
Köklü Değişim, katılım sağladığı 8. Şanlıurfa Kitap Fuarı’nda, “İslam Ümmetinin Fikrî ve Siyasî İşgalinin Sonuçları ve Çözümleri” başlıklı bir panel düzenledi.
Köklü Değişim Yayıncılık, Şanlıurfa’da 21 Kasım – 30 Kasım 2025 tarihleri arasında 8'incisi düzenlenen kitap fuarında kitapseverlerle buluşacağını ve fuar kapsamında söyleşi, panel ve imza günleri düzenleyeceğini duyurmuştu.
Şanlıurfa halkının yoğun ilgi gösterdiği ve binlerce eserin kitapseverlerle buluştuğu bu kültür atmosferinde Köklü Değişim, 22 Kasım Cumartesi günü “İslam Ümmetinin Fikrî ve Siyasî İşgalinin Sonuçları ve Çözümleri” başlıklı bir panel düzenledi.
Katılımın yüksek olduğu panelde, misafirlerden gelen sorular ve duyarlılık ümmetin meselelerine karşı Şanlıurfa halkının ciddi bir bilinç taşıdığını ortaya koydu.
Panelin ilk konuşmacısı Eğitimci-Yazar Burhan Ercan, ümmetin maruz kaldığı fikrî işgal sürecini geniş bir çerçevede ele aldı. Ercan, Batı’nın yüzyıllardır sürdürdüğü fikrî ve kültürel saldırıların Müslüman toplumlarda büyük bir travma oluşturduğunu ifade etti. Sömürgeci güçlerin yalnızca toprakları değil, zihinleri, değerleri ve kimlikleri hedef aldığını, bunun da ümmetin özgüvenini sarsan derin bir tahribata yol açtığını belirtti.

Ercan, konuşmasının devamında, modern ideolojilerin Müslümanları kendi köklerinden uzaklaştırdığını, İslami düşüncenin yerine seküler bakış açılarının hâkim kılınmaya çalışıldığının altını çizdi.
Bu durumun temel hedefinin; “İslam’ın hayattan uzaklaştırılması” olduğunu ifade eden Ercan, ümmetin fikrî olarak bağımsız olmadan siyasî olarak da özgürleşemeyeceğini dile getirdi.
Ercan, çözümün ise parça parça reformlarla, bireysel uyanışlarla veya yüzeysel çalışmalarla değil, İslam’ın sahih düşüncesinin yeniden ihyasıyla ve bu düşüncenin hayatın tüm alanlarını kuşatmasıyla mümkün olacağını vurguladı.
Ercan, “Ümmetin bugün içinde bulunduğu dağınıklığı aşacak yegâne sistemin, Allah’ın hükmünü yeryüzünde tatbik edecek nizam olduğunu ve bunun adının da Hilafet olduğunu” ifade ederek konuşmasını noktaladı.
Panelin ikinci konuşmacısı İlahiyatçı-Yazar Said Doğan, Ümmetin karşı karşıya olduğu siyasî işgal sürecini tarihsel ve güncel örneklerle ele aldı. Doğan, Batı’nın yüzyıllardır İslam topraklarını sömürgeci politikalarla kuşattığını; petrolünden yeraltı zenginliklerine, kültüründen siyasetine kadar her alanda müdahalelerde bulunduğunu belirtti.
Bu müdahalelerin neticesinde İslam coğrafyasının bugün adeta kan gölüne çevrildiğini, Filistin’den Yemen’e, Suriye’den Libya’ya kadar pek çok bölgenin acı, gözyaşı ve yıkımla yüz yüze bırakıldığını hatırlattı. Doğan, bu tablonun ne tesadüfî ne de kendiliğinden olduğunu; hepsinin planlı, hesaplı ve ideolojik sömürge düzeninin bir sonucu olduğunu beyan etti.

Doğan, ümmetin siyasî olarak parçalanmışlığını koruyan bugünkü ulus-devlet yapılarının İslam’ın birlik anlayışına aykırı olduğunu dile getirdi. Müslümanların bir devlet altında birleşme iradesinin kırılması için çeşitli yapay sınırların, kimlik ayrışmalarının ve etnik çatışmaların körüklendiğini ifade etti.
Devamında; çözümün yalnızca bir farkındalık oluşturmakla sınırlı olmadığını; ümmetin gerçek anlamda kurtuluşunun ancak Hilafet’in yeniden ikame edilmesiyle mümkün olacağını açıkça belirtti ve şu ifadelerle sunumunu sonlandırdı:
“Çünkü Hilafet, yalnızca siyasî bir yönetim modeli değil; ümmeti tek çatı altında toplayan, sömürge düzenini kıran, ümmetin izzet ve birliğini yeniden ihya eden ilahi bir sistemdir.”



