ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi’nin Tayvan Ziyaretine Çin’den Sert Tepki
25 Temmuz 2022

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi’nin Tayvan Ziyaretine Çin’den Sert Tepki

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Pekin’in egemenlik iddiasında bulunduğu Tayvan’ı ziyaret etmesi halinde Çin’in askeri müdahale dahil sert tepki vereceği ileri sürüldü.

İngiliz Financial Times gazetesinin "konu hakkında bilgi sahibi 6 yetkiliye" dayandırdığı haberine göre, Çin tarafı Washington yönetimiyle özel görüşmelerinde Pelosi'nin olası ziyareti halinde sert tepki gösterecekleri uyarısında bulundu.

Görüşmelerde "olası askeri karşılığın" da Çin tarafından gündeme geldiği iddia edildi. Söz konusu askeri karşılığın ne olacağına dair bilgi verilmezken, ABD'li güvenlik yetkilileri Çin savaş uçaklarının Pelosi'nin uçağına müdahale ederek adaya inmesini engellemeye çalışabileceğinden endişe duyuyor.

ABD ile Çin diplomatik ilişkilerinde gerilimlerin yaşandığı bir döneme denk gelen iddia, Pekin tarafının tepkisine sebep olmuştu. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien, Pekin'de düzenlediği günlük basın toplantısında, "ABD, (Pelosi'nin ziyaretiyle ilgili) tavrında ısrar ederse Çin, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü korumak için güçlü ve kararlı tedbirler alacaktır” tehdidinde bulunmuştu.

Pelosi, olası ziyareti henüz doğrulamazken, Beyaz Saray güvenlik yetkililerinin endişelerini dile getirdiği iddia edildi.

ABD Başkanı Joe Biden, gazetecilerin olası ziyarete dair sorusu üzerine, "Ordu, iyi fikir olduğunu düşünmüyor" açıklamasında bulunmuştu.

Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ve diğer Ulusal Güvenlik Konseyi (NSC) üyelerinin, Tayvan Boğazı çevresinde gerilimi arttıracağı gerekçesiyle ziyarete karşı olduğu iddia ediliyor.

Çin Halk Kurutuluş Ordusu'nun 100. kuruluş yıl dönümünün kutlanacağı 1 Ağustos ile aynı ayda gerçekleşecek olası ziyaretin, Pekin'in Ada çevresinde askeri hareketlerini yoğunlaştırmasına yol açabileceği değerlendiriliyor.

Ayrıca Çin'i yöneten Komünist Partisi'nin güz aylarında düzenleyeceği 20. Parti Kongresi öncesinde Bohay Denizi kıyısındaki sayfiye kasabası Beydayhı'da düzenlenen üst düzey istişare toplantısı da ağustosta yapılacak. Ülkenin gelecekteki yönetim kadrolarını şekillendirecek kararlar alınacak kongre, Çin tarafındaki tepkileri artırabilecek bir etken olarak görülüyor.

82 yaşındaki Pelosi'nin nisan ayında Tayvan'a yapmayı planladığı ziyaret Kovid-19'a yakalandığı gerekçesiyle iptal edilmişti.

Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, o günlerde Pelosi'nin Tayvan'ı ziyaretinin "tek Çin" ilkesinin tanımladığı "kırmızı çizginin aşılması" anlamına geleceği uyarısında bulunmuştu.

Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.

Bu girişim, Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada, Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.

Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Ukrayna’nın NATO’ya üyeliğe alınması tehdidini sürekli tekrarlayarak Rusya’yı tahrik eden ABD, işgalin başlamasını ve Moskova’yı tuzağa çekmeyi başarmıştı. Rusya’yı Ukrayna’da düşürdüğü açmaz ile sıkıştıran Washington, Pekin ile arasındaki bağı koparmayı ve Batı’nın egemenliğindeki dünya düzeninin bekasını korumayı amaçlıyor. Bu kapsamda ABD liderliğindeki NATO, Çin yönetimini son zirvede resmen tehdit olarak nitelemişti. Bu hedef doğrultusunda ABD ve Batı, Doğu Türkistan’daki Çin zulmünü, diğer azınlıklara yapılan zorbalıkları, Tayvan ve Hong Kong meselelerini menfaatleri doğrultusunda kullanarak sürekli kaşıyor. Böylece Çin'in hem tepkisini ölçüyor hem de siyasi yıpratma taktiği güdüyor.