Dert İslam mı? Irkçılık mı?
19 Eylül 2019

Dert İslam mı? Irkçılık mı?

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Ortaöğretim 9’ncu sınıf Tarih ders kitabındaki “Kürtler Araplar’dan sonra Müslümanlığı kabul eden ilk topluluk oldu” ifadesine MHP itiraz etti. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a mektup yazan MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, kitaptaki bölümü “Eğitimin milliliği açısından sakıncalı” buldu, “Kürtlerin Türklerden önce burada olması hasebiyle bu coğrafyanın asıl sahiplerinin Kürtler olduğu algısı oluşturulmaya çalışılmaktadır” diyerek, İslam’ın kesin dille redettiği cahiliyye adeti olan ırkçılığı körükleyen bir açıklamada bulundu. İslam, takvada yarışın, parçalanıp bölünmeyin, Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, İslam nizamını uygulayın derken, yeni bir tartışmaya imza atanların derdinin İslam değil, ırkçılık olduğu ortaya çıktı.

Rasulullah (s.a.v.)’in bir çok hadisinde ağır bir dille sakındırdığı ve bir cahiliye adeti olduğunu söyleyip, iman edenleri uyarmasına rağmen halen bu davayı güdenler bir kavmiyet yarışına daha girdiler. Bu yeni tartışmanın konusu: “Kürtler mi yoksa Türkler mi daha önce Müslüman oldu?”

MHP’den 'Kürtler Türkler’den Önce Müslüman Oldu' İtirazı

2019-2020 Eğitim Öğretim döneminde 9’ncu sınıflara okutulan Tarih ders kitabında yer alan “Türklerin İslamiyeti Kabulü” başlığı altında Müslümanlarla Kürtlerin kitlesel olarak ilk karşılaşmasının Dört Halife döneminde yaşandığı belirtilerek, “Kürtler Araplar’dan sonra Müslümanlığı kabul eden ilk topluluk oldu” ifadelerine yer verildi.

Kitapta yer alan bilgilere itiraz eden MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a hitaben mektup yazdı. İlgili bölümleri, “Propaganda” olarak niteleyen Büyükataman, “Dört Halife devrinde pek çok kabile İslam’la tanıştığı halde bunlar içinden ısrarla Kürtlerin zikredilmesi, ‘Araplardan sonra Müslüman olan ilk topluluklardan olduğu’ ifadelerinin yer alması, Türklerin İslamiyet’i kabulünden önce Kürtlerin Müslüman olduğunu ispat gayretleri Türkiye’nin sosyal ve siyasi meselelerine bir istikamet kazandırma çabasından başka bir şey değildir” dedi.

Eğitimin “Milliliği” Açısından Sakıncalı

Sami Tüysüz’ün yazdığı tarih kitabının, “Türklerin İslamiyeti Kabulü” bölümünde Kürtlerin Müslüman olma sürecine ilişkin İranlı tarihçi Belazuri’nin “Fetûhu’l- Büldân” adlı eseri hatırlatılarak, “Bizans ve Sasani imparatorluklarının Kürtlere uyguladığı baskılar da bölgenin fethini kolaylaştırıcı bir rol oynadı. Böylece Kürtler Araplar’dan sonra Müslümanlığı kabul eden ilk topluluk oldu” denildi.

MHP’li Büyükataman, Bakan Selçuk’a yazdığı mektubunda, “Bilimsel olmayan, öğrenciye katkı sağlamayacak ve eğitimin milliliği açısından son derece sakıncalı durumlar yaratacak sözler, şuurlu bir çabayla ders kitabının içine yerleştirilmiştir. Bu ifadelerin ders kitabına sokulması için fazlaca bir titizlik gösterilmiş olduğunu düşünmekteyim” ifadeleriyle İslam’da olmayan millilik terimini kullanarak itirazını savundu.

Ayrıca Büyükataman, Ziya Selçuk’a hitaben: “Şahsınızın ve kıymetli çalışma arkadaşlarınızın çocuklarımızın tertemiz zihinlerine Türk milletinin birlik ve beraberliğini aşılayacak bir bakışla eğitim-öğretim meselesine yaklaştığına dair inancım tam olmakla birlikte zikredilen ifadelerin ortaöğretim çağındaki gençlerimize devlet eliyle sunulmuş olmasında en nazik ifade ile büyük bir ihmal olduğu görülmektedir” ifadelerini kullanarak kitabın okullarda okutulacak olmasını kınayıp, gereğinin yapılmasını istedi.

İslam, Kavmiyetçiliği, Irkçılığı, Milliyetçiliği Yasaklar

Sömürgeci Batılıların Ümmet-i Muhammed’in kalkanı Hilafet’i yok ederek parçalara ayırmak için başlattığı bozuk milliyetçilik fikri Birinci Dünya Savaşı sonrası meyvelerini vermeye başlamıştı.

Çanakkale’de Arap, Türk , Kürt v.s. omuz omuza mücadele verip Batılıları hezimete uğratırken, Hilafet’in ilga edilip yerine kurulan ulus devletlerle Müslümanlar zilleti, katliamı, yoksulluğu, işgali ve sömürüyü yaşamaya başladılar.

Oysa Rasulullah (s.a.v.)’in şu nasihat ve emirlerini unutmuşlardı:

Kavmiyet dâvasına çağıran, bizden değildir. Kavmiyet uğruna savaşan da bizden değildir. Keza kavmiyet dâvası üzerine ölen de bizden değildir.”

Ey insanlar, Rabbiniz birdir. Hepiniz Âdem’in” çocuklarısınız. Âdem ise, topraktandır. Allah indinde en şerefli olanınız, takvâca en ileri olanınızdır. Arabın Arab olmayan üzerine bir üstünlüğü yoktur. Arab olmayanın da Arab üzerine bir üstünlüğü yoktur. Siyahın beyaz üzerine bir üstünlüğü yoktur. Beyazın da siyah üzerine bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük sadece takvâ iledir.”

Bugün hala bu ilkel cahiliyye fikirleri ile parça parça bölünen Müslümanların arasına sokulan fitne, Batılıları sevindirmeye devam ediyor.