Unutmayalım ki, yarın tarihe iz bırakanları anlatacağız, az değil koca bir yüz yıl…
İslami devlet Raşid-i Hilafet ılga edildikten sonra, İslam topraklarının parçalanıp pay edildiğini, Müslümanların hurdaya çıkmış otobüslerle sürgün edilişini, her durakta sayıları azalarak gidecekleri yere varamadan ölümle tanışmış olmalarını anlatacağız. Mülteci kamplarında yaşamaya mahkum edilip, sabilerin daha anne karnında dipçik darbeleriyle tanışmasını anlatacağız.
İslam coğrafyası tarumar edilip yağmalanırken, anarşi, kaos istilanın bu topraklara kafirler tarafından getirildiğini anlatacağız. Yöneticiler saraylarında ki pencereden seyrediyorlardı olup biteni. Cezaevleri haksızlığa uğrayanların yeni yurdu olmuştu. Anlatacağız bunları
Rabbimiz Kur'an-ı Kerimde; ''Sizin dostunuz Allah'tır, Rasul’ü dür, Müminlerdir'' diye buyurduğu halde iktidar sahiplerinin kâfirleri nasıl dost edindiklerini anlatacağız.
İktidara gelebilmek için yazılan senaryoları çevrilen entrikaları anlatacağız. Ümmeti aldatan ikiyüzlü yöneticileri, hakkı dile getirmekten aciz ikiyüzlü âlimleri anlatacağız. Söz verildiği halde tutulmayan sahte vaadleri anlatacağız.
Cezayir'i, Kudüs'ü, Bosna'yı, Keşmir'i, Halep'i, Felluce'yi anlatacağız. Daha sayamadıklarımızı da…
Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "Kâbe'nin taş taş üstünde kalmayacak şekilde yıkılması, Allah katında tek bir Müslümanın kanının akmasından daha ehvendir." dediği halde, on binlerce Müslümanın kanının akıtılmasına sessiz kalan, kışlalarında çakılı duran orduları anlatacağız. ABD'nin onayıyla havalanan uçakları, tören merasimleri için sorti yapan uçakları anlatacağız.
Ümmetin evlatlarının bombalardan bedenlerinin deniz dalgalarıyla nasıl sahile nasıl vurduğunu anlatacağız. Aylan’ı Galib’i Hamza’yı ve Zeynep’i anlatacağız.
Milyonlarca masumun kimyasal gazlardan çırpınışını insanlıktan gizleyen ama Aylan’ın sahile vurmuş bedeninin dünyaya duyurulmasına engel olamayınca Batı’nın döktüğü timsah gözyaşlarını anlatacağız.
Anlatacağız, Kâfirlerin kendi kurşunlarına hedef tahtası olarak, çocukları anneleri babaları koyduğunu…
Ve kirletilen hayatları… En acısı da ümmetin umursamazlığını anlatacağız.
Peygamberlerini savunmadıkları kadar parti liderlerini savunduklarını, Kurtuluş yolunu Tevhit de değil Demokraside aradıklarını anlatacağız. Kâfirlerle işbirliği yapıldığı halde, akan kanın yanında hiç bir değeri olmayan sudan sebepleri anlatacağız…
Bunlara rağmen Muhlislerin mücadelesini de anlatacağız tüm çekilen bu acıların yanında…
Mutlulukları, fedakarlıkları, batılı terk edip Allah'ın dinine sarılışı, yeniden dirilişi anlatacağız. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in ''Halife sizin için kalkandır. Onunla korunulur Onun arkasında savaşılır' 'buyurduğu Müslümanların bir kalkanı yokken geçirdikleri korku yüzyılını bir daha unutmamaları için anlatacağız.
Bir daha dinlerini ihmal etmesinler diye, aralarında çekişmesinler, kafirlere meyletmesinler diye anlatacağız. Allah, kâfirlere Müslümanlar üzerine bir yol kılmadığı halde, batı yönetimlerine ve hadaratlarına bunlara davet eden yerli işbirlikçilerine kanmasınlar diye anlatacağız.
Anlatacağız ki Raşid-i Hilafet, Bir daha düşmesin… Anlatacağız ki Müslümanlara 100 yıllık geçmişimiz ibret olsun. Bir daha düşmeyelim, Zira kalkmak düşmek kadar kolay değil..
@Kadir_Kasikci