Köklü Değişim olarak, Hilafetin kaldırılışının 101. yılı vesilesiyle düzenlediğimiz “İstanbul’dan Kudüs’e Geleceği Hilafet ile İnşa Etmek” başlıklı konferans, yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.

İstanbul Esenyurt’taki Nene Hatun Kültür Merkezi’nde yapılan program, Kur’ân-ı Kerim tilaveti ile başladı ve ardından açılış konuşması yapıldı.

Köklü Değişim Medya İstanbul Temsilcisi Muhammed Emin Yıldırım’ın moderatörlüğünü ve açılış konuşmasını yaptığı konferansa, Filistin Dayanışma Derneği Başkanı Muhammed Mişeniş, İlahiyatçı-Yazar Dr. Abdurrahim Şen ve İlahiyatçı-Yazar Abdullah İmamoğlu** konuşmacı olarak katıldı.

Açılış konuşmasında, Hilafetin kaldırılmasının İslam ümmeti için en büyük felaketlerden biri olduğuna dikkat çekilerek, Hilafetin 101 yıl önce İstanbul’da olduğu, Kudüs’ün ise Hilafet sayesinde asırlarca korunduğu hatırlatıldı.

Muhammed Emin Yıldırım, konuşmasında Hilafetin kaldırılmasının ardından ümmetin nasıl bir esarete mahkûm edildiğini, İslam coğrafyasındaki zulüm ve işgallerin, özellikle Gazze’deki soykırım, Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılar ve İslam beldelerindeki ifsat ve zulmün Hilafetin yokluğuyla doğrudan bağlantılı olduğunu ifade etti. Ayrıca, Ramazan ayının ümmet için sadece bir ibadet ayı değil, aynı zamanda bir silkiniş ve diriliş vesilesi olması gerektiğini vurguladı.

Açılış konuşmasının ardından konferansın ilk konuşmasını Filistin Dayanışma Derneği (FİDDER) Başkanı Muhammed Mişeniş yaptı. Mişeniş, konuşmasına Gazze halkının selamını ileterek başladı. Köklü Değişim camiasının Filistin ve Gazze ile ilgili yürüyüş, basın açıklamaları ve etkinliklerini yakından takip ettiğini, bu çalışmalara bizzat katıldığını ve bundan büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade eden Mişeniş, Gazze’de devam eden ateşkesin geçici olduğunu, işgalci Yahudi varlığının hiçbir zaman sözünde durmadığını, dolayısıyla savaşın devam edeceğini belirtti.

ABD Başkanı Trump’ın Beyaz Saray’da aşağıladığı Ukrayna lideri Zelenskiy’ye Avrupa ülkelerinin sahip çıktığını, ancak 15 aydır bombalanan Gazze’ye Müslüman ülkelerin aynı şekilde sahip çıkmadığını ifade eden Muhammed Mişeniş, bunun en büyük sebebinin Müslümanları bir araya getirecek bir Halifenin olmaması olduğunu söyledi. Allah’ın nusretinden emin olduklarını belirten Mişeniş, Hilafetin yeniden Kudüs’te kurulacağını ve Roma’yı fethedeceğini söyledi.

Konferansın ikinci konuşmacısı olan İlahiyatçı-Yazar Dr. Abdurrahim Şen, Hilafetin dünü, bugünü ve geleceği hakkında önemli değerlendirmeler yaptı. İslam ümmetinin Hilafet sayesinde asırlarca dünyaya nizam verdiğini, adalet ve güven ortamı oluşturduğunu, ancak Hilafetin yıkılmasıyla Müslümanların kendi yurtlarında köle haline getirildiğini acı örneklerle anlattı. Mevcut devletler arası düzenin çöktüğünü ve dünyadaki gelişmelerin, Hilafeti siyasi sahneye adeta davet ettiğini vurgulayan Abdurrahim Şen, mevcut siyasi boşluğu ancak Hilafet Devleti’nin doldurabileceğini belirtti. Müslümanların, Hilafet’i yeniden inşa etme noktasında birlik içinde olması gerektiğinin altını çizdi.

Konferansın son konuşmacısı olan İlahiyatçı-Yazar Abdullah İmamoğlu, konuşmasına Rasûlullah’ın iki hadisiyle başladı. İlk hadiste, “Oruç kalkandır; sizi cehennem ateşinden korur”, ikinci hadiste ise “Halife kalkandır; onun arkasında korunulur ve onunla savaşılır” buyrulduğunu hatırlattı.

İmamoğlu, orucun koruduğunu bildiklerini ancak Halifenin nasıl koruduğuna şahit olamadıklarını, çünkü Hilafetin kaldırıldığını ve Müslümanların sahipsiz bırakıldığını vurguladı. ABD Başkanı Trump’ın Gazze’yi satın almak istediğini, ancak Müslümanları ve mübarek beldeleri koruyacak bir Halifenin bulunmadığını dile getirdi.

Hilafetin yıkılmasından sonra Müslümanların yaşadığı zulüm, işgal ve katliamlara tek tek örnekler veren Abdullah İmamoğlu, 3 Mart’ın kara bir gün olduğunu ama bu yüzden karalar bağlamaya gerek olmadığını söyledi. İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hilafeti yıkanlar, onu gönlümüzden de silmek istediler ama başaramadılar! Hilafet isteyenlerin sesini kısmak istediler ama kısamadılar! Bugün, yer ve gök duysun diye haykırıyoruz: Bu cephenin adı İslam’dır! Neferlerinin adı Müslümandır! Ve İslam’ın neferlerinden oluşan bu cepheyi asla sarsamayacaklar! Hilafet yeniden kurulacak ve onun orduları, zalimlerin kumdan kalelerini çok yakında yerle bir edecek, inşâAllah!”

Sözlerini dua ile tamamlayan Abdullah İmamoğlu’nun konuşması, salonda sık sık tekbirlerle kesildi.

#YenidenHilafet