Köklü Değişim Medya
Dünya basını ağırlıklı olarak Türkiye'de 31 Mart'ta yapılan yerel seçimlerin sonuçlarını, muhalefetin ve iktidarın geleceğini sayfalarına taşıdı. Avrupa basını ise Türkiye’deki muhalefeti çok erken sevinmemesi konusunda uyardı.
The New York Times: “Erdoğan Türkiye'nin en önemli iki büyük şehrinde ciddi yenilgi almış görünüyor”
“Erdoğan Türkiye’nin En Büyük İki Kentinde Büyük Kayıp Vermişe Benziyor” başlıklı haberinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidardaki ilk büyük seçim yenilgisini aldığını yazıyor. Erdoğan’ın Partisinin Ankara ve İstanbul gibi en önemli iki şehirde yenilgi ile karşı karşıya olduğu anlaşılıyor. Erdoğan siyasi kariyerinde ilk kez mahalli idareler yarışında böyle bir yenilgiyi tadıyor." yorumunda bulundu.
Washington Post:”Erdoğan’a ağır darbe”
Gazete, ana muhalefet partisi CHP’nin başta başkent Ankara olmak üzere önemli bazı illerde seçimi kazanarak, partisinin adayları için aralıksız kampanya yürüten Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ağır bir darbe indirdiği yorumunda bulunuyor. Gazete, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partisinin 2002’den bu yana sürdürdüğü seçim egemenliğini elden bırakmadığını söylediğini, ancak Ankara ve diğer illerdeki yenilgilerin simgesel ağırlığının da farkında olduğunu kabul ettiğini bildiriyor.
Wall Street Journal: “Erdoğan’ın iktidardaki elini zayıflattı”
Wall Street Journal gazetesinin “Türkiye’deki Seçimler, Ankara ve İstanbul’daki Kayıplarla Erdoğan’ın İktidardaki Elini Zayıflattı” başlıklı haberinde, seçim sonuçlarının iktidardaki AKP açısından dramatik bir kayıp anlamına geldiğini, liranın değerininse yüzde 2 oranında düştüğünü yazıyor. Habere göre ekonomik büyümenin yavaşladığı, enflasyonun yükseldiği bu dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi politikalarının referanduma sunulması olarak yorumlanan yerel seçimlerde özellikle İstanbul’u kaybetmek, Erdoğan’a indirilen tarihi bir darbe anlamına gelir.
Russia Today: “Erdoğan'ın partisi ve muhalefet aynı anda İstanbul'da zafer ilan etti”
"Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki AK Parti ve ana muhalefet rakibi olan sosyal-demokratik CHP, pazar gecesi kıran kıran geçen bir mücadele sonrası iki partide İstanbul Belediye Başkanlığı seçiminde zafer ilan ettiler.
CHP adayı Ekrem İmamoğlu, partisinin 28 bin oy önde olduğunu ileri sürerken zaferin "garantilendiğini" belirtti. AK Parti adayı Binali Yıldırım ise partisinin 4 bin oy önde olduğunu söyleyerek rakibinden önce zafer ilan etti. Pazar gününün erken saatlerinde Erdoğan, partisinin İstanbul’u kaybedebileceğini, muhafazakârların yerel seçimlerde gösterdiği genel performansı artırdığını itiraf etti."
Die Welt: “AKP için iyi bir sonuç değil, yine de Erdoğan için bir başarı”
"Türkiye'nin iktidar partisi AK Parti, yerel seçimlerde ağır kayıplar verdi. Neredeyse tüm oyları sayıldıktan sonra, AK Parti'nin Ankara’da ve İstanbul’da yenilgiye uğradığı netleşti. Ne var ki, ülke çapında AK Parti hala ana muhalefet partisi CHP'nin çok önünde."
Le Monde: “Erdoğan için seçim ters tepti”
"Pazar günkü belediye seçimlerinden sonra iktidardaki AK Parti, başkent Ankara'nın kontrolünü kaybetti ve İstanbul'un kontrolünü kaybetmiş olabilir.
Hoşnutsuzluğun nedeni ekonomik durgunlukta aranıyor. 2018 yazında Türk lirasındaki ani değer kaybı, büyüme rakamlarındaki düşüş, sınai üretimin düşmesi, işsizliğin ve enflasyonun artması seçim sonuçlarına yansıdığı görülüyor."
Al-Monitor: “Yerel seçimler Erdoğan için ders niteliğinde oldu”
Türkiye’nin iktidardaki AK Parti, mahalli idareler seçimlerinden alınan ön sonuçlara göre başkent Ankara’daki belediye idaresinin kontrolünü kaybettiği ve Türkiye'nin en büyük şehri ve ticaret merkezi olan İstanbul’da muhalefetle boyun boyuna olduğu görülüyor.
İstanbul'da, muhalefet adayı Ekrem İmamoğlu'nun, Türkiye’nin Yüksek Seçim Kurulu’nun verdiği son verilere göre, eski Başbakan Binali Yıldırım’ın önünde olduğu bildirildi.
İtalyan gazetelerinden La Repubblica, seçim sonuçlarının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kariyerini olumsuz etkileyeceği görüşünde:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan bu seçimleri, kendisiyle ilgili şahsi bir referanduma çevirmek için elinden geleni yaptı. Ülkeyi etkisi altına alan ekonomik durgunluğun olumsuz etkilerini ve bu durgunluğun siyasi bedelini kendi popülaritesi ile hafifletmeye çalıştı. Ancak bunda başarılı olamadı. Ve şimdi özellikle Ankara ile İstanbul’daki mağlubiyetler uzun kariyerinde ayağının takıldığı taşlar olarak görülebilir. Hatta belki de başkanın çöküşünün bir işareti."
Fransa’da yayımlanan Dernières Nouvelles d'Alsace, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yönetim tarzının ülkesindeki bazı çevrelerde bıkkınlık yarattığı görüşünde:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi, baskı altına alma konusunda ustalaşmış bir isim bile sandıktan çıkan değişimin farkına varabilmeli. Sembolik öneme sahip İstanbul ve Ankara’da partisinin çektiği sıkıntıları göz önünde bulundurduğumuzda, oyunun kuralını değiştirmek için yoğun çaba sarfetmiş olan Erdoğan’ın yüzündeki öfkeli ifadeyi hayal edebiliriz. Ülkenin ekonomideki akciğeri (İstanbul) ve siyasi merkezi (Ankara), Cumhurbaşkanı'nın yönetim metotlarından artık bıktıklarını açıkça ortaya koydu. Rejimin sesini duyurma ve tanıtımını yapma imkânı bulamayan rakipleri, doğal olarak ekonomik durgunluktan kaynaklanan homurdanmadan oyları toplayarak faydalandılar."
İspanya’nın El Mundo gazetesi de seçimlerle ilgili değerlendirmesinde, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durumun sandığa yansıdığı fikrini savunuyor:
"Otoriterliğiyle raydan çıkan Türkiye‘nin Cumhurbaşkanı hiç beklemediği bir engelle karşılaştı: Seçmenler. Pazar günü, uzun zaman sonra Erdoğan’a ilk yenilgiyi tattıran seçimler, ülkeyi felakete sürükleyen politikanın reddi anlamına geliyor. Türkler ağır bir ekonomik durgunluk, giderek artan işsizlik ve biraz da hükümetin ekonomide aldığı yanlış önlemler neticesinde yaşanan yüksek bir enflasyonla kıvranıyor. Ve tüm bunlar, anayasadaki değişiklik sayesinde başkanın neredeyse sınırsız bir güce sahip olduğu, basın özgürlüğünün yokluğuyla adından söz ettirdiği, baskıların son zamanlarda çok ağırlaştığı ve muhalefetin neredeyse tamamen etkisiz hale getirildiği bir senaryo içinde yapılıyor."
Hollanda’da yayınlanan De Telegraaf, Seçim sonuçlarını Türkiye’nin ekonomik durumu ile açıklayan gazete,
"Erdoğan’ın tarihi yenilgisinin ana sebepleri ekonomideki durgunluk ve yüksek enflasyon. İkisinin de sebebi Erdoğan yönetimi altındaki ekonomi politikaları... Asıl soru şimdi Türkiye’de ne olacağı? Bir yanda medyanın büyük bir kısmı hala Erdoğan’ın elinde. Ayrıca anayasadaki değişiklikler sayesinde ülkenin cumhurbaşkanı çok geniş yetkilere sahip. Bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimi 2023 yılında yapılacak. Yani laik Türkiye’nin kuruluşunun 100'üncü yıl dönümünde."
İsviçre’den Neue Zürcher Zeitung, yerel seçimleri geniş bir şekilde irdeleyen gazetelerden birisi. Gazete, iktidarın hala çok güçlü bir biçimde Erdoğan’da olduğunu ifade ediyor:
"Bir anlamda bir kamuoyu yoklaması da olan seçimler Erdoğan için hayal kırıklığı oldu. Ama bundan fazla da bir şey yok ortada. Zira ülkenin belirleyici iktidar koşullarında bir şey değişmeyecek. Oldum olası merkezi bir devlet yapısına sahip olan Türkiye, Erdoğan’ın tek adam yönetiminde süper merkezi bir ülke haline geldi. Hoşlanılmayan belediye başkanlarının para kaynağı, hükümet tarafından kapatılabilir. Parlamento seçimleri ancak 2023 yılında yapılacak, kaldı ki o parlamentonun da başkanlık sistemine geçildiğinden beri yetkileri zaten budandı. Ayrıca Erdoğan seçim kampanyasındaki tehdidini gerçeğe dönüştürerek “terörist“ belediye başkanlarının yerine kayyım atayabilir; Kürt yoğunluklu kentlerin birçoğunda daha önce yaptığı gibi. İstanbul ve Ankara’da buna cesaret edemeyecektir. Ancak başkanın iktidarı için her daim nasıl mücadele ettiğini bilenler, ondan her şeyi bekliyor. Türkiye’deki muhalefet çok erken sevinmemeli."