Köklü Değişim Medya
Sudan ordusu, ülkede patlak veren gösteriler ve darbe söylentiler nedeniyle ülke yönetimi çevresinde kenetlendiklerini ifade etti.
19 Aralık Çarşamba günü başlayan ve başkent Hartum'a sıçrayan gösterilerde eylemciler, doların aşırı yükselmesi nedeniyle ekmek, yakıt, tüp gibi ürünlerde aşırı fiyat artışını ve ekonomik krizi protesto ediyor.
Sudan'daki darbe söylentilerinin ardından ordudan yapılan yazılı açıklamada, "ordunun ülke yönetimi çevresinde kenetlendiği" açıklandı ve halkın kazanımları, güvenliği, malı ve canını koruma konusunda kararlı olunduğu belirtildi.
Silahlı kuvvetler, polis, acil destek ve istihbaratın tek ve uyumlu bir sistemde hareket ettiği belirtilen beyanatta, ordunun Savunma Bakanlığınca ülkedeki güncel olaylar hakkında kapsamlı şekilde bilgilendirildiği açıklandı.
25 Yıllık Ömer El Beşir Diktası
İktidardaki Ulusal Kongre Partisi'nin liderliğini de yürüten Devlet Başkanı Ömer El Beşir, 1989'da Sudan ordusunun darbeyle hükümeti devralmasının ardından 16 Ekim 1993'te devlet başkanlığı koltuğuna oturdu
Savaş Suçları Mahkemesi tarafından en az 300 bin kişinin hayatını kaybettiği ve milyonlarca kişinin de mülteci durumuna düştüğü Darfur'daki çatışmaların sorumlusu olarak suçlanan Beşir'in soykırım, insanlığa karşı suç ve Darfur'da savaş suçu işlediği gerekçeleriyle tutuklanması talep ediliyor.
Ayrıca Ömer el Beşir'in bazı Avrupa ülkelerindeki bankalarda 10 milyar dolara yakın kişisel parasının bulunduğu belirtiliyor.
Beşar’ın Dostu Beşir’in Şam Ziyareti
Ömer El Beşir’in geçen hafta Şam’da Esed’i ziyareti, Çavuşoğlu’nun “Demokratik seçimleri Esed kazanırsa çalışmayı düşünebiliriz” açıklaması ve en son Sisi yönetiminden bir heyetin Şam’a ziyaret gerçekleştirecek olması, gelişmelerin üst üste gelmesi ve bu ülkelerin ABD’nin yakın müttefiki olmaları hasebiyle Washington’ın Esed’i meşrulaştırma çalışması olarak yorumlanıyor.
Esed’in meşrulaştırma süreci olarak görülen bu gelişmelere paralel olarak Suriye sokaklarında halkın duvarlara “Defol mücrim Esed!” sloganlarını yazması, zorba rejimi yeniden dayatmak isteyen başkentlere karşı bir mesaj niteliği taşıyor.