Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Ali Muhyiddin el-Karadaği, Gazze’deki katliam ve açlık karşısında Müslüman ülkelerin ordularını göreve çağırdı.
Karadaği, yaptığı çağrıda şu ifadeleri kullandı:
“Müslüman ülke ve liderlerinin Gazze için ordularını harekete geçirmesi gerekiyor. Bu, Müslüman liderler için farzdır. Savaşa yol açsa bile Gazze’yi açlıktan kurtarmak dini bir zorunluluktur.”
İşgalci "İsrail"in 7 Ekim'de başlattığı Gazze katliamlarında yaklaşık 4 ay geride kalırken havadan, karadan ve denizden sürdürülen bombardımanlarla topyekün şehirler hedef alınıyor. Ayrıca dört tarafı kuşatılmış Gazze'ye hapsedilen Müslümanlar açlık ve susuzlukla da mücadele ediyor.
İslam beldelerinin yöneticilerinin bir kısmı somut bir adım atmayıp, "İsrail"e gemilerle mallar gönderirken zorba Sisi rejimi de sınırı kapatıp Gazze'ye temel ihtiyaç maddelerinin girişine izin vermeyerek soykırıma ortak oluyor.
Gazze'deki bu korkunç durumun sona ermesi ve işgalci Yahudi varlığına karşı somut adım atılmasının dinen farz olduğu hususunda Dünya Müslüman Alimler Birliği, daha önce fetva da yayımlamıştı.
Katliamın 25. gününde Arap ve Müslüman ülkelere, “İsrail”in yoğun saldırı ve abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi’ndeki Müslümanların katliamdan kurtarılması için “Ordular Aksa’ya” fetvası verilmiş ve şu çağrıda bulunulmuştu:
"Gazze'yi soykırımdan ve kapsamlı yıkımdan kurtarmak için hükümetler ve resmi ordular acilen müdahale etmelidir. Beklenen bu hamle uluslararası sözleşmeler, bölgenin ve ümmetin stratejik çıkarları doğrultusunda Filistin'i dini, siyasi, hukuki ve ahlaki açıdan destekleme görevine tam bir bağlılık olacaktır."
Filistin’e komşu olan ve olmayan tüm İslam ülkelerine çağrıda bulunan açıklamada, "askeri müdahalenin, Filistin yönetimi ile direniş gruplarına askeri teçhizat sağlamanın, dini bir yükümlülük olduğu" ifade edilmişti.
Fetvada ayrıca, "Sayıları 4 milyonu bulan ve her yıl 170 milyar dolar harcanan resmi orduların kışlalara hapsedilmesi, silahlarının paslandırılması, sistemlerinin çökmesi makul değildir. Filistin’de cihat etmek ve oraya yardım etmek, dini bir yükümlülüktür" ifadeleriyle İslam beldelerinderki yöneticilere de eleştiride bulunulmuştu.
Fakat bu çağrıya dünyaya egemen laik kapitalist nizamın yörüngesinde hareket eden İslam beldelerindeki liderlerden bir dönüş gelmemişti.