Köklü Değişim Medya

Kısa süre önce Cumhurbaşkanlığı tarafından yayımlanan milli ve manevi değerlere uymayan yayınlar hakkındaki genelgeye rağmen ulusal televizyon kanallarında gündüz kuşağında ahlaksız programlar yayınlanmaya devam ediyor. Ne RTÜK ne de Hükümet yıllardır alenen ahlaksızlığı sürekli anlatan programlara KARŞI bir adım atmış değil.

Resmi Gazete'nin 29 Ocak 2022 sayısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla, ‘Basın ve Yayım Faaliyetleri İle İlgili Genelge’ yayımlanmıştı. Genelge’de, Toplumun temel değerlerine aykırı unsurlar taşıdığı tespit edilen programların toplum üzerindeki yıkıcı etkilerini bertaraf edecek adımların ivedilikle atılacağı kaydedildi. Bu genelgeyle gündüz kuşağında yayınlanan ve ahlaksız ilişkileri ekranda anlatarak normalleştiren programları kapsayıp kapsamadığı bilinmiyor. Bu programlar uzun süredir yayına devam etmesine rağmen hükümet ya da RTÜK herhangi bir önlem almış değil.

Özellikle zina, aile için sapkın ilişkilerin öne çıkarılarak reyting kavgasına tutuşan önde gelen ulusal kanallar, bu şekilde ahlaksızlığı sürekli tekrarlayarak normalleştiriyor. Bu programların yıllardır yayınlanmasına rağmen hükümet bu ahlaksızlığı önlemek için bir çalışma başlatmamıştı. Bu programlar hakkında henüz bir işlem başlatılmaması çıkarılan genelgenin ne için çıkarıldığına dair soruların sorulamasına neden oluyor.

Yayımlanan genelgede şu ifadeler yer almıştı:

“Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ‘Ailenin korunması ve çocuk hakları’ başlıklı 41 inci maddesi aileyi Türk toplumunun temeli olarak tanımlamış, ‘Gençliğin korunması’ başlıklı 58 inci maddesi ise gençleri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirlerin alınacağını düzenlemiştir. Milli kültürümüzü yabancılaşmaya ve yozlaşmaya karşı muhafaza etmek, geleceğimizin teminat olan çocuk ve gençlerimizin, sosyal medya ortamları da dahil bazı mecralardaki tüm yazılı, sözlü ve görsel basın ve yayımların zararlı içeriklerine maruz kalmaları sonucu bedensel ve zihinsel gelişimin olumsuz etkilenmesini önlemek adına gereken adımların kararlı katılması gerekmektedir.

Toplumun temel değerlerine aykırı unsurlar taşıdığı gözlenen ve son günlerde özellikle yabancı içerikten uyarlaması şeklinde ekranlara gelen televizyon programlarının toplum üzerindeki yıkıcı etkilerini bertaraf edecek adımlar ivedilikle atılacak.

Birtakım semboller kullanılmak suretiyle verilmeye çalışılan mesajlarla çocuk ve gençlerin zihin dünyalarını hedef alan yapımlardan onları koruyacak aile ve çocuk dostu yapımlar teşvik edilecek. Medya aracılığıyla milli ve manevi değerlerimizi yıpratmaya, aile ve toplum yapımızı temelinde sarsmaya yönelik açık veya örtülü faaliyetlere karşı Anayasa, kanun ve ilgili diğer mevzuatla düzenlenen müeyyidelerin gereği yerine getirilecek. Toplumun geneline hitap eden bu tür medya içeriklerin özellikle aile, çocuk ve gençlerimiz üzerinde oluşturacağı olumsuz etkilen önlenmesi amacıyla ulusal ve yerel medya organlarının tehdit ve tehlike oluşturan bu tür yapımlarına karşı ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından gerekli tüm tedbirler gecikmeksizin alınacaktır. Bu itibarla milli ve manevi değerlerimizi uymayan yazılı, sözlü görsel basın ve yayım faaliyetleri aracılığıyla aile kurumu, çocukları ve gençleri hedef alan tehdit ve tehlikelerin yayınlamanın önlenmesi hususunda tüm kurum ve kuruluşlar tarafından gerekli hassasiyetin gösterilmesi, yöneticiler tarafından sürecin titizlikle takibini ve gereğini yapılmasını önemle rica ederim.”