Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 zirvesi için gittiği Endonezya'da gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulunurken, Suriye halkını vahşice katleden Esed rejmi ile görüşmelere yönelik soruya "Seçimlerden sonra sil baştan yapabiliriz" yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 zirvesi için gittiği Endonezya'da gazetecilerin gündeme dair sorularını cevapladı.

Bu sorular arasında Esed rejimi ile ilgili olan öne çıktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisine yöneltilen “Türkiye Körfez ülkeleriyle ilişkileri normalleştirdi. Mısır’la da çözüm noktasında diplomasi çalışmaları var. Siz ‘Vakti, saati geldiğinde Esad’la da görüşebiliriz’ demiştiniz. Bu açıklamanızın ardından Rusya ‘Böyle bir görüşme olursa, ev sahipliği biz yapabiliriz’ demişti. Bu iki ülke ile ilgili son gelişmeler ne durumda?” sorusunu şu şekilde yanıtladı:

“Siyasette ebedi olarak dargınlık, kırgınlık, küslük olmaz. Vakti, zamanı geldiği anda oturur, değerlendirir, ona göre de bir yenilemeyi yapabilirsiniz. Şu anda Türkiye olarak bu konularda sıkıntılı olduğumuz ülkelerle ilişkileri yeniden ele alabiliriz.** Hele hele Haziran seçiminden sonra bir sil baştan yapabiliriz. Ve buna göre de yolumuza inşallah o şekilde devam edebiliriz**”

Erdoğan, daha önce de “Ben alışılmış bir siyasetçi değilim, dolayısıyla vakti, saati geldiğinde biz Suriye’nin başkanıyla da görüşme yoluna gidebiliriz” açıklamasında bulunmuştu. Liderler düzeyinde olmasa da alt düzeyde görüşmelerin zaten yapıldığını söyleyen Erdoğan’ın bu sözleri altyapı çalışmalarının başladığını işaret etmiş oldu. Erdoğan’ın bu görüşmeyi tabandan gelecek tepkiler nedeniyle 2023 yılında yapılacak seçimlerin sonrasına ertelediği düşünülüyor. Bu ertelemenin sebebi olarak perde arkasında olsa da Suriye sahasına hakim ABD’nin olduğu da düşünülüyor.

Suriye’de Baba Esed’den beri hakim olan zorba rejime karşı protesto gösterilerinin başladığı ilk yıllarda Erdoğan; “Ey katil Esed! Sen bu çocukların ahından nasıl kurtulacaksın?” diyerek seslenirken bugün “Suriye devlet başkanı” ile görüşmek isteyen Erdoğan profili öne çıkıyor. Suriye kıyamının ilk yıllarında Esed karşıtı konumlanmanın bugün Ankara’nın kontrolü altındaki muhaliflerin güvenini kazanmak için sürdürdüğü siyasetin bir parçası olduğu göze çarpıyor.

Erdoğan’ın Esed rejimi ile ilişkilerindeki dönüşümü kısa süre önce “Ankara-Şam Arasına Kurulan Köprünün Garantörü Kim?” başlıklı makalesinde kaleme alan** Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar**, şu ifadelerle mevcut duruma dair açıklamalarda bulunmuştu:

“Maalesef Ama Amerika...

Peki, dün, ‘Şam’a gidip Selahaddin Eyyubi’nin mezarı başında Fatiha okuyacağız ve Emevi Camii’nde namaz kılacağız’ diyen Erdoğan’ın bugün Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumaya ve Esad ile görüşmeye bu denli istekli olmasını nasıl okuyacağız? ‘Zalim ve katil Esed’den ‘Sayın Esad’a evrile(cek ola)n bu yolun köprülerini kim kurdu ve kim, sürecin bu noktaya gelmesinin garantörü oldu? Maalesef ama Amerika! Çünkü Suriye devrimi başladığı günden beri bu sürecin siyasi liderliğini Amerika hiç bırakmadı. Tabii ki Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan da Amerika’nın peşini hiç bırakmadı; kuyruğundan bir milim ayrılmadı.

_Hülasa bugün, Suriye’deki devrimci grupların da -kabul etmeseler de- bir siyasi liderliğe ihtiyaçları var. Hizb-ut Tahrir, kendilerine bu siyasi liderliğin ne denli önemli olduğunu defalarca kez hatırlattı. Meselenin Suriye’de herhangi bir toprak parçasına sahip olmak, bu toprak parçasında çeşitli emirlikler kurmak olmadığını; asıl meselenin ideolojik, İslami bir devletin kurulması olduğunu söyledi. Hizb-ut Tahrir’e burun kıvıranlar, Türkiye’ye minnet ettiler. İdlib’in dört bir tarafına ‘Türkiye tarafından örülen gözlem kulelerinin kendilerini PKK ve PYD’den koruyacağını, bunun çok akıllıca bir strateji olduğunu’ söylediler. Erdoğan-Esad görüşmesi gerçekleştiğinde, masada konuşulacak ilk konunun o gözlem kulelerinin Suriye rejim askerlerine teslim edilmesi olacağını, sanırım hepimiz biliyoruz...” _

Makalenin tamamını okumak için aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz.

Ankara-Şam Arasına Kurulan Köprünün Garantörü Kim?