Köklü Değişim Medya
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Büyükelçi Jeffrey, ABD'nin Suriye'de iş birliği yaptığı PYD'nin PKK'nın Suriye'deki uzantısı olduğunu ancak ABD'nin PYD'yi henüz terör örgütü olarak tanımadığını açıkladı.
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Büyükelçi James Jeffrey, ABD'nin terör örgütü YPG/PKK ile olan ilişkisine dair çok konuşulacak açıklamalarda bulundu. Jeffrey, ABD’nin Suriye’deki mevcut gelişmelerden memnun olduğunu, bu noktaya Türkiye ve PYD/PKK ile aynı anda çalışarak gelindiğini ifade etti.
Türkiye'nin SDG adı altındaki PKK'nın Suriye kolu YPG’yi terör örgütü olarak görmesine rağmen, ABD’nin aynı anda hem Türkiye hem de YPG ile nasıl dengeyi kurup çalışabildiği sorusuna Jeffrey:
"Suriye'de bugün yaptıklarımızı yapamazdık"
"Bu oldukça zor. Çünkü Türkiye'nin aktif katılımı, iş birliği ve koordinasyonu olmasaydı Suriye'de bugün yaptıklarımızın hiçbirini yapamazdık ama yerel bir ortak olmadan da ülkenin kuzeydoğusunda varlığımızı sürdüremezdik ve daha bitmemiş olan DEAŞ ile mücadeleyi devam ettiremezdik. Bu yerel ortak, 2014'ten bu yana PKK'nın Suriye uzantısı olan ancak PKK gibi terör örgütü olarak tanımadığımız PYD'dir. Bu konu Türkler için büyük kaygı ancak henüz yapmadık." cevabını verdi.
DEAŞ'ın yenilmesine kadar Türkiye'nin ABD ile YPG/PKK arasındaki ilişkiye katlandığını söyleyen Jeffrey, "Suriye'de DEAŞ'ın yenilmesinin ötesinde bir politikamızın olmasına karar verdiğimiz zaman Türkler bizim için zorluk çıkarmaya başladı." dedi.
Jeffrey, Türkiye ile DEAŞ'ın yenilmesi, İran ve desteklediği milislerin Suriye'den çıkarılması ve Suriye'de siyasi bir barış sürecinin başlaması önceliklerinde hemfikir olduklarını vurgulayarak açıklamasına devam etti:
"Fakat bizim kuzeydoğuda kalmamızın nedeninin bu olup olmadığından emin değiller. Onlara anlattığımız üzere bunun (YPG/PKK ile iş birliği) geçici bir alışveriş olduğunu söylemiştik. Hala öyle ama buna bazı koşullar ekledik. Bunu onlara anlatma konusunda başarılı olamadık. Bu da bizimle, Türkiye ve PYD/SDG arasında sınır bölgesinde gerginliğe neden oluyor."
Jeffrey, Suriye'nin kuzeydoğusunda Türkiye ile YPG/PKK arasında bir tercih yapar mısınız sorusuna ise şöyle cevap verdi:
"Birini birine karşı tutmak konusu değildir. Türkiye'ye veya Suriye'nin kuzeydoğusundaki ortaklarımıza, kendilerince PKK'nın uzantısı olan PYD'nin evrimi olan SDG'ye sırt çevirmiş olsaydık Suriye'ye barış getirme misyonu çoktan bitmiş olacaktı. Bu bizim içinde bulunduğumuz bir ikilemdir ve iki tarafı da ortak hedeflere odaklanması konusunda ikna etmeye çalışıyoruz. Çünkü PYD de Suriye'de farklı bir hükümet görmek istiyor, İran'ın orada olmasını istemiyor ve DEAŞ'ın yenilmesini istiyor ancak burada sorun, Türkler anlaşılır sebeplerden dolayı güney sınırında PKK ile ittifak içinde olanları görmek istemiyor."
20 Bin Tır Dolusu Silah Kime Gitti?
Jeffrey, ABD’nin YPG/PKK’yı Fırat'ın doğusuna çekerek Türkiye’nin kaygılarını ortadan kaldıracağını açıkladı. YPG’ye ağır silahlar verilmediğini ifade eden Jeffrey, sadece "bir tabur askerlik hafif taktik silahlar" verildiğini beyan etti. Bu silahlar arasında HUMVEE tipi ancak üzerine silah monte edilmeyen zırhlı arazi araçları, hafif silahlar, havan topları ve makineli tüfeklerin olduğunu, tank veya anti-tank füzeleri ile karadan havaya füze sistemleri gibi ağır silahlar vermediklerini söyledi.
Basında yer alan haberlerde 20 bin tır ve 3 bin kargo uçağı dolusu silahın Suriye’nin kuzeyine getirilerek el altından Esed güçlerine teslim edilmiş olması büyük olasılık zira ABD bu silahların küçük bir kısmının YPG/PKK’ya verildiğini söylüyor.
ABD kontrolü altındaki bir kısım Suriyeli muhalif gruplara daha önce anti-tank TOW füzeleri verdiklerini ancak YPG/PKK'ya bunları vermediklerini söyleyen Jeffrey, "Tüm bunları sadece Türklere sinyal vermek için yaptık ve inanın bu bize az pahalıya mal olmadı, çünkü daha önce oraya Amerikan topçu birliklerini gönderdik, onlara ateş gücü sağladık çünkü ellerinde yoktu." ifadesini kullandı.
ABD, stratejik ortakları, Suriye içinde kontrol altında tuttuğu bir kısım ÖSO güçleri ve PYD/PKK ile Esed rejimini ayakta tutmak ve Suriye halkının devrimini yok etmek için uzun zamandır yoğun çaba harcıyor. Suriye’de ABD’nin memnun olduğu hedefe ulaşmasında “Astana Üçlüsü”nün rolü inkâr edilemez. Önceki Başkan Obama’nın saçlarını ağartan devrim, bugün Soçi’de alınan kararların uygulanması neticesinde İdlib’e sıkışmış durumda.