ABD Başkan adayları Kamala Harris ve Donald Trump, Philadelphia'daki tartışma programında karşı karşıya gelirken öne çıkan başlık “işgalci ‘İsrail’e kim daha çok sahip çıkıyor” oldu.
İslam beldelerinin yöneticileri Gazze’de 11 aydır devam eden katliamlar için ABD’nin atacağı adımı bekleyip, cılız kınama mesajlarıyla kamuoyunu teskin etmeye çalışırken, damadı Yahudi olan Cumhuriyetçilerin adayı Trump ile kocası Yahudi olan Demokratların adayı Kamala Harris arasında ‘İsrail’e sahip çıkma yarışı yaşanıyor.
ABD’nin ve siyasi ekseninde olan bir çok başkentin merakla beklediği tartışma programı 90 dakika olarak açıklansa da süresini aştı.
Gazze Katliamı
Demokrat başkan adayı Harris, ‘İsrail'in Gazze'deki savaşına yönelik ABD politikasıyla ilgili olarak daha önceki beyanlarını yineledi.
Bu savaşın sona ermesi gerektiğine söyleyen Harris, “Sona ermesinin yolu olarak bir ateşkes anlaşmasına ve rehinelerin serbest bırakılmasına ihtiyacımız var” dedi.
Harris, “‘İsrail'in kendini savunma hakkı vardır ama bunu nasıl yaptığı önemlidir, çünkü çok sayıda masum Filistinli'nin öldürüldüğü de bir gerçek, çocuklar, anneler” dedi ve özellikle İran ve İran'ın vekillerinin ‘İsrail'e yönelik tehditleri söz konusu olduğunda ‘İsrail'e her zaman kendini savunma imkânı vereceğini söyledi. Harris, bir ABD planı olan **“iki devletli çözümü de savunmayı sürdürdü. Harris, ‘İsrail’ katliamını karşı gösteriler düzenleyen genç seçmenlere yönelik olarak söylemlerinde yumuşak davrandı.
Trump ise başkan olsaydı savaşın asla yaşanmayacağını söyledi ve birkaç kez Harris'in “‘İsrail'den nefret ettiğini” söyledi.
“‘İsrail'den nefret ediyor. Eğer başkan olursa, ‘İsrail'in iki yıl içinde var olmayacağına inanıyorum,” diyen Trump'a Harris, “Bu kesinlikle doğru değil. Tüm kariyerim ve hayatım boyunca ‘İsrail'i ve ‘İsrail’ halkını destekledim” yanıtını verdi. ABD seçimlerinde Yahudi lobisinin büyük bir rol oynadığı biliniyor.
Ukrayna Savaşı
Eski Başkan, Biden yönetimindeki liderlik eksikliğinin Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesine izin verdiğini savundu. Trump, tekrar göreve seçilmesi halinde Rusya'nın Ukrayna'daki savaşını 24 saat içinde “çözebileceğini” ileri sürdü.
Ukrayna'nın savaşı kazanmasını isteyip istemediği sorusuna ise, **“Savaşın durmasını istiyorum... Milyonlarca insan öldürülüyor” diyen Trump, Biden yönetiminin NATO'dan savaşa daha fazla yatırım yapmasını istemediğine inandığını da savundu. Ukrayna'nın savaşı kazanmasının ABD'nin çıkarına olup olmadığı konusundaki tutumunu netleştirmesi istendiğinde Trump, “Bence bu savaşı bitirmek ve bir anlaşmaya varmak ABD'nin yararına çünkü tüm bu insan hayatlarının yok edilmesini durdurmak zorundayız” diye yanıt verdi.
Harris, Trump'ın Rusya'nın işgaline karşı Ukrayna'nın savaşı kazandığını görmek isteyip istemediğine ilişkin soruyu ise geçiştirdiğini savundu.
“Eğer Donald Trump başkan olsaydı, Putin şu anda Kiev'de oturuyor olurdu. Bunun ne anlama geldiğini anlayın çünkü Putin'in gündemi sadece Ukrayna değil” diyen Harris, “Donald Trump'ın bu savaşın 24 saat içinde sona ereceğini söylemesinin nedeni, bundan vazgeçecek olması” diye konuştu.
Donald Trump Kamala Harris'i “Marksist” olarak nitelendirirken, “Eğer seçilirse, ülkemizin sonu olur. O bir Marksist, herkes onun Marksist olduğunu biliyor. Babası Marksist bir ekonomi profesörü ve onu iyi eğitmiş” dedi.
Trump'ın Çin'in “çiplerini Tayvan'dan aldığını” söylemesinin ardından Harris ağzı açık bir şekilde başını salladı. Trump kendisinin bazı politikalarını Harris'in benimsediğini söylediğinde de başını sallamaya devam etti. Trump kendisine “Marksist” dediğinde Harris kaşlarını kaldırdı ve başını arkaya eğdi. Trump Harris'in babasından Marksist olarak söz ettiğinde de Harris elini çenesine götürerek düşünceli bir tavır takındı.
Adaylar gündemdeki bir çok konu hakkındaki soruları yanıtlayarak seçmene yönelik mesaj vererek oy toplama yarışına giriştiği programın sonunda iki aday el sıkışarak salonu terk etti.