Yeni Enstrüman: Devlet, İç Borçlanma Senedi İhraç Edecek
10 Haziran 2022

Yeni Enstrüman: Devlet, İç Borçlanma Senedi İhraç Edecek

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Hazine ve Maliye Bakanlığı, paranın TL’de tutulması hedefiyle yeni bir enstrüman kullanacağını açıkladı. Açıklamaya göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı gelire endeksli devlet iç borçlanma senedi ihraç edilecek. Kamuoyunda “Kur Korumalı Mevduat Sistemi”nin hazineye yükü tartışılırken yeni borçlanma sistemi devreye sokulmuş oldu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı gelire endeksli devlet iç borçlanma senedi ihraç edileceğini, talep toplama işleminin 15 Haziran'dan itibaren yapılacağını belirtti. Yeni enstrüman sadece gerçek kişilere sunulacak. Yeni açıklanan sistem yani Gelire endeksli senetler (GES), kabaca devletin iç borçlanma yoluyla elde ettiği senetleri yurt dışına ihraç etme esasına dayanıyor. Bu yolla döviz toplanması hedefleniyor. Devlet iç borcunu da “Kamu İktisadi Teşebbüsü” statüsündeki bazı kuruluşların bütçeye aktarılan hasılat paylarına endekslenen faiz ile ödeyerek yeni bir yükün altına girmiş olacak. Bu sistemin uzun zamandır “Kur Korumalı Mevduat Hesabının” TÜİK tarafından açıklanan yüzde 70’lik resmi enflasyonun altında kalması üzerine alternatif olarak çıkarıldığı ve paranın TL’de tutulmasının hedeflendiği düşünülüyor. Resmi politika faizini yükseltmeden mevduata dolambaçlı yoldan yüksek faiz vermeyi hedefleyen bu sistemlerin yine vatandaşın sırtındaki kamburu daha da büyüteceği öngörülüyor.

Senede ilişkin talep toplama işlemleri ile senedin ihracı, kupon ve anapara ödemeleri Bakanlığın sitesinde yayınlanacak ve duyuruda belirtilecek bankalar aracılığı ile gerçekleştirilecek.

İhraç edilecek senetler üç ayda bir yatırımcısına kupon getirisi sağlayacak olup kupon ödemelerinde asgari getiri garantisi olacak.

Senedin kupon ödemesine esas teşkil edecek getiri oranı ve vade yapısı ihraç duyurusunda ilan edilecek.

Senedin yatırımcıya sağlayacağı nihai getiri oranı, ihraç aşamasında Bakanlık tarafından belirlenen getiri oranının, hasılat gerçekleşmeleri çerçevesinde hesaplanacak endeks değeri ile çarpılması yoluyla belirlenecek.

Gelire Endeksli Senet (GES) Nedir?

Gelire endeksli senetler (GES): Devlet İç Borçlanma Senetlerinin çeşitlendirilmesi ve yatırımcı tabanının genişletilmesi amacıyla getirisi Kamu İktisadi Teşebbüsü statüsündeki bazı kuruluşların bütçeye aktarılan hasılat paylarına endekslenen senetlerdir.

GES ile ilgili yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi:

-Gelire endeksli senetler (GES), vatandaşların yatırımlarını TL cinsi varlıklara yönlendirebilmesi için alternatif bir araç olarak öne çıkmaktadır.

-GES'lerin getirileri, gelir performansı güçlü olan ve bütçeye hasılat aktarımı yapan Kamu İktisadi Teşebbüslerinin gelirlerine endeksli olacaktır.

-3 ayda bir ödenecek kuponlar için uygulanacak asgari getiri garantisi sayesinde, vatandaşların gelir paylarındaki değişimlerden olumsuz etkilenmesi önlenmiş olacaktır.

-Bununla birlikte, GES'lere konu Kamu İktisadi Teşebbüslerinden bütçeye aktarılan hasılat performansı beklenenin üzerinde geldiğinde yatırımcılara ilave getiri sunulacaktır.

2009'da Benzeri Bir Uygulama Yapılmıştı

2009 yılında da o dönem Hazine Müsteşarlığı benzer bir enstrümanı kamuoyuna sunmuştu. O dönem gündeme gelen enstrümanın getirilerinin, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Devlet Malzeme Ofisi (DMO) ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü‘nden (KEGM) bütçeye aktarılan paylardan oluşması öngörülmüştü. Senetlerde minimum getiri garantisi olurken GES‘ler, 3 yıl vadeli 3 ayda bir kupon ödemeli TL cinsinden ve 3 yıl vadeli 6 ayda bir kupon ödemeli dolar cinsinden ihraç edilecek şekilde tasarlanmıştı.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan Gelen Açıklamalar

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından daha önce paylaşılan duyuruda, “Başta enflasyon ve döviz kuru olmak üzere gündemimizde yer alan bazı ekonomi başlıklarında, ekonomi yönetimimiz Türkiye Ekonomi Modeli çerçevesinde, hızlı ve çözüm odaklı adımlar atmaya devam edecek olup; atacağımız yeni adımlar silsilesi bu akşamdan itibaren Bakanlığımız ve ilgili kurumlarca kamuoyu ile paylaşılacaktır” açıklamasında bulunmuştu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, yakın bir süre önce kısa vadeli çıkarlarının peşinde koşanların oluşturduğu tedirginlik ortamı sonrasında, 20 Aralık 2021’de spekülasyonla şişirilmiş Döviz kurunun bir günde ne kadar düştüğünü tüm dünyanın tecrübe etmiş durumda olduğunu belirterek, bu bağlamda tüm vatandaşların bu tecrübeyi unutmayarak bazı kesimlerin manipülatif çıkarlarını gerçekleştirmelerine imkan vermeden sağduyulu olmasında büyük fayda bulunduğunu bildirmişti.

Serbest Piyasa Vurgusu

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'nin dünyanın sayılı büyük ekonomileri arasında yer aldığı, serbest piyasa ekonomisi ilkelerini esas alarak güçlü temeller üzerinde yükselmeye devam ettiği vurgulandı.

"Ekonomimizin yakaladığı güçlü ve dengeli büyüme performansının daim kılınması hedeflenmektedir. Geride kalan 20 yıllık süreçte başta kamu maliyesi ve bankacılık sektörü olmak üzere elde ettiğimiz kazanımlar, ekonomimizin bu sağlam duruşunu desteklemektedir." ifadelerine yer verilen açıklamada, şöyle devam etti:

"Kamu maliyesinde sağlanan disiplinin oluşturduğu imkanlar, zorlu dönemlerde ekonomimiz için bir manevra alanı olarak kullanılmaktadır. Bankacılık sektörümüzün sağlam ve istikrarlı yapısı ise özel sektörümüzün ve hane halkımızın ihtiyaç duyduğu finansmanın kesintisiz ve daha da önemlisi uygun koşullarda sağlanmasına aracı olmaktadır. Güçlü sanayi altyapısı ile dinamik ve zorlu koşullara kolay adapte olabilen özel sektörümüz de büyüme ve kalkınma hedeflerimizi birer birer yakalamamızda kuşkusuz bizlere önemli bir destek vermektedir.

Yakın geçmişte tüm dünyayı etkileyen birçok ekonomik zorluktan Türkiye de etkilendi. Bu sıkıntılı dönemlerin başında 2008 küresel finansal krizi ve onu takip eden 2011 Avrupa borç krizi akla gelmektedir. Türkiye ekonomisi, tüm bu dönemlerden dış şoklara karşı olan direnci sayesinde başarı ile büyüyerek ve daha da güçlenerek çıkmıştır

Açıklamada, yakın dönemde salgının dünya üzerinde bıraktığı etkiler henüz tam anlamıyla silinememişken yakın coğrafyadaki savaşın küresel ekonomiyi çok daha zorlu bir sürece taşıdığının deneyimlendiğine işaret edilerek, şu ifadelere yer verildi:

"İçinden geçtiğimiz bu sıkıntılı döneme rağmen uyguladığımız politikalar ile bu süreci de başarıyla atlatacağımızdan şüphemiz bulunmamaktadır. Türkiye ekonomisinin bir serbest piyasa ekonomisi ve kambiyo rejiminin ise liberal olduğunu sorgulamak ve sorgulatmak için bir kısım çevreler eline geçen tüm fırsatları ne yazık ki pervasızca kullanmaya devam etmektedir. Son 6 yıldan bu yana ekonomimizde çeşitli olağanüstü tedbirlerin uygulanacağına dair bu spekülasyonlar, kasıtlı olarak ortaya atılmakta ve bizim değişmez ve vazgeçilmez serbest piyasa koşulları ilkelerimiz sorgulanmaya çalışılmaktadır."

"Döviz fiyatlarına dair spekülatif ve asılsız iddialarda bulunmaya devam edildiğini görmekteyiz"

Tüm dünyanın özellikle enerji ve tedarik zincirlerindeki aksamalar kaynaklı nedenlerden oluşan enflasyon probleminin Türkiye özelinde olabildiğince karamsar senaryolara dönüştürülmeye çalışılmakta olduğu kaydedilen açıklamada, "Yaklaşık 10 trilyon lira büyüklüğündeki Türkiye ekonomisinin başarısını dönemsel birkaç veri ile gölgelemeye çalışmak, ekonomiye ve potansiyelimize kelimenin tam anlamıyla haksızlıktır. Kısa vadeli çıkarlara odaklananların son 20 yıldır risk dediği her faktörü ülkemiz kısa bir süre sonra fırsata çevirmeyi başarmıştır. Bugünlerde de rasyonel olmayan söylemler eşliğinde döviz fiyatlarına dair spekülatif ve asılsız iddialarda bulunmaya devam edildiğini görmekteyiz" değerlendirilmesine bulunuldu.

"Yakın bir süre önce kısa vadeli çıkarlarının peşinde koşanların oluşturduğu tedirginlik ortamı sonrasında, 20 Aralık 2021’de spekülasyonla şişirilmiş döviz kurunun bir günde ne kadar düştüğünü tüm dünya tecrübe etmiş durumdadır. Bu bağlamda tüm vatandaşlarımızın bu tecrübeyi unutmayarak bazı kesimlerin manipülatif çıkarlarını gerçekleştirmelerine imkan vermeden sağduyulu olmasında büyük fayda vardır." uyarısında bulunulan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Biz, vatandaşlarımızın bu art niyetli felaket tellallarına prim vermek yerine ülkemizin, milletimizin ve çocuklarımızın geleceğine yönelik gayretlerini devam ettireceklerine olan inancımızı bir gün bile azaltmadık. Bu bağlamda başta enflasyon ve döviz kuru olmak üzere gündemimizde yer alan bazı ekonomi başlıklarında ekonomi yönetimimiz, Türkiye Ekonomi Modeli çerçevesinde hızlı ve çözüm odaklı adımlar atmaya devam edecek olup atacağımız yeni adımlar silsilesi bu akşamdan itibaren Bakanlığımız ve ilgili kurumlarca kamuoyu ile paylaşılacaktır."