Alimler ve İslami STK’lardan 'Sözde Alimlerin Doğu Türkistan Tiyatrosuna' Tepki
16 Ocak 2023

Alimler ve İslami STK’lardan 'Sözde Alimlerin Doğu Türkistan Tiyatrosuna' Tepki

Köklü Değişim Medya

İslam coğrafyası ve dünyanın dört bir yanından Müslüman alimler ve sivil toplum kuruluşları, Doğu Türkistan Müslümanlarına destek için ortak bildiriye imza atarken, sözde alimlerin Çin ile Doğu Türkistan’da çevirdiği tiyatroya tepki gösterdiler.

Geçen hafta Komünist Pekin yönetiminin davetiyle Doğu Türkistan’ı ziyaret eden sözde alimler Çin’in kanlı ellerini yıkayan bir bildiri yayımlamıştı. “Dünya Müslüman Topluluklar Konseyi” adındaki kuruluş, Çin'in davetlisi olarak gerçekleştirdikleri Doğu Türkistan ziyareti sonrası yaptıkları açıklamalara Müslümanlar tepki göstermişti.

Bunun üzerine çok sayıda İslam alimi ve sivil toplum kuruluşu (STK) Doğu Türkistan konusunda Çin'in yanıltıcı propaganda faaliyetlerine karşı ortak bildiri yayımladı.

Düzenlenen ortak basın toplantısıyla kamuoyuna duyurulan bildiride Çin zulmüne ve zulme sessiz kalanlara tepki gösterildi.

Uluslararası Doğu Türkistan STK'lar Birliği tarafından tertiplenen ortak basında okunan bildiride şu ifadelere yer verildi:

"Bismillahirrahmanirrahim

Allah'a hamda olsun, Allah'ın salât ve selamı Allah'ın Resulü efendimize olsun.

Biz alimler heyetleri ve Sivil toplum kuruluşları olarak, ‘Dünya Müslüman Topluluklar Konseyi’ heyetinin Doğu Türkistan'a yaptığı ziyareti şiddetle kınıyoruz. Bu ziyaret Çin’in Doğu Türkistan’daki Müslümanların acıları pahasına Çin’in çirkin yüzünün güzelleştirme amacı gütmektedir. Bu ziyaretini gerçekleştiren delegelerin farklı kurumlar ve uluslararası kuruluşlar tarafından yayınlanan raporlarla ispatlanan Çin’in Doğu Türkistan’daki mezalimi ve soykırım suçu seviyesine yükselen sistematik ve devamlılık gösteren Çin'in bölgede ‘terörizm’ ve ‘aşırılıkçılarla’ mücadele adı verilen politikalarını övmesini ve bölgede kalkınmayı sağladığı ve farklı milletleri bir potada eritmenin gerekliliğini dile getiren açıklamalarını kınıyoruz.

Bu ifadelerle ilgili aşağıdaki hususları vurguluyoruz:

Doğu Türkistan trajedisi devam ediyor, milyonlarca kişi hala Çin’in toplama kamplarında, camiler yıkılıp bir kısmı bar ve kafelere çevrilmekte, Kuran-ı Kerimler yakılmakta , her türlü İslami ibadet yasaklanmakta. Kadınların başını örtmesi, ölen insanlar için cenaze namazı kılınmaması ve eşler arasında dini nikâhın yapılması tamamen yasaklanmış. Çin’in bu tür uygulamalarla Doğu Türkistan halkının İslami kimliğini silmeye yönelik politikaları şiddetlenmekte, amaç doğu Türkistan halkını Çinlileştirmek, inanç ve kültürleri yok etmektir.

Mezkur Konsey heyetinin, Çin rejiminin çirkin yüzünü güzelleştirmek için yaptığı davete cevaben, Çin'in işgali altındaki ve adını "Sincan" olarak adlandırdığı Doğu Türkistan'a ziyaretini kınıyoruz.

Bu konseyin Müslüman alimleri temsil etmediğini, onların adına konuşmadığını ve çünkü Müslüman alimlerin Doğu Türkistan'daki Müslümanlar konusundaki görüşleri nettir.

Oradaki Müslümanların durumlarını incelemek, kampları ve rehabilitasyon merkezleri adı verilen cezaevlerini ziyaret etmek, Bağımsız saha gezileri yapmak ve ülke halkıyla doğrudan iletişim kurmak için bilim adamlarından, siyasetçilerden, yazarlardan ve gazetecilerden oluşan heyetleri Doğu Türkistan'a bağımsız ziyaretler yapmaya, yanı sıra Doğu Türkistan'daki Müslümanların gerçek koşullarını öğrenmek için diasporadaki Uygur topluluğu ile görüşmeler yapmaya çağırıyoruz.

Bölgeyi ziyaret eden heyetleri, Doğu Türkistan halkının acılarına, yaşadıkları mağduriyetlere göz yumacak siyasi hesaplara bulaşmamaya çağırıyoruz. Çünkü Çin'in çirkin yüzünü güzelleştirecek açıklamaları yapmak, Çin'in Uygur halkına karşı işlediği suçlara iştirak etmiş olarak, o suçları meşrulaştırmaktadır ve bu tutum bırakın Müslüman alim olmayı, hür bir insana yakışmayacaktır.

Biz bu Beyana imza atanlar, Çin'in İslam dünyasını bu tür ziyaretler düzenlemeye ikna etmek için hile, yalan ve gerçekleri gizlediğini tüm Müslümanlara hatırlatırız, İslam alemi, Çin Komünist Partisi'nin yalanlarına aldanmamalı ve Birleşmiş Milletler, Af Örgütü gibi uluslararası kuruluşların belgelediği sağlam delillere ve raporlara göre ortaya çıkan soykırıma maruz kalan Müslümanlara yardım etmek için ciddi çaba sarf etmelidir.

Müslüman alimlere, kuruluşlara ve ülkelere, Çin'in İslam'ı Çinlileştirme, Müslüman kimliğini yok etmeye ve İslam'a ve Müslümanlara karşı bir savaş halinde olduğunun farkına varmaya, Doğu Türkistan meselesini tüm Müslüman toplum ve insanlık için en acil mesele olarak tanımaya, Doğu Türkistan'ın işgalinin yol açtığı Soykırımı tanımaya ve işgal altındaki Doğu Türkistan'daki Uygurların ve diğer Türki Müslümanların korunması ve Çin işgalinin sona erdirilmesi için uluslararası denetim altına alınmasına harekete geçmeye çağrısında bulunuyoruz."

Söz konusu bildiriye başta Türkiye olmak üzere, Irak, Yemen, Libya, Malezya, Endonezya ve farklı ülkelerden STK’lar ve alimler imza attı.

Ne Olmuştu?

Geçen hafta komünist Çin yönetimi tarafından önceden belirlenmiş okul ve kişileri ziyaret eden Dünya Müslümanlar Konsey Başkanı Dr. Ali Raşid Al Nuaimi, “Sincan'daki (Doğu Türkistan) terörle mücadele planının tamamlanmasından dolayı Çin'i tebrik ediyoruz. Çin'in güvenliği ve istikrarı sadece ulusal bir çıkar değil, küresel bir çıkardır” ifadeleriyle Müslümanlara uygulanan soykırımı terörle mücadele olarak zikretmişti.

Çin'in Doğu Türkistan'daki soykırım ve asimilasyon politikalarına göz yuman ve Çin propagandasına alet olan sözde alimlerin yayımladığı bildiriye sosyal medyada Müslümanlar büyük tepki göstermişti.

Koeklue_Degisim_Cin_den_Soezde_Alimlerle_Dogu_Tuerkistan_da_Tiyatro_9b18a9c731.jpg