Hangi Menfaat Suudi Rejimini Aklamayı Gerektirdi!
12 Nisan 2022

Hangi Menfaat Suudi Rejimini Aklamayı Gerektirdi!

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu’nun 12 Nisan 2022 Salı günü gerçekleştirdiği Haftalık Gündem Değerlendirme Toplantısında, Cemal Kaşıkçı davasının Suudi Arabistan’a devri ele alındı. Toplantıda ayrıca Yahudi işgaline karşı Filistinli Müslümanların eylemleri ile AKP ve CHP’nin müsrif eğlence programları hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.

Toplantıda konuşan Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Üyesi Muhammed Emin Yıldırım, İstanbul 11. Ağır ceza mahkemesinin sürpriz bir kararla Cemal Kaşıkçı davasının Suudi Arabistan'a devrine karar verdiğini, Adalet Bakanlığı’nın olumlu görüş bildirmesiyle cinayet dosyasının Riyad’a gönderildiğini söyledi.

Türkiye’de işlenen bir cinayetin Suudi Arabistan’da yargılanmasının hukuka aykırı olduğuna dikkat çeken Yıldırım şunları söyledi: “Kaşıkçı davasını Suudi Arabistan’a devretmek faillerin eline cinayet dosyasını teslim etmek demektir. Başka bir ifadeyle dosyanın bir daha açılmamak üzere üzerinin örtülmesi demektir. Halbuki bu cinayetle ilgili daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, "unutulmamalıdır ki bu cinayet Türkiye toprakları içinde gerçekleşti. Kimse bu meselenin kapatılacağını aklından dahi geçirmesin" demişti. Erdoğan ayrıca şöyle demişti: "bunun failinin kim olduğu bana göre belli. Biz ses kayıtlarından şunu da öğrendik, gelenlerin içinde şu andaki veliaht Prens'in en yakınında olanlar bu işin aktif rol üstlenicisi. Aldığı talimatı yerine getirenler orada. İpe un serdiler, bilgiyi İstanbul Başsavcısı'na vermediler. Çünkü fail ortada, bunu biliyorlar. Yardım yataklık yapan da yanında"

Muhammed Emin Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kaşıkçı cinayetiyle ilgili daha önce yaptığı açıklamalara atıf yaptıktan sonra şu ifadeleri kullandı: “Yani katil de belli, fail de belli, yardım ve yataklık yapanlar da belli. O halde yapılması gereken nedir? Yapılması gereken olayı net bir şekilde aydınlattıktan sonra sorumluları yargılamak ve hak ettikleri cezaya çarptırmaktır. Ancak ne yazık ki öyle olmadı. Bu kez ipe unu Cumhurbaşkanı Erdoğan serdi. Peki ne oldu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylemleri 180 derece değişti! Hangi demokratik çıkar katil Suudi rejimini aklamayı gerektirdi! Gerçi biz Cumhurbaşkanı’nın bu tür makas ve söylem değişikliklerine çok defa şahit olduk. Görünen o ki Cumhurbaşkanı Erdoğan Riyad’dan gelecek 3- 5 milyar dolar için Kaşıkçı davasının üzerini kapattı. Daha önce de Mavi Marmara davasını kapatmış 10 Türk vatandaşının şehit edildiği Yahudi varlığının terörist saldırısının üzeri örtülmüş ve faillerin ceza almasının önüne geçilmişti. Dahası Trump’ın bir tivitiyle ajanlıktan yargılanan rahip Brunson serbest bırakılmıştı.”

Konuşmasının devamında Kaşıkçı davasının Suudi Arabistan’a devri konusunda ABD’nin önemli rolü olduğunu söyleyen Yıldırım, Joe Biden dönemiyle başlayan ABD’nin yeni siyaset stratejisine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Yine görünen o ki, bu Türkiye’nin bu hamlesinin arkasında Amerika’nın yeni siyaset stratejisiyle uyumlu olma çabası var. Zira Biden yönetiminin iş başı yapmasıyla birlikte Ankara’nın dış siyasetinde 180 derecelik bir dönüşüm yaşanıyor. Bu dönüşüm kapsamında Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilişkilendirilen Birleşik Arap Emirlikleri ile, binlerce Müslümanı katleden darbeci Sisi rejimiyle ve gasıp Yahudi varlığıyla hızlı bir şekilde arayı düzeltip, sıcak mesajlar vermeye başladı. Bir milyona yakın Müslümanı katleden Esed rejimi ile de ilişkileri düzeltmek için girişimlerde bulunduğu herkesçe biliniyor...”

Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın menfaat odaklı siyaset anlayışının ilkeli olmaya engel olduğunu belirten Yıldırım, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Kıymetli Müslümanlar; Erdoğan’ın bu tür zikzakları, söylemlerindeki U dönüşleri onun Makyavelist bir düşünceye sahip olduğunu gösteriyor. 20 yıllık iktidarı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilkelere göre değil çıkarlara ve siyasi konjonktüre göre hareket eden bir lider olduğunu ortaya koydu. Halbuki hakkı ve hukuku savunmak erdemdir ve söylenen sözlerin arkasında durabilmek beraberinde güçlü bir irade gerektirir. Bu da demokratik zihniyete sahip idarecilerde olmayan sadece İslami şahsiyete has bir özelliktir.”

Hizb-ut Tahrir Türkiye’nin düzenlediği gündem değerlendirme toplantısında Filistinli Müslümanların eylemleri ile AKP ve CHP Belediyelerinin müsrif eğlence programları ayrıca ele alındı.

Konuşmanın tamamını toplantı videomuzdan dinleyebilirsiniz.

-------------