Hicret, bir kaçış değil, kurtuluş ve yöneliştir…
Hicret, La İlahe İllallah ile başlamış İslam devleti ile son bulmuştur.
Hicret, iman ile başlayan Allah’ın rızasına ulaşılana kadar devam eden hayat yolculuğudur.
Hicret, tüm zamanların durduğu ve zamanın yeniden ayarlandığı en kutlu zamandır.
Hicret, İslam ümmetinin tarihi bir dönüm noktası ve takviminin başlangıcıdır.
Hicret, Allah’ın emri ve gözetimi altında yapılan seyahattir.
Hicret, Allah Resulünün sadık arkadaşlarıyla birlikte en büyük harekettir.
Hicret, mazlum ümmetin gözyaşlarının durduğu ve sevinç gözyaşlarının aktığı zamandır.
Hicret, Allah Resulünün hayat izlerinin ayak izleriyle buluştuğu yerdir.
Hicret, Müslümanları zulümden kurtaran, İslam’ın kolayca tebliğ edilip yayılışını gerçekleştiren, İslam devletinin habercidir.
Hicret, Medine’de Kelime-i Tevhit sancağının göndere çekilmesinin öncüsüdür.
Hicret, Allah Resulünün bize bıraktığı kutlu emanetin yolculuğudur.
Hicret, ümmetin korunağı ve dayanağı Hilafetin başlangıcıdır.
Hicret, İslam devletinin temellerinin atılıp, yükselttiğin devletine giden yoldur.
Hicret, Allah’ın emrettiği hayatı yaşama imkânı aramaktır.
Hicret, Allah Resulünün ve arkadaşlarının Mekke’den Medine’ye Darul İslam’a yürüyüşleridir.
Hicret, bütün Nebi ve Resullerin ve müminlerin ortak yürüyüşüdür.
Hicret, İbrahim (a.s.) gibi “doğrusu ben Rabbim hicret ediyorum” diyebilmektir.
Hicret, anamız babamız sana feda olsun diyen ümmetin Allah ve Resulüne bağlılığın göstergesidir.
Hicret, zor şartlarda her şeye rağmen üzülme Allah bizimledir diyen tevekkül göstergesidir.
Hicret, Sen bize denizi göstersen, oraya peşinden geliriz diyen ümmetin kurtuluşudur.
Hicret, tüm dünya nimetlerini terk etmek ve Allah ve Resulünü tercih etmektir.
Hicret, kardeşliktir. Tıpkı Ensar ve Muhacir gibi kardeşlik.
Hicret, basit bir göç değil, yalnız İslam tarihinin değil, dünya tarihinde derin izler bırakmış bir seyahattir.
Hicret, müşriklerin kirli planlarına Allah’ın planı ile izin vermektir.
Hicret, tüm tağuti güçlerin koyduğu yasalara karşı İslam Anayasasının teşekkülünün öncüsüdür.
Hicret, Allah Resulünün söylediği gibi Kötülüğü terk etmektir.
Hicret, Hz. Ebu Bekir (r.a.) dediği gibi; “Rabbime rahatça ve serbestçe ibadet edebileceğim yere” varıştır.
Hicret, Allah’ın rahmetinin umulması için bir vesiledir. “İman edenler ve hicret edip Allah yolunda cihat edenler var ya, işte bunlar, Allah’ın rahmetini umabilirler. Allah gafur ve rahimdir.” (Bakara: 218)
Hicret, yeryüzünün darlığından Allah’ın arzının genişliğine bir geçiştir. “Nefislerine zulmedenlerin canlarını alırken melekler: Ne yaptınız. Biz dinin emirlerini uygulamaktan aciz kaldık. Allah’ın arzı geniş değil miydi? Neden hicret etmediniz? Derler.” (Nisa: 97-98)
Hicret, Allah Resulünün ifadesi ile “iki özellik taşır: günahları terk etmek ve Allah ve Resulüne hicret etmektir. “
Hicret, 13 yıllık Mekke davet döneminin bitip Medine davet ve cihat dönemine yükseliştir.
Hicret, gerçek mümin olabilmenin yoludur. “Gerçek müminlerin hiç tereddüt etmeden hicret edeceği” (Enfal 72)
Hicret, yeniden hayata başlamaktır. “İslam, kendinden önceki günahları yok eder. Makbul hac, kendinden önceki günahları yok eder. Hicret, kendinden önceki günahları yok eder.” (Müslim)
Tüm müslümanların Hicri yıl başını kutlar, İslam ümmetinin Vahdetine, birliğine ve Nusrete vesile olmasını Rabbimizden niyaz ederim.