Köklü Değişim Medya
Bir süredir Türkiye’de de başlatılan göçmen karşıtı ırkçı söylemlerle yürütülen siyasetin nasıl bir nefrete dönüştüğü, toplumu nasıl terörize ettiği ABD’de görüldü. Trump’ın uzun zamandır göçmen karşıtı ırkçı ve nefret dolu söylemlerinin toplumu nasıl zehirlediği 30 kişinin öldüğü iki saldırıyla belgelenmiş oldu. Saldırganın olaydan önce yayımladığı manifesto her şeyi gözler önüne serdi. Manifestoda saldırgan Yeni Zelanda’daki cami saldırısını da kendine örnek aldığını ifade etmiş.
ABD'nin Teksas eyaletinde El Paso şehrindeki Cielo Vista alışveriş merkezinde, süpermarket zinciri Walmart'ta silahlı saldırı düzenlendi. Yerel saatle Cumartesi sabah 10.30 sıralarında ABD-Meksika sınırına birkaç kilometre uzaklıktaki alışveriş merkezinde düzenlenen saldırıda 20 kişi hayatını kaybetti. Daha sonra Ohio’da gerçekleşen saldırıda ise 10 kişi öldü.
Saldırıda hayatını kaybeden ve yaralananların çoğunun, yakında okula başlayacak çocukları için okul alışverişi yaptığı bilgisi verildi.
Bir Şüpheli Gözaltına Alındı
Yerel medya, Teksas polisine dayandırdığı haberlerinde saldırgan olduğundan şüphelenilen kişinin 21 yaşındaki bir erkek olduğunu, Teksas'ın Dallas şehri yakınlarındaki Allen kasabasında yaşadığını söylüyor. Allen, El Paso'ya yaklaşık bin kilometre uzaklıkta ve ABD-Meksika sınırında yer alıyor.
Saldırı, Kuzey Kaliforniya'daki yaz yiyecekleri festivalinde 18 yaşından küçük bir saldırganın ateş açarak 3 kişiyi öldürmesinden bir hafta sonra yaşandı.
El Paso polis komiseri Greg Allen, bunun bir nefret suçu olabileceği ihtimali üzerinde durduklarını söyledi.
Polis ve FBI, kısa bir süre önce bir internet sitesinde yer alan forumda isimsiz olarak paylaşılan "beyaz ırkçı bir manifestonun" saldırgan tarafından paylaşılmış olabileceğini söylüyor.
Güvenlik kameralarında, saldırganın siyah bir kıyafet giydiği ve tüfeğini farklı yönlere doğrultarak rastgele ateş açtığı görülüyor.
Yeni Zelanda’daki Cami Saldırısını Örnek Almış
Teksas'taki Hispanikleri (Latin Amerikalılar) hedef aldığını belirten saldırgan, saldırıyı bir aydan kısa süre içinde planladığını belirtiyor. Bilindiği üzere Trump ırkçı söylemlerle Meksika sınırına duvar öreceğini söyleyerek nefreti tırmandırmıştı.
Crusius bununla birlikte Yeni Zelanda'da 15 Mart'ta düzenlenen ve 49 kişinin hayatına mal olan Christchurch cami saldırılarını kendine örnek aldığını ifade ediyor.
Manifestoda Yer Alan ifadeler şöyle:
“Genel olarak Christchurch eylemcisini ve manifestosunu destekliyorum. Bu saldırı Teksas’taki Hispanik işgaline karşı düzenlenmiştir. Kışkırtıcı olan onlardır, ben değilim. Ben sadece ülkemi kültürel
ve etnik yenilenmenin beraberinde getirdiği işgale karşı ülkemi savundum. Kimi insanlar bu açıklamanın samimiyetten uzak olduğunu düşünecek. Çünkü etnik ve kültürel yıkım Amerikalıları Avrupa’dan buraya getirdi. Fakat bu durum benim bakış açımı sağlamlaştırıyor. (...) Düzenlediğim saldırının kişisel olmadığını söylemeliyim. Aslında (Christchurch saldırganı Brenton Tarrant) ‘Büyük Yer Değiştirme’ manifestosunu okuyana kadar Hispanik topluluk hedefimde değildi.”
Trump’ın uzun zamandır göçmen karşıtı ırkçı söylemlerinin bir yansıması olan saldırıların siyasetin nasıl nefreti körüklediği manifestonun devamında görülüyor:
“Zor gerçek şu ki; hem Demokrat hem Cumhuriyetçi liderlerimiz on yıllardır bizi alçaltıyor. Hem hallerinden memnunlar hem Amerikan tarihindeki en büyük ihanetin içindeler. (…) ABD tek partili bir devlet haline dönüşecek. Demokratlar ABD’nin tamamına sahip olacaklar ve bunun farkındalar. Demokratlar sınırları açmak istiyorlar, yasadışı kişiler için ücretsiz sağlık hizmetini savunuyorlar ve milyonlarca kişiyi oy vermek için vatandaş yapmak istiyorlar. Teksas’taki Hispanik nüfus burayı Demokratların kalesi yapacak. Teksas’ın ve birkaç eyaletin daha kaybedilmesi demek Demokratların bundan sonraki tüm Başkanlık seçimlerini kazanması demek. (…) Cumhuriyetçi Parti’nin durumu da berbat. Cumhuriyetçilerin korporasyon yanlısı tutumu aynı zamanda göç yanlısı tutum demektir.”
Avrupalı ırkçıların göçmenleri öldürmek için silah alma hakkına sahip olmadığına üzülen saldırgan, gerçekleştirdiği saldırıları kusursuz olarak niteleyip, “Amerika’nın sadece içten dışa doğru yok edilebilir” olduğunu ifade ettiği manifestosu şöyle devam ediyor:
“Hayatım boyunca olmayan bir geleceğe hazırlandım. Hayalimdeki iş kendi kendine gelişecekti. Hispanikler, sevgili Teksasımın yerel ve ayalet yönetimini kontrol altına alacak ve ihtiyaçlarını daha iyi karşılamak için politikayı değiştirecek. Texas'ı ülkemizin yıkımını hızlandıracak politik bir darbenin aracı haline getirecekler. Eğer bu dosyadan bir şey anlamıyorsanız şunu hatırlayın: Eylemsizlik bir seçimdir. Artık dayanamıyorum. Ülkemiz yıkımın eşiğindeyken hareketsizlikten utanç duyuyorum. Avrupalı yoldaşlarım, ülkelerini istila eden milyonlarca göçmeni kovmak için gerekli silah haklarına sahip değil. Oturup ülkelerinin yanmasını izlemekten başka çareleri yok. Amerika sadece içten dışa doğru yok edilebilir. Bu yüzden eylemlerimi kusursuz görüyorum. Amerikan hükümeti daha kısa sürede daha çok insan öldürmüştü. Her ne kadar göçmen olmayan diğer hedeflerimin daha büyük etkisi olsa da, kendi vatandaşlarımı öldüremem. İkinci ve üçüncü kuşak Hispanikler sendikalar oluşturuyor ve herkesten daha yüksek mevkilere geliyor. Tüm Amerikalıları sınır dışı etme ya da öldürme fikri korkunç. Birçoğu en az beyazlar kadar ülkemizi inşa etmek için çabaladı. Şu an en iyi çözüm her ırk için en az 1 bölgeye sahip konfederasyona bölmek olacaktır. Bu fiziksel ayrılık ırk karışımını ortadan kaldıracak. Ölümüm muhtemelen kaçınılmazdır. Polis tarafından öldürülmesen bile biri tarafından vurulacağım. Ailemin benden nefret edeceğini bilmek üzücü. Bu yüzden mermim bitse bile teslim olmayacağım. Unutma, yüksek güvenlikli yerlere değil, düşük güvenlikli mekanlara saldırın. Tehlikeli bir hedefte hayatını tehlikeye atma, çok zorsa başka bir gün saldırmak için bekle. İdeolojim birkaç yıldır değişmedi ve aynı. Göç ve diğer konular hakkındaki görüşlerim aynı. Bunu buraya koyuyorum çünkü bazıları saldırı yüzünden Başkanı ve diğer adayları suçlayacak. Medya muhtemelen Trump’ın söylemi üzerinden saldıracak.”
Trump: “Korkaklık Eylemi”
ABD Başkanı Donald Trump, El Paso saldırısı sonrası bir tweet atarak "Bugün El Paso'daki saldırı sadece trajik değil, aynı zamanda bir korkaklık eylemi. Bu ülkede bugünkü nefret dolu eylemi kınayan herkesin yanında olduğumu biliyorum. Masum insanları öldürmeyi meşrulaştıracak hiçbir sebep veya bahane olamaz." dedi.
Teksas valisi Greg Abbott, saldırı için "Teksas tarihindeki en ölümcül günlerden biri" dedi.
Meksika Devlet Başkanı Manuel Lopez Obrador, saldırıda hayatını kaybedenlerden üçünün Meksikalı olduğunu söyledi.
Ohio'da Silahlı Saldırı Düzenlendi
El Paso'daki saldırıdan birkaç saat sonra, Ohio eyaletindeki Dayton şehrinde de, polisin verdiği bilgiye göre silahlı bir saldırgan şehir merkezinde etrafa ateş açtı.
Dayton polisi saldırganla birlikte 10 kişinin hayatını kaybettiğini, 16 kişinin yaralandığını duyurdu.
Görgü tanıkları, saldırganın bir bara girmek istediğini, izin verilmeyince sokağa dönerek ateş açtığını söylüyor. Olayla ilgili inceleme devam ediyor.