Çin İstanbul Başkonsolosu “Toplama Kamplarına Okul, Uygurlulara Akıl Hastası” Dedi
18 Mayıs 2019

Çin İstanbul Başkonsolosu “Toplama Kamplarına Okul, Uygurlulara Akıl Hastası” Dedi

Ajanslar

Köklü Değişim Medya

Çin'in İstanbul Başkonsolosu Cui Wei, toplama kamplarında tutulan Uygurlu Müslümanlar için, "Onların beyinleri hastalandı. Bu hastalığı tedavi etmek için o okulları kurduk." ifadelerini kullandı.

Cui Wei katıldığı bir etkinlikte gazetecilerin konuyla ilgili sorularını yanıtladı. Wei, Doğu Türkistan'da kurulan ve 1 milyondan fazla Uygur'un tutulduğu ifade edilen toplama kampları için ifade edilenlerin doğru olmadığını söyledi. "Toplama kampı" ifadesini kabul etmediklerini söyleyen Wei, kamplar için "okul" benzetmesinde bulundu.

"Beyinleri Hastalıklı, Tedavi Ediyoruz"

Doğu Türkistan'daki Uygurların radikalize olduklarını savunan Wei, toplama kamplarında tutulan Uygurlar için, "Onların beyinleri hastalandı. Bu hastalığı tedavi etmek için o okulları kurduk." ifadelerini kullandı.

ABD: Çin Müslümanları Toplama Kamplarına Hapsediyor

ABD Savunma Bakanlığı'nda Asya politikalarını idare eden Randal Schiver'ın geçtiğimiz dönemde bir basın toplantısında sarf ettiği sözler şu ana kadar ABD yönetiminde Çin'in Uygurlu ve diğer Müslüman azınlıklara uyguladığı asimilasyon uygulamasına verilen en sert tepki olarak yorumlandı.

Schriver, Çin için "Çinli Müslümanları zorla toplama kamplarına hapsediyor" ifadelerini kullanarak bu kamplardaki tutuklu sayısının 3 milyona yaklaşmış olabileceğini de belirtti.

Çin, Doğu Türkistan ve Kaşgar'da sadece Müslümanları katletmiyor, tarihi dokuyu, kadim şehirleri ve camileri de yıkıyor! Oruç tutulmasını yasaklıyor ve Müslümanları toplama kamplarında dinsizliğe zorluyor!

Kızıl Çin, Doğu Türkistan'da binlerce tarihi camiyi yıktığı gibi cami cemaatini de güvenlik kameraları ile kontrol ediyor. Doğu Türkistanlı Müslümanların Kur'an-ı Kerim öğrenmeleri yasak. Oruç tutmanın ve dini sembollerin de suç olduğu Doğu Türkistan'da, Uygurlu Müslümanların çocuklarına dini isimler vermesi de yine yasak kapsamında. Çin yönetimi, binlerce Doğu Türkistanlı Müslümanları toplama kamplarında zorla alıkoymakta, işkence ve kötü muameleye tabi tutmaktadır. Ayrıca her ailenin yanına Çinli bir erkek ajan yerleştirerek Müslüman ailelerin mahremlerini çiğnemekte ve aile bireylerinin yaşamlarını yönetime bilgi vermektedir.

Bağımsız akademisyen ve gazeteciler de bölgedeki sıkı güvenlik ve DNA toplama uygulamalarını belgelemişti.

Çin'deki Uygur kamplarından kurtulmayı başaranlardan biri olan 29 yaşındaki Mihrigül Tursun Çin'in yüz binlerce Müslüman azınlığın farklı kamplarda tutulduğunu, buralarda insanların fiziki ve psikolojik işkencelere maruz kaldığını anlatmıştı.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Önal: “Çin'in Terörle Mücadelesini Destekliyoruz”

Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal, Türkiye'nin Çin'in terör unsurlarına karşı mücadelesini desteklediğini açıkladı.

Pekin'de Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal ile biraraya gelen Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, daha sonra yayınlanan açıklamasına göre öncelikle Türkiye ile ilişkilere büyük önem verdiklerini söyledi ve şöyle sürdürdü:

"Çin, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne her zaman saygı gösterdiği Türkiye'nin ulusal güvenlik ve istikrarını korumak için attığı adımları da destekliyor. Türkiye'nin de Çin'in ulusal egemenliği ve güvenliğini koruma konusundaki çıkarlarına samimiyetle saygı gösterebilmesini, Çin'in Doğu Türkistan'daki terörist oluşumlara karşı mücadelesini desteklemesini ve ülkelerimiz arasındaki genel stratejik işbirliği ortamını korumasını umuyoruz."

Önal: "Çin İle İşbirliğini Derinleştirme Arzusundayız”

Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre ise, Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal görüşmede Ankara'nın Çin'in ulusal bütünlüğünü koruma yönündeki çabalarını ve terör unsurlarına karşı mücadelesini desteklediğini ve Çin ile karşılıklı çıkarlara dayalı işbirliğini derinleştirme arzusunda olduğunu söyledi.