Kalın: "Biz Libya’da Siyasi İstikrar Mekanizması Olarak Bulunuyoruz"
15 Kasım 2021

Kalın: "Biz Libya’da Siyasi İstikrar Mekanizması Olarak Bulunuyoruz"

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Paris’teki zirvede Libya’dan paralı askerleri çekin çağrısını, “Biz Libya’da siyasi istikrar mekanizması olarak bulunuyoruz” diye yanıtladı. Kalın Polonya-Belarus sınırındaki gerilim hakkında da konuştu.

Macron, cuma günü bir Paris’te Libya zirvesinde yaptığı açıklamada, "Rusya ve Türkiye Libya'daki askerlerini gecikme olmadan geri çekmeli" demişti.

Kalın ise AFP’ye verdiği röportajda, hızlı bir geri çekilmenin yanlış olduğunu dile getirdi.

Libya'nın siyasi sürecinde, seçimler ve ekonomik meselelerde yardıma ihtiyacı olduğunu dile getiren Kalın, "Bizim oradaki askeri varlığımız Libya ordusunun eğitim görmesini sağlıyor. Biz orada Libya'nın insanlarını korumak için siyasi istikrar mekanizması olarak bulunuyoruz" açıklamasında bulundu.

Kalın açıklamasında ayrıca, "İki ülke arasındaki anlaşma ile oradaki askerimizi diğer paralı askerler ile aynı kefeye konulmasına asla kabul etmiyoruz" diyerek Macron’un çağrısını yanıt vermiş oldu.

Afrika’dan sömürdükleriyle Fransa’nın ekonomik refahını sağlayan Paris yönetimi ile Afrika’ya sızma girişimlerini hızlandıran Washington arasında ciddi bir çekişme yaşanıyor. Suriye’de olduğu gibi Libya’da da ABD’nin çıkarları doğrultusunda hareket eden Rusya ve Türkiye’ye karşı Paris’in takındığı tavır Libya’daki cepheleri gün yüzüne çıkarıyor. Ortadoğu’da olduğu gibi Afrika’da da ABD ile Avrupa arasında yoğun vesayet savaşları yerel işbirlikçiler üzerinden sürdürülüyor.

Macrron Cuma günü yaptığı açıklamada Ankara ve Moskova’yı hedef alarak şöyle demişti: "Paralı askerlerin çekilmesi planı hayata geçirilmeli. Rusya ve Türkiye paralı askerlerini gecikme olmaksızın çekmeli"

2011 yılında Avrupa eksenli siyaset güden Muammer Kaddafi'nin devrilmesi sonrasında iç savaşa sürüklenen Libya, Birleşmiş Milletler'in tanıdığı Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti ve Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi olmak üzere iki ayrı yönetim bölgesine bölünmüştü.

Temsilciler Meclisi'ne bağlı olan ABD eksenli Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu'na Rus Wagner Grubu'na bağlı paralı askerler de destek veriyor. Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır da Hafter'e destek veren yabancı ülkeler olarak yer alsa da karşılıklı iki cepheye da Truva atı olarak monte edildikleri saha detaylı incelendiğinde ortaya çıkıyor.

Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne destek veren Türkiye ise Suriye'deki militanları Libya'daki çatışmalara katılmak üzere bölgeye gönderdiğini kabul etmişti. Fakat Rusya ve Türkiye, darbeci diye nitelendirilen Hafter’i Moskova’daki zireveye çağırarak meşruiyet kazanmasına aracı olmuşlardı. Ayrıca Avrupa destekli Trablus yönetiminin Hafter’e karşı başlattığı büyük operasyonlar da desteğini çekerek sahada zayıf bırakmıştı.

TSK’nın Libya'daki varlığı, 27 Kasım 2019'da Birleşmiş Milletler tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile imzalanan Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakatı'na dayanıyor. Ankara bu nedenle yabancı askerlerin çekilmesi için yapılan çağrıların kendisini bağlamadığını savunuyor.

Ekim 2020'de taraflar arasında ateşkes imzalanmış, Şubat ayı başında Birleşmiş Milletler himayesinde İsviçre'nin Cenevre kentinde toplanan Libya Siyasi Diyalog Forumu, Abdülhamid Muhammed Dibeybe'yi geçici başbakan ve Muhammed Yunus Menfi'yi üç üyeli Başkanlık Konseyi'nin başkanlığına seçmişti. Geçici hükümet, ülkedeki hizmetleri iyileştirmek, devlet kurumlarını birleştirmek ve seçimleri düzenlemekle görevlendirilmişti.

Polonya-Belarus Gerilimi

İbrahim Kalın, Polonya-Belarus sınırındaki gelişmelere ilişkin de bazı açıklamalarda bulundu. Kalın, sınırda yaşananlar için Türkiye’yi ve Türk Hava Yolları’nı suçlamanın da yanlış olduğunu söylerken sınırda yaşanan göçmen krizi ile Türkiye’nin hiçbir ilgisinin bulunmadığını ifade etti.

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü geçen hafta Belarus’a gitmek isteyen Irak, Suriye ve Yemen vatandaşlarının uçaklara alınmayacağını duyurmuştu.