"Bizden Değildir!"
07 Ekim 2023

"Bizden Değildir!"

Bu makalemizde, Türkiye gündemindeki birçok meseleyi Allah Rasulü’nün hadisleri ile anlamaya çalışacağız. Çünkü Allahu Teâlâ, Nebi SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i insanlığa, her konuda hidayet ve mükemmel bir nizam ile liderlik etmek için gönderilmiştir. Her konuda olduğu gibi hadisler, bugün yaşanan gündem konuları hakkında da Müslümanların nasıl düşünmesi gerektiğini gösteren hakikatlerdir. Bu hakikatler akide, ticaret, siyaset, yönetim, sosyal hayat ve birçok alanda önemli mesajlar içeren İslam nizamının bir parçasıdır.

Burada örnek olarak alacağımız hadislerin tamamı, Allah Rasulü’nün ümmetini uyarmak, sakındırmak için dikkatleri çeken “bizden/benden değildir” cümlelerinin geçtiği hadisler olacak.

Ekonomik krizlerin yaşandığı, ticari ahlakın kaybolduğu ve insanların marifet bilerek birbirini aldattığı bir anlayış ile ilgili şifa olarak şu hadis zikredilmiştir;

Rasulullah Efendimiz pazarda gezerken bir buğday yığını görür. Elini içine sokar ve içinin ıslak olduğunu fark eder. Satıcıya nedenini sorar. Satıcı, “Efendim, yağmur yağdı, ıslandı!” der. “Peki, ıslak kısmını üste koysaydın da alıcılar fark ederek alsalardı ya!” buyurur ve arkasından şu meşhur ve dehşetli uyarıcı sözünü söyler: “Bizi aldatan bizden değildir!”

Erkek ve kadın cinsiyetinin varlığının dahi sorgulandığı, “LGBT+” gibi sapıklıkların kanunlarla korunduğu, medyada pazarlandığı günümüzde, erkek ve kadının fıtratını korumanın ne kadar önemli olduğunu anlatan ilahi uyarı; “Kadınlardan kim erkeklere benzerse, erkeklerden de kim kadınlara benzerse bizden değildir!” [Tirmizi]

Milyonlarca insanın ülkesinden sürgün edildiği, ırkçılık ve milliyetçilik adına mazlumlara düşmanlık yaptığı, bunun davasını güden parti, grupların gündemi kirlettiği bir zamanda, ırkçılık hastalığından bizi kurtaracak, Allah’ın kulu ve büyük bir ümmet olduğumuzu hatırlatan mükemmel bir ölçü; “Asabiyet (zalim ve haksız kavminin safında olma) davasına çağıran bizden değildir. Asabiyet davası uğrunda savaşan da bizden değildir!” [Ebu Davud]

Sosyal hayatta iyice azalan komşuluk ilişkileri ile ilgili olarak Müslümanın sorumluluk bilincini akidesi ile bağlayan şu hadis, sosyal ilişkilerimize can verecek nitelikte: "Komşusu açken tok olarak yatan kimse bizden değildir!" [Hakim]

Saygı ve sevginin azaldığı, küçük ile büyükler arasında iletişimin kopmaya başladığı, merhamet, hürmet kavramlarına muhtaç olduğumuzu her geçen süre daha fazla hissettiğimiz şu zamanda mükemmel bir ölçü şu şekilde bildirilmiş: “Küçüğümüze merhamet etmeyen, büyüğümüze hürmet göstermeyen, bizden değildir.” [Ebu Davud, Tirmizi]

Allah Rasulü’nün Sünneti, Allah’ın dosdoğru yoludur. İnsanların liderleri ile batıla battığı, kimin peşinden, nasıl gidileceği konusunda kurtuluşun Allah Rasulü’nün Sünneti ile mümkün olduğu, Nuh Aleyhi’s Selam’ın gemisine binenler gibi Sünnete sarılanların kurtulacağı beyan edilen hadis ise; “Kim benim yolumdan/sünnetimden yüz çevirirse benden değildir!” [Buhari, Nesai] hadisidir.

İslam beldelerini kafirlerin işgal ettiği, fitne ateşini yaktığı, Müslümanları birbirine düşürdüğü, geri dönülemez fitnelerin önüne geçecek uyarı niteliğindeki hadis ise şu şekilde: “Biz Müslümanlara karşı silah doğrultan, bizden değildir!” [Buhari]

Üretimin arttığı ancak insanların gözlerinin bir türlü doymadığı, yetimin, halkın malının kanunlarla alenen çalındığı bir düzende mülk sahibi olan Allah’ın verdiği malın meşru neden olmadan alınamayacağının beyanıyla alakalı güzel bir hadis; “Göz göre göre bir malı gasp eden bizden değildir.” [Ebu Davud]

Yahudi ve Hristiyanların adım adım, karış karış taklit edildiği, insani, ahlaki ve ruhi değerlerin terk edildiği, düşmanların ölçü alındığı ve onların yaşadığı rezil hayatın ülkelerimize taşındığı bir dönemde harika bir çözüm: “Bizden başkalarına benzemeye çalışanlar bizden değildir!… Yahudi ve Hıristiyanlara benzemeyiniz!” [Tirmizi]

Allah’ın hükümlerini bırakarak kendi kanunlarını koyan, toplumları yalan, hile ile aldatan liderlerin yeryüzünü sardığı bir zamanda, hangi yöneticilere itaat edeceğimizi gösteren bir hadis; Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Selam Ka’b ibn Ucra’ya şöyle buyurdu: “Allah seni sefih emirlerden korusun!” (Ka’b İbn Ucra) dedi ki: “Sefihlerin emirliği nedir?” Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem buyurdu ki: “Benden sonra birtakım emirler olacaktır. Onlar hidayetime uymazlar ve sünnetimi de takip etmezler. Her kim onların yalanlarını doğrular ve zulümlerinde onlara yardım ederse, işte onlar benden değildir ve ben de onlardan değilim! Onlar (cennetteki) havzıma gelemezler. Her kim de onların yalanlarını doğrulamaz ve zulümlerine de yardım etmezse, işte onlar bendendir ve ben de onlardanım! Havzıma gelecek olanlar, işte bunlardır!” [Ahmed]

Buna benzer, “Bizden değildir!” ifadesi geçen; vitir namazı kılmamak gibi ibadet, kaderi inkâr etmek, uğursuzluğa inanmak, büyü yapmak gibi itikat ve diğer toplumsal düzen ile ilgili başka hadisler de rivayet edilmiştir.

Bu hadisler bize, bir kez daha Allah Rasulü’nün hayatı, amelleri ve hadislerinin hayatın tamamına şifa olacak hakikatler olduğunu gösteriyor. Kur’an ve Sünnette vahiy olarak bizlere bildirilen İslam nizamı, mükemmel özellikleri ile 14 asır insanlığı hidayet ve kalkınmaya ulaştırdığı gibi bugün de içinden çıkılamaz gibi nice konularda çözümler ortaya koymuştur.

“Bizden değildir!” ibaresi geçen hadislerle; Müslümanları uyarmak, mevzubahis anlayış ve amellerden uzaklaştırmak ve benzeri bütün konularda İslam’a göre hareket edilmesi gerektiğini hatırlatmak amaçlanmıştır. Her Müslüman’ın yolu, ahlakı, inancı Kur’an ve Sünnet’e göre olmalıdır. Ancak her kim mütevatir şer’i delilleri alaya alır, inkâr ederse küfre düşer. Her kim de bunlara uygun hareket etmezse haram işlemiş olur.

İşte bugün, Allah Rasulü’nün “Bizden değildir!” uyarılarını dikkate alarak, getirdiği risalete sımsıkı sarılmalı, davetine icabet ederek hayatımızı ıslah etmeliyiz. Yöneticilerimiz, Allah’ın hükmüne tabi olmalı, ticaret, eğitim, sosyal hayatımızda İslam nizamına uymalı, İslam ahlakını kuşanmalı, asabiyetten vazgeçerek ümmet aidiyetimizi sağlamalı; itikat konularında, vahyi ölçü alarak tüm hayatı yeniden inşa etmeliyiz. Bu da ancak, İslami hayatı Râşidî Hilâfet Devleti ile başlatmakla mümkündür.