Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), işgalci ‘İsrail’ Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında Gazze’deki savaş suçları nedeniyle tutuklama kararı çıkarırken hangi ülkelerde bu kararın uygulanabileceği merak konusu oldu.
Gazze’de bir yılı aşkın zamandır devam eden soykırımı iki kişi üzerinde değerlendirip, işgalci ‘İsrail’ ve ordusunu perdeleyen karara yönelik İtalya, Kanada, Birleşik Krallık ve Hollanda gibi birçok devlet, ülkeye gelmesi durumunda Netanyahu'yu tutuklayacaklarını açıkladı.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’nın soykırım davasını yürüten mahkemeye müdahil olduğunu ifade edip, bunu bir somut adım olarak nitelerken, Türkiye, UCM kararlarına tanımadığı için Netanyahu ülkeye gelse bile yasal olarak tutuklanamıyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında Gazze’deki savaş suçları iddialarıyla ilgili tutuklama kararı çıkardı. Kararın ardından İtalya, Kanada, Birleşik Krallık ve Hollanda’dan dikkat çekici açıklamalar geldi.
İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto, Netanyahu ve Gallant’ın İtalya’ya gelmesi durumunda UCM kararına uymak zorunda olduklarını belirtti. Ancak Crosetto, kararı yanlış bulduğunu ifade ederek, Netanyahu ve Gallant’ın 7 Ekim 2023’teki 'utanç verici saldırının' sorumlularıyla aynı seviyeye konulmasını eleştirdi.
Kanada Başbakanı Justin Trudeau ise ülkesinin UCM’nin tutuklama kararını uygulayacağını açıkladı. Trudeau, Kanada’nın Roma Statüsü’ne bağlılığını vurguladı.
Birleşik Krallık’ta The Times gazetesi, Başbakan Keir Starmer’ın ofisinden bir sözcünün, UCM kararının Birleşik Krallık mahkemesi tarafından onaylanması durumunda Netanyahu ve Gallant’ın tutuklanacağını bildirdiğini aktardı. Sözcü, kararın kesinleşmesi halinde hukukun üstünlüğüne uygun davranılacağını belirtti.
Hollanda Dışişleri Bakanı Da İsrail'e Ziyaretini İptal Etti
Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, önümüzdeki hafta gerçekleştirilmesi planlanan ‘İsrail’ ziyaretini iptal ettiğini duyurdu. Veldkamp, ‘İsrail’ tarafıyla yapılan istişareler sonucu ziyareti 'mevcut koşullar' nedeniyle iptal etme kararı aldıklarını açıkladı. Ancak bu koşullar hakkında detay vermedi. Veldkamp ayrıca, Netanyahu’nun Hollanda’ya gelmesi durumunda UCM tutuklama kararını yerine getireceklerini belirtti. Hollanda’nın Roma Statüsü’ne yüzde 100 bağlı olduğunu vurgulayan bakan, kararın arkasında olduklarını ifade etti.
ABD'den Tepki: Rezalet
ABD Başkanı Joe Biden ise, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) ‘İsrail’ Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkındaki tutuklama emrinin 'rezalet' olduğunu savundu.
‘İsrail’ ile Hamas'ın eş değer olmadığını belirten Biden, ‘İsrail'in güvenliğine yönelik tehditlere karşı her zaman Tel Aviv'in yanında yer alacaklarını yineledi.
UCM Kararlarını Tanıyan Ülkeler
UCM, 2002 yılında Roma Statüsü’nün yürürlüğe girmesiyle kurulmuştur. Statüye taraf olan 123 ülke, UCM’yi tanımakta ve mahkemenin yargı yetkisini kabul etmektedir. Netanyahu'nun tutuklanma emri, statüye taraf olan ülkeler tarafından uygulanması beklenmektedir.
UCM kararlarını tanıyan bazı ülkeler:
Almanya, Fransa, Birleşik Krallık, Kanada, Avustralya, Japonya, Güney Kore, Brezilya, Güney Afrika.
Tanımayan ülkeler:
Çin, Hindistan, İsrail, ABD, Rusya, Türkiye, Suudi Arabistan, Pakistan, Endonezya, Mısır, Vietnam, Kuzey Kore, İran, Malezya, Myanmar, Küba, Katar.
Hakan Fidan: “Adaletin Tecellisi”
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kararlarını tanımayan ve UCM’nin kurucu sözleşmesi Roma Statüsüne taraf olmayan Ankara’dan dün Netanyahu hakkında verilen tutuklama kararına yönelik açıklama geldi.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Netanyahu ve Gallant hakkında açıkladığı tutuklama emrini, adaletin tecellisi olarak ifade eden Fidan, X sosyal medya paltformundan şu açıklamalarda bulundu:
“Bu karar, Filistinlilere soykırım uygulayan ‘İsrailli’ yetkililerin adalet önüne getirilmesi bakımından son derece önemli bir adımdır.
Uluslararası hukukun bütün kurum ve kurallarıyla, soykırımı cezalandırmak üzere hayata geçmesi için çalışmaya devam edeceğiz.
Bu sadece katledilen Filistinlilere değil, bütün ezilen milletlere ve gelecek nesillere karşı olan bir yükümlülüğümüzdür.”