Altılı Masa’nın son yapılan toplantısında, beş siyasi parti liderinin CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday gösterilmesi konusunda uzlaşmasına karşılık İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in itirazı sonucu yaşanan siyasi depremin artçıları sürüyor.

AK Parti'nin ABD menşeli başkanlık sistemi yerine kapitalizmin bir başka yönetim nizamı olan İngiliz tipi parlementer sistemi savunan Millet İttifakı ortak aday için önceki gün toplanmıştı.

Masada 5 parti CHP Genel Başkanı Kemal Kılışdaroğlu’nun adaylığı noktasında birleşirken, İYİ Parti Genel Başkanı bu karara itiraz etti ve daha sonra kendi partisi ile istişare toplantısı düzenledi. Toplantının ardından yaptığı konuşma ile Akşener, Altılı Masa’nın var olan itibarını da enkaz altında bıraktı.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığına karşı çıkan Akşener, "Milletimiz sizi göreve çağırıyor… Size ateşten bir gömlek giymeyi vazife kılmıştır… Bu topyekun bir dayatmayı yıkma vazifesidir" diyerek Yavaş ve İmamoğlu'na çağrıda bulundu.

Akşener açıklamasında, "Geldiğimiz noktada İYİ Parti bir kıskaca alınmış, bir dayatmaya mecbur bırakılmış, ölümle sıtma arasında bir tercihe zorlanmıştır. Buna boyun eğmeyecektir. Devşirme siyasetin hınk deyicisi olamayacaktır" ifadelerini kullandı.

Bunun üzerine Kılıçdaroğlu ise yaptığı paylaşımda, “Bu sofrada siyasi oyunların, nezaketsizliğin, Erdoğan dilinin olmaması gerekirdi” derken, “Ben bu saatten sonra değişmem” açıklamasında bulunarak adaylık konusunda geri adım atmayacağını ifade etmiş oldu.

Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ise ayrı açıklamalarla Kılıçdaroğlu'na desteklediklerini beyan ederek, Akşener’in çağrısını cevapsız bırakmış oldular. İmamoğlu’nun yargı süreci devam eden davası nedeni ile adaylık yarışında diskalifiye olmuştu. Mansur Yavaş ise CHP liderliğine bağlı olduğunu defalarca açıklamıştı. Akşener’in dünkü konuşması ile meydana gelen siyasi depremi başka bir olasılığın tetiklemiş olabileceği konuşuluyor.

Yavaş, “Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun iradesi dışında hareket etmeyeceğimizi belirtmiştik, aynı çizgideyiz” derken İmamoğlu, “Millet İttifakı’nın, eksilmeden çoğalarak büyüyeceğinden şüphem yoktur” sözleri ile Akşener’e kapıyı kapatmıştı.

İYİ Parti’de ise masada bir uzlaşma söz konusu olmazsa Akşener’in cumhurbaşkanlığına aday gösterilebileceği kulislerden sızan bilgiler arasında yer alıyor.

Kılıçdaroğlu aylar öncesinden ABD ve Avrupa gezilerine çıkıp, destek alabileceği dış merkezleri ziyaret ederek aday olacağını üstü örtülü ilan etmişti. Avrupa gezisinde iken Meral Akşener ve Ekrem İmamoğlu’nun mahkeme sonrası taraftarlarını mitinge davet etmesi, Kılıçdaroğlu’na karşı fiili ilk komplo olarak nitelendirilmişti. Kılıçdaroğlu da Avrupa seyahatini yarıda kesip acilen Türkiye’ye dönerek kontrolü eline almıştı.

Kılıçdaroğlu’nun İYİ Parti’nin kararını beklemeden, sabah saatlerinde, TİP (Türkiye Komünist Partisi) ve Sol Parti’yi ziyaret etmesi de rahatsızlık oluştursa da Akşener’in kararında asıl nedeninin bu olmadığı ifade ediliyor.

Bugün yeni toplantılar ve açıklamalarla siyasi yönden gerilimli sıcak bir gündemin oluşacağı düşünülüyor.

2023 cumhurbaşkanlığı seçimleri, ABD menşeli başkanlık sistemini savunan Cumhur İttifakı ile İngiltere menşeli parlementer sistemi savunan Millet İttifakı arasında geçecek. İki farklı yönetim nizamını savunan bu ittifaklar aslında temelde dünya çapında iflas etmiş ekonomik krizler üreten, ahlaki çöküntünün asıl müsebbibi laik kapitalist nizamı halka vadediyor. Türkiye 100 yıldır iki yönetim nizamını da denemiş ve krizlerin son bulmadığını tecrübe etmiş bir ülke. Fakat siyasiler asıl sorun bozuk laik kapitalist nizamın ayıplarını örtmek, zayıflığını gizlemek için sorunun yönetim nizamında olduğunu iddia ederek halkı çözüm çıkamayacak seçim sandıklarını çağırıyor.