Suud’dan, Netanyahu ve Hamisi Trump'a Cılız Karşılık
10 Şubat 2025

Suud’dan, Netanyahu ve Hamisi Trump'a Cılız Karşılık

Köklü Değişim Medya

Suudi Arabistan Krallığı, Netanyahu'nun Gazze’de sürgüne yönelik açıklamalarına İslam ve Arap ülkelerinden gelen tepkiyi memnuniyetle karşıladığını ifade edip, Riyad’ın “iki devletli çözüme” bağlılığını taahhüt etti.

Bir süredir ABD Başkanı Donald Trump, Gazzeli Müslümanların topraklarından Mısır ve Ürdün’e sürülmesine yönelik açıklamalarda bulunuyor. Gazze’ye el koyup, bir turizm merkezi haline getirme hayali kuran Trump’tan sonra son olarak Netanyahu’dan bir açıklama gelmişti. İşgalci ‘İsrail’ Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suudi Arabistan'ın Tel Aviv ile normalleşme için Filistin devletinin kurulması şartına atıfta bulanarak, "Filistin devleti istiyorlarsa Suudi Arabistan'da kurabilir" demişti.

Suudi Arabistan, Mısır ve Ürdün Gazze’de 15 ay süren vahşi katliamları kınayarak geçiştirip küstahlaştırdıkları işgalci ‘İsrail’ ve hamisi ABD’nin tahkir edici açıklamaları karşısında cılız diplomatik açıklamalar yapmayı sürdürüyor.

Son olarak Suudi Arabistan'dan yapılan açıklamada, Netanyahu'nun Filistinlilerin topraklarından sürülmesine ilişkin açıklamalarını kategorik olarak reddettiğini vurgulandı ve bu açıklamaları ‘İsrail’ işgalinin Gazze'deki Filistinli kardeşlerimize karşı işlediği, maruz kaldıkları etnik temizlik de dâhil olmak üzere, ardı ardına işlenen suçlardan dikkatleri başka yöne çekmeye yönelik olduğu belirtildi. Açıklamada, Netanyahu'nun Filistin halkının topraklarından sürülmesine ilişkin açıklamalarının kardeş ülkeler tarafından kınanmasını, onaylanmamasını ve topyekûn reddedilmesini takdir ederek, bu işgalci aşırılık yanlısı zihniyetin, Filistin topraklarının kardeş Filistin halkı için ne anlama geldiğini ve onların bu topraklarla olan duygusal, tarihi ve hukuki bağlarını anlamadığı kaydedildi.

Suudi Arabistan, kardeş Filistin halkının kendi toprakları üzerinde hak sahibi olduğunu ve acımasız ‘İsrail’ işgalinin istediği zaman kovabileceği yabancılar ya da göçmenler olmadıklarını vurgulayarak, bu aşırılık yanlısı fikirlerin sahiplerinin, barış içinde bir arada yaşamayı kabul etmeyerek, Arap ülkeleri tarafından benimsenen barış girişimlerini reddederek ve kendi topraklarında onurlu bir şekilde yaşama hakkı da dâhil olmak üzere Birleşmiş Milletler Şartı'nda yer alan hak, adalet, hukuk ve değerleri dikkate almaksızın 75 yılı aşkın bir süredir Filistin halkına karşı sistematik olarak zulüm yaparak ‘İsrail'in barışı kabul etmesini engelleyenler olduğuna dikkat çekildi.

Filistin Yönetimi ve bir dizi Arap ve İslam ülkesinin yanı sıra İslam İş Birliği Teşkilatı (İİT) ve Körfez İş Birliği Konseyi (KİK), Netanyahu'nun televizyonda yayınlanan açıklamalarını kınadı. Suudi Arabistan ise, kardeş Filistin halkının haklarının ne kadar uzun sürerse sürsün kimsenin bunu ellerinden alamayacağını, kalıcı barışın ancak aklın mantığına dönerek ve iki devletli çözüm yoluyla barış içinde bir arada yaşama ilkesini kabul ederek sağlanabileceğini beyan edildi.

Suudi Arabistan'ın açıklaması Pazar günü, Filistin meselesindeki yeni ve tehlikeli gelişmeleri görüşmek üzere 27 Şubat'ta Mısır'ın başkenti Kahire'nin ev sahipliğinde acil bir Arap zirvesi düzenleneceğinin duyurulmasının ardından geldi. Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Arap Zirvesi'nin mevcut başkanı Bahreyn Krallığı ve Arap Birliği Genel Sekreterliği ile koordinasyonun yanı sıra Filistin meselesindeki yeni ve tehlikeli gelişmeleri ele almak üzere zirvenin düzenlenmesini talep eden Filistin Devleti de dâhil olmak üzere Mısır'ın son günlerde kardeş Arap ülkeleriyle en üst düzeyde gerçekleştirdiği istişare ve koordinasyonun ardından zirvenin düzenlenmesine karar verildiği belirtildi.

Çarşamba günü Suudi Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Suudilerin Filistin devletinin kurulmasına ilişkin tutumunun kesin ve sarsılmaz olduğu, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın bu tutumu hiçbir yoruma yer vermeyecek şekilde açık ve net bir şekilde teyit ederek, Suudi Arabistan'ın bir Filistin devleti kurulmadan ‘İsrail’ ile ilişki kurmayacağını vurguladığı ifade edildi.