Hamaney Kendini Temize Çıkarma Derdinde
22 Mayıs 2019

Hamaney Kendini Temize Çıkarma Derdinde

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

İran dini lideri Ali Hamaney, başlangıçta da nükleer anlaşmanın uygulanmasına dair çok fazla inancının olmadığını ve Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif'e bu konuda uyarılarda bulunduğunu söylerek kendini temize çıkarmanın derdine düştü. İran’ı aşağılayan ve Suriye’de ajanı Esed rejimini ayakta tutması için kullanan ABD’nin planını Hizb-ut Tahrir, 19 Mayıs 2018 tarihli Soru-Cevap’ta deşifre etmişti. İran, ABD ile oynadığı kirli oyun sonrası hesabın kimin üstüne kalacağı konusunda iç hesaplaşmaya doğru gidiyor.

Sputnik'te yer alan haberde, Hamaney'in ABD ile imzaladığı nükleer anlaşma ile ilgili değerlendirmelerde bulunduğu duyuruldu.

"Nükleer Anlaşmaya Dair Çok Fazla İnancım Yoktu"

Hamaney, nükleer anlaşma ile ilgili olarak yetkililere yazdığı mektupta bunun hangi şartlarda onaylanması gerektiğini belirttiğini ancak bu şartların yerine getirilmemesi halinde bunun uygulanmamasını söylemenin kendi görevi olmadığını ifade etti.

Nükleer anlaşmanın uygulanmasıyla ilgili olarak İran "rehberlik makamı"nın müdahil olmaması gerektiğini kaydeden Hamaney, "Rehberlik makamı, uygulamaya karışmamalı ve önünü kesmemelidir ancak devrimin genel yapısını ilgilendiren bir durum olursa o zaman müdahil oluruz" diyerek kendini temize çıkarma derdine düştü.

Hamaney, konuyla ilgili olarak düşüncelerini şöyle dile getirdi:

"Nükleer anlaşma ilk yürürlüğe girdiğinde de çok fazla inancım yoktu. Sayın Cumhurbaşkanı (Hasan Ruhani) ve Dışişleri Bakanı'na (Muhammed Cevad Zarif) bu konuyu defalarca kez dile getirdim ve birçok konuda uyarılarda bulundum".

'İran'daki Yapılar Zamanla Yerine Oturacak'

Anayasanın iyi bir yapıya sahip olduğunu ve bu konuda sorun bulunmadığını belirten Hamaney, tüm ülkelerdeki gibi İran'da da yapıların zamanla yerine oturacağını ve eksikliklerin giderileceğini kaydederek, geçmişte Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi kurumunun olmadığını ancak daha sonra kurulduğunu söyledi.

Hamaney Başkanlık Sistemini Övdü

Ülkenin yapısal açıdan sorunu bulunmadığına ancak uygulamada eksiklikler, yetersizlikler ve sorunların olabileceğine dikkati çeken Hamaney, parlamenter sistem ve başkanlık sistemiyle ilgili olarak da şunları kaydetti:

"Elbette ki sorumluluk makamında bulunan bizlerin yanlışları, normal bir kişinin yapacağı hatalar gibi değildir ve toplum arasında büyük yarılmalara yol açıyor. Parlamenter sistemin sorunları başkanlık sisteminin sorunlarından daha fazladır. Bu konuyu anayasayı inceleme toplantılarında ele aldık ve bu neticeye ulaştık".

Hizb-ut Tahrir İran’ı Aşağılayan Nükleer Anlaşmanın İç Yüzünü Deşifre Etmişti

Hizb-ut Tahrir, ABD ile İran arasında 2015 yılında varılan nükleer anlaşma ile Tahran’ı nasıl aşağıladığına ve Washington’ın İran’ı Suriye’de nasıl kullandığına “Trump’ın Nükleer Anlaşmadan Çekilmesi” başlıklı (Soru-Cevap)’ta değinmişti.

İşte 19 Mayıs 2018 tarihli Soru-Cevap’tan bir bölüm:

“İran, alternatifini bulana değin Amerikan ajanı zorba Beşşar rejimini korumak için kritik önemdeydi. Amerika, Suriye’deki halk hareketinin attığı İslami slogan ve dillendirdiği İslami yönetimden korkuya kapıldı. Tiranın devrilip yerine Suriye’de bir İslami yönetim kurulmasından, özellikle de 2015 yılında terazide halk hareketinin kefesinin ağır bastığı ve bölgeleri teker teker ele geçirdiği bir zamanda bölgedeki nüfuzunun yok olup gitmesinden tırstı... Bu yüzden Amerika, İran rolünü barizleştirmek ve İran’a uygulanan yaptırımları kaldırmak istedi. Ki kendisine tevdi edilen rolü yerli yerince oynayabilsin. Dolayısıyla Amerikan çıkarları, yaptırımların kaldırılması için böyle bir anlaşmanın imzalanması gerektirmişti. Anlaşmanın, bütün kriterlere göre İran’ı aşağılayıcı ve küçük düşürücü bir anlaşma olduğu aşikâr... Bunun en iyi kanıtı, önceki ABD başkanının yaptığı açıklamalardır. 14 Temmuz 2015’de imzalanan anlaşmanın hemen akabinde bir televizyon programına konuk olan ABD Başkanı Obama, “Uzlaşmayla Tahran için nükleer silaha uzanan tüm yolların kapandığını söyledi... Anlaşmaya göre İran’daki santrifüjler üçte iki oranında azaltılacak, uluslararası gözetim altında depoya kaldırılacak, İran, nükleer malzemelerinin yüzde 98’ni yok edecek, kuralları ihlal ederse yaptırımlar tekrar yürürlüğe konacak, IAEA, bütün faaliyet ve tesisleri sıkı bir şekilde denetleyecek yetkilere sahip olacak.”[14.07.2015 BBC] 20 Temmuz 2015’de Güvenlik Konseyi’nin anlaşmayı onaylamasından sonra 22 Temmuz 2015’de yayınlanan soru cevapta, İran ile imzalanan nükleer anlaşmadan Amerika’nın amacının ne olduğunu açıklamıştık. “Bütün bunlar gösteriyor ki Amerika, bu anlaşmayla İran’dan yaptırımları kaldırarak ve onunla açık ilişkilere girerek işlerini kolaylaştırmayı amaçlıyor. Ki İran rolünü oynamaya devam etsin. İran’ın bu rolü, Amerika’nın işini kolaylaştıracak, yükünü hafifletecek, bölgedeki ülke ve halklara yönelik Amerika’nın ayak oyunlarını örtbas edecektir. Böylece İran, Irak, Suriye ve Yemen’de olduğu gibi bugüne kadar perde gerisinden uyguladığı Amerikan politikasını artık şeffaf bir perde gerisinden ya da perde olmadan uygulayacaktır!”Gerçekten de İran, sahte direniş, direnç ve iğrenç mezhepsel dürtü adı altında, açıkça ve herkesin gözü önünde Suriye, Irak ve Yemen’de Amerika adına kirli ve mücrim bir rol oynamıştır.

Bu yüzden o zaman ki Amerikan çıkarı, İran’ın ekonomik durumuna kolaylık sağlamak ve bölgede Amerikan planlarını aktif bir şekilde uygulamak için böyle bir anlaşmanın imzalanmasını gerektiriyordu. Amerika, İran’a uygulanan yaptırımların kaldırılmasından oldukça memnundu. Çünkü Suriye, zayıflayan zorba Beşşar rejiminden ötürü neredeyse Amerika’nın kontrolünden çıkmak üzereydi. Onun için Amerika, İran’dan devrilmekte olan zorba rejimi savunmasını istiyordu. Amerika, İran’a uygulanan yaptırımların kaldırılmasından oldukça memnundu, çünkü 2015 yılında Beşşar, kırılgan bir yapıdaydı ve neredeyse yok olmak üzereydi. Bu nedenle Amerika, Suriye’deki rolünü daha etkin hale getirmek için 14 Temmuz 2015’de İran ile bir nükleer anlaşma imzaladı. Dahası, 30 Eylül 2015’de Obama-Putin görüşmesi sonrası Rusya’yı askeri olarak Suriye’ye soktu ve alternatif Amerikan ajanı bulunana dek Beşşar rejiminin devrilmesini önlemek için Rusya’nın müdahalesine yeşil ışık yaktı.”