AK Parti İstanbul Sözleşmesi’ni Uyguluyor: “Bu Yıl Hedefimiz Erkekler”
10 Ocak 2022

AK Parti İstanbul Sözleşmesi’ni Uyguluyor: “Bu Yıl Hedefimiz Erkekler”

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından fesh edildiği açıklanan İstanbul Sözleşmesi, yine bizzat Erdoğan'ın başında bulunduğu kabinesi tarafından uyum yasalarıyla uygulanmaya devam ediyor. Binlerce ailenin dağılmasına, toplumda ahlaki çöküntüye sebep olan Batı’dan ithal İstanbul Sözleşmesi, AK Parti tarafından uygulanmaya devam ettiği İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 6284 nolu kanuna atıfla batıla selam çakan “Bu Yıl Hedefimiz Erkekler” çıkışıyla bir kez daha teyit edilmiş oldu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sözde kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında bu yıl yeni bir uygulama başlattıklarını belirtti. Soylu, "Bu yıl hedefimiz erkekler. Adım adım Türkiye'deki bütün erkeklere aile içi ve kadına karşı şiddet konusunda neler yapmamaları gerektiğini anlatan bir çalışma başlatıyoruz" açıklamasında bulundu.

Tıpkı feminist örgütler gibi erkeği hedefe koyan ve ailedeki rollerin tamamen silinmesini amaçlayan sözlerine benzer bir açıklama yapan Soylu, kadına şiddet bahanesiyle aileye ve ahlaka savaş açan uygulamalara kesintisiz devam edileceğinin sinyalini verdi.

Ankara'da, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinasyonunda, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4'üncü Ulusal Eylem Planı kapsamında 2021 yılında gerçekleştirilen çalışmalar ve 2022 yılı yol haritasını açıklamak amacıyla basın toplantısı düzenlendi.

Balgat 75'inci Yıl Huzurevi'nde gerçekleştirilen toplantıya, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş katıldı.

Ahlaka savaş açan bu uygulamaların yansımlaları gündüz kuşağında yayınlanan kadın programlarına yansırken Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın da açıklamanın yapıldığı mekanda hazır bulunması dikkat çekti.

Abdulhamid Gül: “6284 Sayılı Kanun Uygulamaları Konularında Eğitimler Verilmiştir”

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda cumhuriyet başsavcılıkları bünyesinde 81 il ve 134 ilçe adliyesinde toplam 215 soruşturma bürosu kurulduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Bunlar çok somut gelişmelerdir ve bu konudaki çabaların bir sonucudur. Keza eğitim konusu da bu mücadelede temel araçlarımızdan biri. Bu hususta da son 2 yılda 751 hakim ve cumhuriyet savcısına aile hukukundan kaynaklanan davalar*, 6284 sayılı kanun uygulamaları konularında eğitimler verilmiştir**. Yine özellikle mağdur odaklı adalet buluşmaları çerçevesinde il buluşmaları yaparak bu konuda tüm tarafları bir araya getirip uygulamada sahadaki eksiklikleri de yerinde görüp, bu konuda atılacak adımları da atmaya devam ediyoruz. Bunun da yine olumlu neticeler vereceğine inanıyoruz. 4'üncü Yargı Paketi'nde bir düzenleme yapıldı. İnsan hakları eylem planında yer alan bir hedefti, sayın cumhurbaşkanımız tarafından mart ayında açıklandı ve temmuz ayında kanunlaştı. Böylece 14 Temmuz 2021'de yürürlüğe giren 4'üncü Yargı Paketi ile eşe karşı işlenen suçlarda cezayı artıran nedenler artık boşanan eşi de kapsamaktadır. Bu süre içerisinde mahkemelerce ağırlaştırılmış müebbet kararları verildi. Esas itibariyle verilen ceza elbette önemli ama bizim buradaki yaklaşımımız, 'Keşke kimse hiçbir şiddete maruz kalmasa, bunu önlesek.' Ana yaklaşımımızın bu olması önemlidir*" dedi.

Süleyman Soylu: "Bu Yıl Hedefimiz Erkekler"

İçişleri Bakan Süleyman Soylu, kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında 2018 yılında Kadın Destek Uygulaması'nın (KADES) hayata geçirildiğini hatırlatarak, şunları söyledi:

"KADES şu ana kadar yaklaşık 3 milyon 52 bin kadınımız tarafından indirildi. Bugüne kadar da 279 bin ihbar aldık ve bunların hepsine gidildi. Bunların 159 bini de gerçek ihbar. Yine 81 il merkezimizde 2019-2020-2021 eylem planı çerçevesinde aile içi şiddet ve kadına karşı şiddete yönelik; bunlarla mücadele büroları kuruldu. 2020 yılına yönelik eylem planı bizim için hem bir ödev hem de her safhasını takip edeceğimiz bir süreç olarak önümüzde durmaktadır. Birçok çıktımız var. Bu çıktıları arkadaşlarımız sayın bakanlarımızla paylaşacak. Biz bu meselede sayın cumhurbaşkanımızın aile içi şiddet ve kadına şiddet konusundaki sıfır toleransa yönelik ortaya koyduğu iradenin sonuçlanması için hep beraber insanlık adına, aile adına ve kadınlar adına; burada devletin bütün kabiliyeti ve kapasitesi ile elimizden geleni ortaya koyacağız"

Bakan Soylu ayrıca, kadının korunmasına yönelik çok büyük adımlar attıklarını ve atmaya da devam ettiklerini işaret ederek, "Biz bu yıl bir uygulama başlattık*. Bu yıl hedefimiz erkekler**. Adım adım Türkiye'deki bütün erkeklere aile içi ve kadına karşı şiddet konusunda neler yapmamaları gerektiğini anlatan bir çalışma başlatıyoruz*" dedi.

Şiddetin bir sorun fakat şiddeti “kadına şiddet” diye kategorize etmenin büyük bir oyun olduğu önceki senelerdeki uygulamalarda alenen ortaya çıkmıştı. Şiddeti önlemek bir yana daha da artıran İstanbul Sözleşmesi uyum yasalarıyla aile ve toplumsal ahlaka büyük bir savaş açılmıştı. Binlerce baba iftiraya uğrayarak kendi evinden uzaklaştırılırken, gayrı meşru ilişkiler artık ekranlardan haya etmeden anlatılır oldu. 2004 yılında zinayı da suç olmaktan çıkaran AK Parti hükümeti, her konuda didiştiği muhalefetle birlikte tam bir uyum içinde İstanbul Sözleşmesi’ni Meclis’ten geçirmişti.

Avrupa ve ABD’den gelecek fonlara karşılık toplumun en değerli birimi olan aileye ve ahlaka açılan savaş devletin tüm kurumları kullanılarak sürdürülmeye devam ediliyor. Tabanı İstanbul Sözleşmesi’ni fesh ettim diyerek aldatan AK Parti, muhalefeti ve feminist örgütleri de 6284’ü azimle uyguluyoruz diyerek susturmaya çalışıyor.

Ahlaki çöküntü içinde bulunan Batı, önlemekte güçlük çektiği şiddet ve cinsel tacize karşı İstanbul Sözleşmesi'ni icad etmişti. Batı'da da uygulanmasına rağmen şiddet ve cinsel taciz olaylarının önüne geçilemiyor. Hastalıklı kapitalist nizamın semptomları olan ahlaki çöküntü ve şiddet, bir asırdır Türkiye'de de uygulandığı için kokuşmuşluğunu toplumda gösteriyor.