
Sudan yönetimi, Amerika’nın “Darfur’u ayırma planını” akamete uğratma çağrısında bulunan Hizb-ut Tahrir gençlerini gözaltına aldıktan sonra tutukladı.
Güvenlik birimleri, Eş Şevak kentinde Hizb-ut Tahrir gençlerinden beş kişiyi gözaltına almıştı.
Gözaltılar, Hizb-ut Tahrir Sudan Vilayeti’nin Eş-Şevak’taki Atik Camii önünde düzenlediği bir eyleminin ardından gerçekleşti.
Eylemde Hizb-ut Tahrir üyesi Şeyh Osman el-Emin Kanda, bölgenin bazı ileri gelenleri ve halktan oluşan seçkin bir topluluğa hitap etti.
Konuşmasında, Amerika’nın Darfur’u kopararak Sudan’ı parçalamayı hedefleyen planının taşıdığı büyük tehlikeyi açıkça ortaya koydu ve ümmetin birliği ile devletin birliğini korumanın şer’î bir sorumluluk olduğunu, bu meselenin hayati bir dava olduğunu vurgulayarak dinleyicileri sorumluluklarıyla yüzleştirdi.
Bölgenin bazı ileri gelenleri de söz alarak, ayrılık planını engellemek için partinin (Hizb-ut Tahrir) yanında durduklarını ifade ettiler.
Hizbin gençleri üzerinde, “Amerika’nın Darfur’u ayırma planını boşa çıkarın”, “Kan sınırları planını başarısız kılın”, “Darfur’un koparılmasını engelleyin”, “Kâfir Batı’nın nüfuzunu topraklarınızdan söküp atmak için Hilafeti kurun” yazılı dövizler taşıdılar.
Hizb-ut Tahrir Sudan Vilayeti tarafından gözaltılarla ilgili olarak yayımlanan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Güvenlik güçlerinin bu tutumu, hükümetin Amerika’nın Sudan’ı Darfur üzerinden parçalamayı hedefleyen planını uygulamakta kararlı olduğunu açıkça göstermektedir. Nitekim daha önce ülkenin güneyi de aynı yöntemle koparılmıştı. Aksi hâlde, ülkenin birliğini korumaya ve parçalanmasını önlemeye çağıranlar nasıl gözaltına alınabilir?!”
*Oysa asıl olan, bu kimselerin gözaltına alınması değil, onurlandırılmasıdır. Zira onlar, askerî veya sivil pek çok kimsenin yerine getirmekte gevşek davrandığı şer’î bir farzı yerine getirmişlerdir.
Mahkemeden Tutuklama Kararı
Sudan’ın Şevak şehrinde görevli hâkim, dün (Çarşamba 24/12/2025) tarihinde, Hizb-ut Tahrir’den beş genci her biri için bir milyon Sudan lirası para cezasına çarptırdı; ödememeleri hâlinde ise her biri için dört ay hapis cezası verdi.
Bunun üzerine bir basın açıklaması daha yapan parti sert bir şekilde yönetimi eleştirdi:
“Ümmeti Batılı kâfir sömürgecilerin birliklerini parçalamak için kurdukları komplolar konusunda uyaran birinin tutuklanıp suçlu gibi yargılanmasını nasıl anlayabiliriz?
Asıl yargılanması gereken suçlu, Amerika’nın Sudan dosyasını üstlenmesine ve Darfur’u ayırmasına razı olanlardır. Tıpkı Güney Sudan dosyasını üstlenip Sudan’dan ayırdığı gibi. Ama zillet ve aşağılanma rejimleri altında, ülkenin parçalanma komplosunu boşa çıkarmaya çalışanlar yargılanıyor; birliğini koruyanlar cezalandırılıyor; buna karşılık ülkeyi parçalamaya razı olanlar ise ödüllendiriliyor!
Biz Hizb-ut Tahrir Sudan Vilayeti olarak, hilafetin yıkılışının 105. yıldönümünde, özellikle Sudan halkını ve ümmetin evlatlarını, Nebî’nin müjdelediği Raşidî Hilafeti kurmak için harekete geçmeye çağırıyoruz.”
Sudan’da ABD-İngiltere Egemenlik Çatışması
Washington, 30 yıldır Sudan’da nüfuzunu koruyan Ömer El Beşir’i 2019 yılında protestolar sonucu devirip, ardından egemenliği elinde tutabilmek için Sudan ordusunu devreye sokmuştu.
21 Ağustos 2019 tarihinde imzalanmış ve ilk başta askerlerin Başkanlık Konseyi’ne başkanlık etmesi kararlaştırılmış daha sonra İngiltere ve Avrupa’ya yakın sivil bileşenlere Kasım 2021’de Konsey’e başkanlık etmeye başlaması konusunda anlaşma sağlanmıştı. ABD ordu ile kurduğu egemenliği, sivillerin yani siyasi partilerin eliyle İngiltere’ye geçmesini engellemek için Sudan Savunma Bakanı Korgeneral Yasin İbrahim ile 21 Eylül 2021 tarihinde yani sivillerin görevi devralma tarihinden iki ay önce yaptığı açıklamada bir darbe girişiminin önlendiğini duyurdu. Ardından hükümetin feshedilmesi talepleri gündeme geldi ve fiilen feshedildi ve anayasa belgesi sona erdi. Bugün ise aynı senaryo tekerrür ediyor.
Sudan’da 5 Aralık 2022 tarihinde Çerçeve Anlaşması imzalanmıştı. Çerçeve Anlaşması, 6 Nisan 2023 tarihinde nihai imzanın atılmasını ve 11 Nisan 2023 tarihinde de sivil hükümetin kurulmasını öngörüyordu fakat 15 Nisan 2023 tarihinde ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında aniden şiddetli çatışmalar patlak vermişti. Böylece yeniden aynı senaryo ile iktidarın İngiltere eksenli sivil yönetimin eline geçmesi önlenmişti.
Sömürgeci Batılı devletlerin yerel iş birlikçileri vasıtasıyla sürdürülen nüfuz çatışması nedeniyle Sudan’da kan akmaya, açlık ve sefalet hüküm sürmeye devam ediyor.
Amerika, Güney Sudan’ı ayırdığı gibi, Darfur’u da Sudan’dan koparmak için bütün kozlarını oynarken, ABD emrindeki iki askeri güç özellikle de Hızlı Destek Kuvvetleri, tüyler ürpertici katliamlar gerçekleştiriyor.
Sudan yönetimi, daha önce de Gazze için orduları göreve çağıran Hizb-ut Tahrir gençlerini gözaltına almıştı.


