savaşmaması için Ankara’nın telkinleriyle kuzeye çekilen muhalifler de ABD’nin hedefleri eksenine entegre edilmiş durumda. Aynı şekilde Afganistan’da da terörle mücadele adı altında girişilen 20 yıllık işgalde yine Ankara, NATO ve ABD ile birlikte hareket ederek Washington’ın belirlediği dış siyaseti benimsemişti.