Mazlumlar Esed İle Duvar Arasında
30 Ağustos 2019

Mazlumlar Esed İle Duvar Arasında

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Rusya ve Zorba Esed rejiminin sivil yerleşim yerlerini vahşice bombalaması ve Türkiye gözlem noktalarının bu katliamları durdurmak için değil de izlemek ve rapor etmek için kurulduğu hakikatinin ortaya çıkması, bu barbar saldırıları durdurmak için kimsenin bir şey yapmaması üzerine mazlumlar Türkiye sınırında protesto gösterisi düzenlediler.

Aktivistler, göstericilerin “Ya Rusya’nın saldırılarını durdurun ya da kapıları açın”, "Halk nizamın yıkılmasını istiyor" diyerek slogan attıklarını, Türk sınır görevlilerinin bu protestolara karşı basınçlı su, biber gazı, ve havaya ateş açarak cevap verdiklerini bildiriyorlar.

Son olarak 9. Gözlem Noktası’nın da içinde yer aldığı Han Şeyhun kasabasının Esed rejimi tarafından ele geçirilmesi ile ciddi prestij kaybına uğrayan Türkiye’nin, şimdi gözlem noktasını daha geriye İdlib içlerine doğru kaydırmayı düşündüğü konuşuluyor. Gözlem noktalarına rağmen bu katliamların gerçekleşmeye devam ediyor.

Bu sabah Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar yaptığı açıklamada gözlem noktalarının asıl görevinin izlemek olduğunu açıklamıştı.

Akar açıklamasında şöyle demişti:

TSK'nın İdlib'de 12 gözlem noktası var. Oradaki gözlem noktalarımızın Astana ve Soçi mutabakatları kapsamındaki görevi ateşkes ve istikrarın izlenmesi ve rapor edilmesidir. Bu çerçevede 12 gözlem noktamız görevlerini başarılı şekilde yerine getiriyor. Herhangi bir şekilde bunların güvenliklerinin tehlikeye atılmaması için her türlü tedbiri aldık, almaya devam ediyoruz. 'Gözlem noktalarımıza yönelik saldırıların olduğuna' yönelik haberler çıkıyor. Böyle bir şey yok. Fakat biz TSK olarak son derece hassas ve dikkatli şekilde süreci takip ediyoruz. Oradaki personelimizin güvenliğine karşı herhangi bir şekilde girişimde bulunulmamasını tüm ilgili taraflara hatırlatmış bulunuyoruz. Bizim personelimize, gözlem noktalarımıza zarar ziyan geldiği takdirde meşru müdafaa hakkımızı sonuna kadar kullanacağımızı herkese söyledik, söylemeye devam ediyoruz."

“Astana Üçlüsü” olarak bilinen Rusya, Türkiye ve İran’ın aldığı kararlar ve sahada icra ettikleri operasyonlarla yeniden dirilen Esed rejimi, bugün İdlib kapılarına dayandı. Soçi’de Rusya ve Türkiye arasında imzalanan İdlib mutabakatı sayesinde kurulan 12 gözlem noktası ile muhalefetin kontrol ettiği alan iyice daralmış, silahsızlandırılmış bölgeler ise Rusya ve Esed rejiminin saldırılarına açık hale gelmişti.

12 gözlem noktasının nezaretinde gerçekleşen vahşi katliamlar sonrası muhalefet bir beyan yayınlayarak, gözlem noktası kurmasına izin verdikleri Türkiye’nin burada neden olduğunu sorgulamıştı. 9. Gözlem Noktası’nın da içinde bulunduğu Han Şeyhun’un ele geçmesi ile bir kez daha bu gözlem noktalarının bir ehemmiyeti olmadığı, katliamların devam ettiği ve Esed rejimine bağlı güçlerin ele geçirdikleri yerlerde sivil katliamına giriştikleri görülmüştü.