Köklü Değişim Medya
Çin yönetimi, Doğu Türkistan'da inşa ettiği ve milyonlarca Müslümanı alıkoyarak işkence uyguladığı toplama kamplarındaki çabalarının dış dünya tarafından alkışlanması gerektiğini arsızca savundu. Çin, radikalleşmeyle mücadele adı altında İslam’a ve Müslümanlara karşı başlattığı savaş için dünyadan destek istedi.
Komünist Çin yönetimi, 80’den fazla ülkeden gelen diplomat ve uluslararası örgüt temsilcisine verdiği brifingte, radikalleşme adı altında başlattığı savaşın hedefindeki İslam’ın ortak düşmanları olduğu mesajını vermeye çalıştı.
Doğu Türkistanlı Müslümanların ve uluslararası insan hakları örgütlerinin Pekin'in asimilasyon ve Çinlileştirme girişimi olarak tanımladığı söz konusu faaliyetleri 'terörle mücadele ve radikalleşmeye karşı yeni yöntem' olarak nitelendiren Çin, sorunu ortadan kaldırmak için harcadıkları çabaların alkışlanmasını istedi.
Propaganda amaçlı düzenlenen brifing için Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, 80'den fazla ülkeden diplomat ve uluslararası örgüt temsilcisinin Pekin'e davet edildiği ve Çinli yetkililerinin de yabancı diplomatlara bilgi verdiği belirtildi.
Açıklamada, Dışişleri Bakan Yardımcısı Zhang Hanhui ile Sincan Vali Yardımcısı Erkin Tuniyaz'ın, Çin hükümetinin bölgede aldığı 'terörle mücadele ve aşırılığın engellenmesine yönelik önleyici tedbirler'i anlattıkları ve yabancı diplomatlara, kazanılan 'başarılar' hakkında bilgi verdikleri kaydedildi.
Toplantıda Hanhui'nin, "Sincan'da terörle mücadele ve aşırılıkçılık sorununu çözmek için yeni bir yöntem geliştirdik. Bu bağlamda küresel bir sorun olan terörün belirtileri ve kökünü kazımak için verdiğimiz mücadele ve çabalar övgüye layık" dediği ifade edildi.
Ayrıca Çin Dışişleri Bakanlığ'nın yayımladığı bildiride, Hanhui'nin, "Çin, teröre karşı küresel mücadeleye katkı sağlamaya devam edecek." sözleri ile taraftar toplamaya ve verdikleri mücadeleyi meşru kılmaya çalıştığı gözlendi.
Uluslararası medya, toplantıya Çin'i eleştirmeyen, farklı ülkelerde Pekin'e yakın kişi ve kurumların davet edildiğini aktardı.
"Uygurların, Çin'in Mesleki Eğitimine İhtiyacı Yok, Bu Sadece Bahane"
Çin yönetimi, 1949'dan bu yana hakimiyeti altında tuttuğu Doğu Türkistan'ı 'Sincan' bölgesi olarak isimlendiriyor.
Uygurlar ise söz konusu tanımı kabul etmediklerini ve bu ismin işgalden sonra Çin Komünist Partisi tarafından kendilerine zorla dayatıldığını ifade ediyor.
Euronews'e konuşan Doğu Türkistan Milli Meclisi Başkanı Seyit Tümtürk, Çin'in 3 ila 5 milyon arasında Uygur Türkünü toplama kamplarında zorla tuttuğunu ve işkenceden geçirdiğini söylemişti.
Tümtürk, Çin'in 'meslek edindirme' bahanesiyle Uygur Türklerini asimilasyona tabi tuttuğunu, terörle mücadele adı altında Müslümanların dinlerini değiştirmeye zorladığını, ayrıca toplama kamplarına götürülen ve aylardır haber alınamayan profesörlerin, sanatçıların, entelektüellerin ve eğitimli kişilerin herhangi bir mesleki eğitime ihtiyacı olmadığını dile getirdi.
Seyit Tümtürk, Çin'in bağımsız olarak Doğu Türkistan'a seyahat etmek isteyen yabancı basın ve yabancı diplomatlara izin vermediğini, Pekin'in insan hakları ihlalleri konusundaki kötü sicilini düzeltmek için de ekonomik gücünü kullandığını ifade etmişti.
Pekin'deki toplantıya Türkiye'den Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek'in katılacağını belirten Tümtürk, söz konusu toplantının propaganda amaçlı olduğunu iddia etti.
Ailelerinden koparılan yüz binlerce Uygur çocuğun beyinlerinin yıkandığını dile getiren Uygur siyasetçi, Orta Asya Türk cumhuriyetlerinin kendilerine yeterli destek sağlamamasından şikayet etmişti.
İnsan Hakları Örgütleri: Milyonlarca Müslüaman Uygur Zorla Toplama Kamplarında Tutuluyor
Aralarında Birleşmiş Milletler, Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) ve insan hakları alanında faaliyet gösteren kuruluşlar daha önce yaptığı açıklamada, Doğu Türkistan'da milyonlarca Uygur'un "yeniden eğitim" gerekçesiyle toplama kamplarında tutulduğunu dünya kamuoyunun gündemine getirmişti.
Birleşmiş Milletler Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi'nin, Çin'de ayrımcılığa uğrayan topluluklarla (Uygur ve Kazaklar) ilgili Cenevre kentinde düzenlediği toplantıya katılan insan hakları kuruluşları, Doğu Türkistan'da vatandaşların siyasi eğitim merkezlerinde zorla aylarca alıkonulduğunu bildirmişti.
Örgüt temsilcileri, herhangi bir yargı kararına dayanmadan hürriyetinden alıkonulan kişi sayısının da milyonları bulduğunu belirtmişti.