Kınamalarla Büyüyen İşgalci Yahudi Varlığı Mescid-i Aksa’ya Saldırdı
05 Mayıs 2022

Kınamalarla Büyüyen İşgalci Yahudi Varlığı Mescid-i Aksa’ya Saldırdı

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

İslam beldelerindeki aciz yöneticilerin her saldırı sonrası kınamaları ve son olarak “normalleşme” ihanetiyle büyüyen ve cesaretlenen işgalci Yahudi varlığı bu sabah Mescid-i Aksa’ya saldırdı. Filistin topraklarını işgal eden gecekondu oluşumun sözde bağımsızlık günü bahanesiyle farklı camilere de saldırılar düzenlendi.

Gasıp Yahudi varlığına ait polisler, bu sabah Mescid-i Aksa'da işgale karşı nöbet tutan ve ibadet eden Filistinli Müslümanlara saldırdı.

Yahudilerin Aksa'ya baskınından önce çevreye onlarca “İsrail” polisi yerleştirildi. Filistinlilerin Harem-i Şerif'e girişine ise izin verilmedi.

“İsrail” polisi baskın sırasında Aksa'da ibadet eden Filistinli Müslümanları darbederek gözaltına almaya çalıştı.

İşgal güçleri, ibadet edenlere karşı gaz bombası ve plastik mermi kullanırken Filistinliler sloganlarla karşılık verdi.

Müdahale ettiği çok sayıda kişiyi zorla Kıble Mescidi’ne sokan “İsrail” polisi, mescidin kapılarını zincirleyerek ibadet edenleri içeriye hapsetti.

Yahudilerin askerler eşliğindeki baskını çevredeki Müslüman gençleri de bir araya getirdi. Gençler, Mescid-i Aksa için sloganlar attı.

Yahudi yerleşimci örgütleri, sözde “İsrail”in kuruluş yıl dönümü münasebetiyle Mescid-i Aksa'ya geniş çaplı baskınlar yaparak, Aksa'da “İsrail” bayrağı açma ve milli şarkılar söyleme çağrısında bulunmuştu.

Buna karşılık, Filistinli aktivistler ve din adamları ise Filistinlileri Mescid-i Aksa’ya ziyaretleri artırarak burada bulunmaya çağırmıştı.

İsrail, Harem-i İbrahim Camisi'ne İsrail bayrağı dikti

İsrail yönetiminin İsrail Bağımsızlık Günü'nü kutlamak bahanesiyle El Halil şehrindeki Harem-i İbrahim Camisi'ne İsrail bayrağı diktiği bildirildi.

İşgalci Yahudi Varlığı, Harem-i İbrahim Camisi'ne “İsrail” Bayrağı Dikti

İşgalci Yahudi, El Halil'de bulunan Harem-i İbrahim Camisi'ne “İsrail” bayrağı dikerek bir tahrikte daha bulundu.

Müslümanların kutsal mescitlerinden biri olan Harem-i İbrahim Camii’ne yönelik saldırı, gasıp Yahudi varlığıyla masaya oturan, el sıkışan Abbas yönetimi tarafından kutsal mekanların ve uluslararası sözleşmelerin açıkça ihlal edilmesi olarak nitelendirildi.

“İsrail”in duvarlar, avlular ve namaz kılınan yerler de dahil olmak üzere bir çok yerini değiştirerek caminin kontrolünü ele geçirmeye çalıştığını ifade eden yetkililer, bu camide gayrimüslimlerin hiçbir haklarının olmadığını ifade ediyor.

Abbas Yönetimi de Kınadı

Öte yandan, Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, camiye “İsrail” bayrağının asılması olayı sonrası bir kınama mesajı yayımladı:

"Harem-i İbrahim Camisi'ne İsrail bayrağını dikmek uluslararası hukukun ve Cenevre Sözleşmelerinin açık bir ihlali ve vatandaşların ve Müslümanların duygularına açık bir provokasyondur. Bu olayı kınıyoruz."

Bakanlığın açıklamasında ayrıca “İsrail”in caminin tarihi ve kültürel özellikleriyle kimliğini değiştirme çabalarının "hırsızlık ve Yahudileştirmeyi sürdürme" projelerinin ayrılmaz bir parçası olduğu söylendi.

Açıklamada, Abbas yönetimi tıpkı diğer İslam beldelerindeki liderler gibi kınadıktan sonra bir işlevi olmayan BM’yi göreve çağırarak acziyetini örtmeye çalıştı.

“İsrail”in 1967'den beri işgal altında tuttuğu Batı Şeria'nın El Halil kentinde bulunan cami, 25 Şubat 1994'te sabah namazını kılan Müslümanların üzerine ateş açan Baruch Goldstein adlı Yahudi fanatiğin eyleminden sonra kapatılmış ve yeniden açıldığında ise yarısından fazlası Yahudilere tahsis edilerek ikiye bölünmüştü. “İsrail” hem terörist saldırılar düzenleyip hem de Müslümanların topraklarını gasp etmesine rağmen İslam beldelerindeki yöneticiler el sıkışmaya, “normalleşme” ihanetine imza atmaya devam ediyor.

Tarihe "El Halil Camii (Harem-i İbrahim) Katliamı" olarak geçen saldırıda 29 Filistinli Müslüman hayatını kaybetmiş, 150'den fazla Müslüman da yaralanmıştı.

"Eller Semaya Ordular Aksaya"

Filsitin topraklarındaki işgalci Yahudi sorununu gündemine alan Köklü Değişim, Ramazan ayında Türkiye'nin çeşitli illerinde "Eller Semaya Ordular Aksa'ya" başlığı altında teravih namazı sonrası programlar düzenlemişti. Düzenlenen programalarda gasıp Yahudi varlığı tarafından katledilen Müslümanalrın gıyabi cenaze namazı kılındı, dualar edildi ve basın açıklamaları okundu.

Basın açıklamasının bir kısmında şu ifadelere yer verildi:

“2 milyardan fazla Müslümanın yaşadığı bir dünyada sadece 9 milyon nüfusa sahip olan Yahudi varlığı, Müslümanların ilk kıblegahına, Mescidi Aksa’ya saldırıyorsa, kadınlara el uzatıyorsa, aşağılıyorsa ayaklar altına alınan Aksa’nın halıları değil; Müslümanların izzeti ve başındaki yöneticilerin şerefidir. Ayaklar altına alınan, kışlalarda bekletilen ordular ve omuzlarında rütbeler taşıyan komutanlardır. Ayaklar altına alınan, yöneticilere dalkavukluk eden, Yahudi varlığının zorbalıklarına ses çıkartamayan saray alimleridir.”

Basın açıklamsında ayrıca Filstin topraklarının güçle işgal edildiği ve ancak güçle geri alınabileceği ifade edilerek "Ordıular Aksa'ya" sloganları atılarak ümemtin evlatlarından kurulu ordular harekete geçmeye çağrılmıştı.