Türk güvenlik kaynaklarının yaptığı açıklamaya göre, Milli İstihbarat Başkanı İbrahim Kalın'ın önceki gün Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ve diğer yetkililerle görüştüğünü söyledi.
Dibeybe Libya'nın BM tarafından tanınan ve Türkiye tarafından desteklenen ulusal birlik hükümetine başkanlık ediyor.
Trablus hükümetinin destekçileri petrol ihracatını durduran ve dört yıllık göreceli istikrarı tehlikeye atan siyasi çıkmazdan bir çıkış yolu ararken, Kalın, Libya'yı ziyaret etti.
Kalın'ın Ankara'nın Libya'daki çatışmaları, “ulusal anlaşma ve gerilimi daha da azaltma yoluyla” çözme umudunu dile getirdiği ve Ankara'nın Libya'nın birliği ve istikrarına olan bağlılığını vurguladığı aktarıldı.
Kalın'ın ziyareti, Dibeybe’nin mayıs ayı sonunda Ankara'ya yaptığı ziyaretten beri iki taraf arasındaki en üst düzey temas olup, rakip Libyalı yetkililerin geçen ay Libya Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir'in görevden alınmasına odaklanan siyasi açmazı yatıştırmaya çalıştığı bir dönemde gerçekleşti. Libya Merkez Bankası, neredeyse tüm ulusal gelirin ana kaynağı olan Libya'nın petrol ihracatından elde edilen gelirleri alıyor ve dağıtıyor.
Kriz sırasında Libya'nın doğusundaki gruplar, Kebir'in görevden alınması kararından geri dönülmesini talep ederek, tüm petrol üretimini durdurduklarını açıkladılar. Bu gelişme, 2011'den bu yana çok az barış yaşayan ve 2014'te doğu ve batıdaki gruplar arasında bölünen Libya'da dört yıllık göreceli istikrarı sona erdirme riski taşıyor.
Libya’daki Olayların Geri Planı
Afrika’dan sömürdükleriyle Fransa’nın ekonomik refahını sağlayan Paris yönetimi başta olmak üzere Avrupa ile Afrika’ya sızma girişimlerini hızlandıran Washington arasında ciddi bir çekişme yaşanıyor. Suriye’de olduğu gibi Libya’da da ABD siyasi ekseninde hareket eden Rusya ve Türkiye’ye karşı Paris’in takındığı tavır Libya’daki cepheleri gün yüzüne çıkarıyor. Zira 2021 yılı Kasım ayında Macron, Paris’te Libya zirvesinde yaptığı açıklamada, "Rusya ve Türkiye Libya'daki askerlerini gecikme olmadan geri çekmeli" çağrısında bulunmuştu.
Macron’un bu çağrısı üzerine o sıralarda Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü olan İbrahim Kalın, AFP’ye verdiği röportajda, hızlı bir geri çekilmenin yanlış olduğunu dile getirmişti.
Libya'nın siyasi sürecinde, seçimler ve ekonomik meselelerde yardıma ihtiyacı olduğunu dile getiren Kalın, "Bizim oradaki askeri varlığımız Libya ordusunun eğitim görmesini sağlıyor. Biz orada Libya'nın insanlarını korumak için siyasi istikrar mekanizması olarak bulunuyoruz" açıklamasında bulunmuştu.
Kalın açıklamasında ayrıca, "İki ülke arasındaki anlaşma ile oradaki askerimizi diğer paralı askerler ile aynı kefeye konulmasına asla kabul etmiyoruz" diyerek Macron’un çağrısını yanıt vermiş oldu.
2011 yılında Avrupa eksenli siyaset güden Muammer Kaddafi'nin devrilmesi sonrasında iç savaşa sürüklenen Libya, Birleşmiş Milletler'in tanıdığı Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti ve Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi olmak üzere iki ayrı yönetim bölgesine bölünmüştü.
Temsilciler Meclisi'ne bağlı olan ABD eksenli Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu'na Rus Wagner Grubu'na bağlı paralı askerler de destek veriyor. Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır da Hafter'e destek veren yabancı ülkeler olarak yer alsa da karşılıklı iki cepheye de Truva atı olarak monte edildikleri saha detaylı incelendiğinde ortaya çıkıyor.
Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne destek veren Türkiye ise Suriye'deki muhalifleri Libya'daki çatışmalara katılmak üzere bölgeye gönderdiğini kabul etmişti. Fakat Rusya ve Türkiye, darbeci diye nitelendirilen Hafter’i Moskova’daki zirveye çağırarak meşruiyet kazanmasına aracı olmuşlardı. Ayrıca Avrupa destekli Trablus yönetiminin Hafter’e karşı başlattığı büyük operasyonlarda desteğini çekerek sahada zayıf bırakmıştı.
TSK’nın Libya'daki varlığı, 27 Kasım 2019'da Birleşmiş Milletler tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile imzalanan Güvenlik ve Askeri İş birliği Mutabakatı'na dayanıyor. Ankara bu nedenle yabancı askerlerin çekilmesi için yapılan çağrıların kendisini bağlamadığını savunuyor.
Ekim 2020'de taraflar arasında ateşkes imzalanmış, Şubat ayı başında Birleşmiş Milletler himayesinde İsviçre'nin Cenevre kentinde toplanan Libya Siyasi Diyalog Forumu, Abdülhamid Muhammed Dibeybe'yi geçici başbakan ve Muhammed Yunus Menfi'yi üç üyeli Başkanlık Konseyi'nin başkanlığına seçmişti. Geçici hükümet, ülkedeki hizmetleri iyileştirmek, devlet kurumlarını birleştirmek ve seçimleri düzenlemekle görevlendirilmişti. Ancak seçimler yapılmamıştı.
Sahada görülmeseler de İngiltere, Fransa ve ABD arasındaki sömürge bölüşme kavgası bölgedeki iş birlikçi rejimler ve vesayet savaşı sürdüren yerel güçlerce sürdürülüyor.