Gelecek Partisi de “İstanbul Sözleşmesi”ne Bağlı
25 Şubat 2020

Gelecek Partisi de “İstanbul Sözleşmesi”ne Bağlı

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu Gelecek Partisi de Batı’nın dayattığı bir ifsat projesi olan “İstanbul Sözleşmesi”ne sahip çıktı. Gelecek Partisi Kadın Politikaları Başkanı Habibe Çiftçioğlu Başer, bu çirkin projeye “İstanbul Sözleşmesi kazanımdır” diyerek sahip çıktı.

Gelecek Partisi Kadın Politikaları Başkanı Habibe Çiftçioğlu Başer, partide kadın temsiliyetini karar alma organlarına taşıyarak güçlendirdiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Gözden geçireceğiz” diyerek eleştiriler karşısında halkı teskin etmeye çalıştığı İstanbul Sözleşmesi ile alakâlı “Önümüzde Emine Bulut cinayeti varken erkek mağduriyetinden bahsedilemez*”* çıkışında bulunan Başer*, “Daha iyisi yapılacaksa tartışalım. Kazandığımız haklarımızı kaybetmeyeceksek, geriye gitmeyeceksek, tartışalım. Yoksa İstanbul Sözleşmesi bir kazanımdır*” iddiasında bulundu.

Aileyi ve ahlâkı yok etmek için çıkarılan uyum yasaları ile tam bir ifsat projesi olan İstanbul Sözleşmesi, kadına şiddet maskesi altında eşcinselliği normalleştirmek, gençliği İslami fikirlerden koparmak ve tamamen bozuk Batılı fikirlerle yetiştirmek için Batılılar tarafından dayatılıyor. AK Parti iktidarı yoğun eleştiri almasına rağmen AB tarafından finanse edilen bu ifsat projesini inatla uygulamaya devam ederken, iktidarı her konuda eleştiren muhalefet partileri bu çirkin projenin uygulanmasında hemfikir.

Eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nun genel başkanlığını yaptığı Gelecek Partisi teşkilatlanma çalışmalarını sürdürüyor. Şubat ayı sonuna kadar 41 ilde örgütlenme çalışmalarını tamamlaması beklenen Gelecek Partisi, büyük kongreyi de en geç temmuz ayında gerçekleştirmeyi öngörüyor. Genel merkezde ayrı bir Kadın Kolları Başkanlığı kurmayan partide, ‘gölge kabine’ olarak nitelendirilen 16 Politika İzleme Kurulu arasında Kadın Politikaları Başkanlığı yer aldı. Başkan olarak da Habibe Çiftçioğlu Başer görevlendirildi. Başer partisinin kadın politikaları başta olmak üzere son dönemde artan kadına yönelik şiddet, İstanbul Sözleşmesi ve nafaka ile ilgili konular hakkında açıklamada bulundu.

İstanbul Sözleşmesi Tartışılmamalı Diyerek Çirkin Projeye Sahip Çıktı

İstanbul Sözleşmesi’nden sonra kadın cinayetleri katlanarak arttığı ve aileyi hedef alan çirkin şartlar öne sürdüğü halde Gelecek Partisi Kadın Politikaları Başkanı Habibe Çiftçioğlu Başer de tıpkı Emine Erdoğan gibi savunma yaparak uygulanmasından kaynaklı problem olduğunu ve sözleşmenin tartışılması gerektiğini iddia etti. Siyasetçilerin aksine baştan sona münkeri savunan İstanbul Sözleşmesi’ne karşı Türkiye’de ciddi bir kamuoyu oluşmuş durumda.

Başer açıklamasına şöyle devam etti:

İstanbul Sözleşmesi’nin çıkış sebebi tüm dünyada kadını korumaktır. Bir ihtiyaçtan doğmuştur. Sözleşmenin ilk imzacısı da Türkiye’dir. İstanbul Sözleşmesi üzerinden yapılan tartışmalar, eleştiriler devam ederken dahi son bir yılda 300’ün üzerinde kadın öldürüldü. Özellikle kadının şikâyeti üzerine erkeğin evden uzaklaştırılması ve kadının beyanının esas alınması tartışılıyor. Bunun aile bütünlüğünü bozduğu söyleniyor. Şiddetin olduğu yerde uzlaşı ya da arabuluculuk da olmaz. Kadın her şeyden önce bir bireydir.

İstanbul Sözleşmesi’nin kadına sağladığı haklar arasında kadının şikâyetçi olduğu andan itibaren devlet korumasında olmasına yöneliktir. Baskılardan ötürü şikâyet geri alınsa dahi kadının korunması, takibi devam etmelidir. Bizim burada konuşmamız gereken maddelerin tartışılması değil, tartışılan maddelerin ne kadar uygulandığı olmalı

6284’e Sahip Çıktı (Kadının Beyanı Esastır)

Araştırma ve delil olmadan kadının beyanını esas alan 6284 yasası ile 5 yıl içinde 2 milyon baba evinden uzaklaştırıldı. Aileyi paramparça eden bu kanuna sahip çıktığını açıklayan Başer, kadın cinayetlerini örnek vererek konuyla alakalı şunları ifade etti:

Önümüzde Emine Bulut örneği kanayan bir yara olarak karşımızda dururken erkeğin mağduriyetinden nasıl bahsedilebilir. Isparta’da eski erkek arkadaşı tarafından öldürülen Güleda Cankel örneği hâlâ tazeyken bu tartışmaları anlamsız kılıyor. Bu yüzden kadının beyanı esas alınmalı. Yapılan her şikâyet değerlendirilmeli, kararı yine yargı vermeli. Sözleşmede sadece tartışılan maddeler yok; önemli koruma tedbirleri de var; adreslerin gizli tutulması, kadının korunması, istihdam edilmesi gibi… Biz bunları uygulamada göremiyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nin öngördüğü maddeleri uygulamada yerine getirmiş olsak belki de bu mağduriyetleri yaşamıyor olacağız. İstanbul Sözleşmesi kadını koruyor. Ama bu değil ki, tartışmayalım, konuşmayalım. Daha iyisini yapacaksak, kazanımlarımızı kaybetmeyeceksek üstünde çalışalım. Ama bu sözleşmeyi yapılış itibariyle, imzalanma itibariyle, yapıldığı an itibariyle kadını, mağduru kesinlikle korumak amaçtır. Bu konuda da başarılı adımlar atılmıştır diye düşünüyorum

Oysa tam aksine 6284 nolu kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte kadın cinayetleri katlanarak çoğaldı. Adreslerin gizlenerek kadının korunacağından bahseden Başer, Batı’dan ithal bu ifsat prıjesini hararetle savundu.

Genç evlilik yaptıkları için zulmedilen aileler ilgili ise Başer şunları söyledi:

“Kendi rızasıyla evlenmiş iki kişi var. Çocukları olmuş. Çiftler 25 yaşına gelmiş, sen küçük evlendin diye cezalandırılıyor. Kadın, çocukları ile ortada kalıyor. Sadece az da olsa bu kısımda mağduriyet var”

Bilindiği üzere zinaya bulaşayıp sırf Allah’ın rızazsını isteyerek devletin belirlediği yaşın altında evlendiği için binlerce aieye zulmedildi. Kadınlar kocasız, çocuklar babasız bırakıldı. Babalar 10 ila 15 yıl hapisle cezalandırıldı. Resmi nikah kıydıkları ve aradan yıllar geçtiği halde 10 bine yakın aile bu kanunlarla paramparça edildi.

Batı aşığı ve oradan gelen her kanuna ve sözleşmeye sahip çıkan iktidar ve muhalefet partileri “İstanbul Sözleşmesi”ne sımsıkı bağlı. Eşcinselliği yaygınlaştırmak, namus mefhumunu ortadan kaldırmak, aileyi yok edip, gençliği ifsat etmek için planlanarak yürürlüğe koyulan İstanbul Sözleşmesi, kamuoyundan tepki almaya devam ediyor.

Bu kapsamda başlattığımız imza kampanyasına siz kıymetli okuyucularımızdan da destek bekliyoruz.

İmza linki aşağıdadır

https://www.change.org/p/cumhurba%C5%9Fkanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1-ailesiz-bir-gelecek-hedefleyen-istanbul-s%C3%B6zle%C5%9Fmesi-ve-6284-say%C4%B1l%C4%B1-kanun-iptal-edilsin?recruiter=468313674&utm_source=share_petition&utm_medium=facebook&utm_campaign=share_petition&utm_term=psf_combo_share_initial&recruited_by_id=fe3a96f0-bca0-11e5-ada9-757b967284e9&utm_content=fht-20330000-tr-tr%3Av2