Kadının Beyanı (6284) İle Susturdular
25 Mayıs 2020

Kadının Beyanı (6284) İle Susturdular

Ajanslar

Köklü Değişim Medya

Diyarbakır Ulu Cami'de gelen ziyaretçilere İslam'ı, Tevhid’i anlatan Ramazan Böçkün, hakkı tavsiye ettiği için bir kadın tarafından yapılan şikayet sonrası hakkında açılan davada akli dengesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle hastaneye yatırıldı. Ramazan Böçkün’e yapılan zulme sosyal medyada tepki gösterilmesi üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı bir son dakika açıklaması yaptı.

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde bulunan tarihi Ulu Cami'ye gelen ziyaretçilere caminin tarihini ve İslam'ı gönüllü olarak anlatan Ramazan Böçkün, cami avlusunda bir kadına giyiminden dolayı nasihat ettiği için hem tacizci hem de şizofren damgası vuruldu. Bu zulüm de kadının beyanı esas alınarak gerçekleştirildi. Bilindiği üzere İstanbul Sözleşmesi kapsamında çıkarılan 6284 nolu yasa ile delil aranmaksızın kadının beyanı esas alınarak yüzbinlerce baba mağdur edildi, evinden çıkarıldı.

Diyarbakır 13üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davası, psikiyatri hastanesinde tedavi edilmesi şartıyla sonuçlanan Böçkün, Elazığ'daki Fethi Sekin Şehir Hastanesi Psikiyatri Bölümü'ne yatırıldı. Böçkün'ün, hastaneye yatırılması sosyal medyada gündeme geldi ve tepki gösterildi. Sosyal medyada Müslümanlar Böçkün'ün akıl hastası olmadığını ve serbest bırakılmasını isteyerek binlerce tweet attılar.

Savcılıktan Açıklama

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca, kentte bir kişinin zorla akıl hastanesine yatırıldığı yönündeki iddiaya ilişkin yapılan açıklamada, "Yapılan tetkik ve muayeneler sonucunda ilgilinin şizofreni hastası olduğu rapor edilmiştir. Söz konusu şahısla ilgili tedavi süreci, şu ana kadar olduğu gibi bundan sonraki aşamalarda da sağlık kurumunun rapor ve değerlendirmeleriyle şekillenecektir." ifadeleri yer aldı.

Başsavcılığın açıklamasında, bazı haber sitelerinde ve sosyal medya hesaplarında, Diyarbakır'da Ramazan Böçkün (Pişkin) isimli kişinin zorla akıl hastanesine yatırıldığı yönündeki iddiaların yer aldığı hatırlatıldı.

Bu iddialar üzerine kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla basın açıklaması yapılması ihtiyacı duyulduğu ifade edilen açıklamada, söz konusu kişinin 8 Ocak 2017 tarihinde Ulu Cami’yi ziyaret eden bir kadına yönelik, "Bu şekilde dolaşamazsınız, ince giyinmişsiniz, içinizi görüyorum” şeklinde sözlerle taciz, takip ve ifşa eyleminde bulunduğu şikayeti üzerine soruşturma başlatıldığı bildirildi.

Soruşturma kapsamında 1 Şubat 2017'de cinsel taciz suçundan iddianame düzenlendiği belirtilen açıklamada, sanığın babasının da suç tarihinden yaklaşık iki hafta önce oğlunun akıl hastası olduğu ve tedavi altına alınmasını istediği yönünde Diyarbakır Valiliğine ve İl Sağlık Müdürlüğüne başvurularının olduğunun tespit edildiği aktarıldı.

Açıklamada, sanığın babasının, aynı mahiyetteki beyanlarını soruşturma sırasında da tekrar ettiği belirtilerek, yargılama sırasında sanığın, suç tarihinde akıl hastası olup olmadığının ve dolayısıyla ceza sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespit edilmesi amacıyla Dicle Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanlığına sevk edildiği kaydedildi.

"Yapılan tetkik ve muayeneler sonucunda ilgilinin şizofreni hastası olduğu rapor edilmiştir. Yargılama sonucunda mahkeme, atılı suçun sanık tarafından işlendiğini sabit bulmakla birlikte, söz konusu rapor nedeniyle Türk Ceza Kanunu'nun 32/1. maddesi gereğince sanığın ceza sorumluluğunun bulunmadığına, 57. maddesi gereğince koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbiri uygulanmasına karar vermiştir." ifadelerine yer verilen açıklamada, şöyle denildi:

"İlk derece mahkemesinin kararının istinaf incelemesiyle kesinleşmesine müteakip, hükümlü, 14 Mayıs 2020 tarihinde Elazığ Şehit Fethi Sekin Şehir Hastanesi’ne tedavi amacıyla sevk edilmiştir. Ceza Kanunumuzun 57. maddesinin ikinci fıkrasında; 'Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmiş olan akıl hastası, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca düzenlenen raporda toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının belirtilmesi üzerine mahkeme veya hakim kararıyla serbest bırakılabilir.' hükmü yer almaktadır. Söz konusu şahısla ilgili tedavi süreci, şu ana kadar olduğu gibi bundan sonraki aşamalarda da sağlık kurumunun rapor ve değerlendirmeleriyle şekillenecektir."

Savcılığın yaptığı açıklmanın tersine Ramazan Böçkün’ü tanıyanlar sakin bir kişiliğe sahip olduğunu ve kimseye zarar vermediğini ve nasihatlerde bulunduğunu ifade ediyor. Bir kadının şikayeti sonrası akıl hastanesine kapatılan Ramazan Böçkün’e halkın desteği güçlenerek büyümeye devam ediyor.