Köklü Değişim Medya
18 Ağustos 2017 tarihinde Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında karara bağlanan yeni KHK Türkiye’ye sığınan muhacirlerin iade edilmesini içeriyordu. Resmi Gazete’de yayınlanarak uygulamaya konulan 694 sayılı KHK, Türkiye’de tutuklu veya hükümlü bulunan yabancı ülke vatandaşlarının gerekli görüldüğünde kendi ülkelerine veya başka bir ülkeye iade ya da takas edilmesini konu ediniyor.
KHK’daki 2937 sayılı kanunun 26. Maddesi’ne eklenen fıkra şu şekilde: “Türk vatandaşları hariç olmak üzere tutuklu veya hükümlü bulunanlar; ırkı, etnik kökeni, dini, vatandaşlığı nedeniyle cezalandırılmayacağı, onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulmayacağı ya da işkence ve kötü muameleye maruz kalmayacağına ilişkin güvenceler bulunması kaydıyla, milli güvenliğin veya ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde Dışişleri Bakanının talebi üzerine Adalet Bakanının teklifi ve Cumhurbaşkanının onayı ile başka bir ülkeye ide edilebilir veya başka bir ülkede bulunan tutuklu ve hükümlüler ile takas edilebilir.”
Konu hakkında yazdığı bir makale ile dikkatleri bu KHK’ya çeken Mahmut Kar, “Şimdi tekrar soruyorum: KHK’da geçen şu ifadenin uygulamada bir gerçekliği olacak mı olmayacak mı: “ırkı, etnik kökeni, dini, vatandaşlığı nedeniyle cezalandırılmayacağı, onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulmayacağı ya da işkence ve kötü muameleye maruz kalmayacağına ilişkin güvenceler bulunması kaydıyla” söyler misiniz, Rusya ve Çin’e, Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan’a ve daha diğerlerine iade edilecek Müslümanlar için kimden bu güvenceyi alacaksınız? Rusya’dan mı, Çin’den mi, Asya diktatörlerinden mi? Türkiye’nin Rusya ve Çin gibi kâfir devletlere, Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan gibi zalim dikta yönetimlere muhacirleri teslim ettiğini zaten biliyoruz da bu kararname ile tutuklu ve hükümlüler başta olmak üzere Türkiye’de bulunan tüm muhacirler tehdit altına alınmış oluyor. Türkiye’nin Çin ve Rusya ile yaptığı anlaşmalar muhacir Müslümanları hedef almaktadır. Türkiye, kâfir Rusya ve Çin’in istediklerini yerine getiriyor. Müslümanları korumuyor onları vahşilere teslim ediyor. Ben daha kötüsünden, Suriye’ye ihanet ederek Müslümanları rejim ve İran’ın eline teslim eden Türkiye’nin önümüzdeki süreçte yeniden ilişki kuracağı Beşşar Esed yönetimine bazı Suriyeli mültecileri vermesinden korkuyorum.”
Mahmut Kar’ın endişesini ifade ettiği bu satırların üzerinden çok zaman geçmedi ki Asya’nın Sesi.com sitesi tarafından yayımlanan bir haberle sarsıldı Müslümanlar. “22:45 Uçağı Ölüme Götürdü, Sırada 4 Mülteci Daha Var” başlığıyla verilen haberde, Türkiye’ye iltica ederek insan hakları derneğinde görev yapan iki Özbek vatandaşın hukuk dışı yollarla ülkelerine teslim edildiği ve kendilerinden haber alınamadığı bilgisi yer aldı.
Haberin ayrıntıları şöyle:
“IŞİD aleyhine açıklamalarda bulunan çok sayıdaki Özbek vatandaşa yönelik terör operasyonlarından biri de 9 Mart 2017’de Pendik’te gerçekleştirildi.
40’ı kadın ve çocuk olmak üzere IŞİD bahanesiyle gözaltına alınan 67 Özbek vatandaş yabancı şubeye sevk edildi.
Türkiye’nin farklı illerine sevk edilen Özbekler, bulundukları geri gönderme merkezlerinde işkence ve kötü muameleye maruz kaldıklarını bildirdikleri telefon görüşmeleri yapsa da şartların değişmediği ifade edildi.
Reina adlı gece kulübüne yönelik IŞİD saldırısını gerçekleştiren Abdulkadir Masharipov’un Özbek olması nedeniyle Türkiye’deki Özbek mültecilere yönelik baskının arttığını belirten sığınmacılar, kendilerini Doğu Türkistanlı olarak tanıtmak zorunda kaldıklarını söylüyorlar.
İzmir, Muğla ve Aydın Geri Gönderme Merkezlerinde tutulan 6 Özbek vatandaşın ‘Özbek’ olduğunu itiraf ettirmek için saatlerce işkenceye maruz bırakıldığını belirten insan hakları savunucuları, Türk yetkililer tarafından söz konusu kişilerin fotoğraflarını çekerek Orta Asya Devletlerine gönderip kimlik araştırması yaptıklarını belirtiyor.
İddiaya göre 8 saat boyunca devam eden dayak ve kötü muamelenin ardından ‘Özbek’ oldukları kabul ettirilen vatandaşlar insan hakları örgütlerinin girişimlerini boşa çıkarmak için apar topar ülkelerine teslim edildi.
İHH öncülüğünde Mülteci Hakları Derneğince yapılan hukuki girişimlerle sınır dışı işlemleri durdurulsa da Geri Gönderme Merkezindeki bir yetkilinin hızla bilet alarak Fahreddin Baypulatov ve Muzaffer Tulayev’i Özbekistan’a iade için uçağa bindirdiği tespit edildi.
Dün gece saat 22:10’da uçağa bindirilen Özbeklerden biri telefon açarak insan hakları savunucularından yardım istedi ve uçağın 22:45’te kalkacağını söyledi.
Mülteci Hakları Derneğinden yetkililerin uçak kalkmadan yetişmesine karşın Özbekistan Hava Yolları kaptanının ‘bu uçak Özbekistan toprağı kimseyi teslim etmem’ diyerek Fahreddin Baypulatov ve Muzaffer Tulayev’i ölüme götürdüğü ifade edildi.
Gece saat 23’te uçaktan inmesi beklenen Fahreddin Baypulatov ve Muzaffer Tulayev’den haber alınamıyor ve infaz edildikleri değerlendiriliyor.
Davayı 6 aydır takip eden Mülteci Hakları Derneğinden bir yetkilinin konuya ilişkin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Önce genel bir şüpheyle yakaladık. Sonra hukuki haklarını kullandırmadık. Avukatla görüştürmedik, vekâlet verdirmedik, hakkı olan davaları açtırmadık. Kısaca devlet olarak senin derdin ne; gidersen ölüm tehliken var mı, bu iddia ne kadar ciddi demedik. Yüzbinlerce mağdura kucak açtık, yedirdik, barındırdık ama iki soydaşımıza ki yıllardır Türkiye’de hiç bir sorun yaşamadan yaşayan soydaşımıza ülkeyi dar ettik. Bazı etkili, yetkili ve görevlilerin ihanete varan tutumları, insan hayatını ihmaller ve ihanetler zincirine kurban eden anlayışımız yüzünden uçağın kalkışına sadece 20 dk. kala bizler de haberdar olabildiğimiz için dün gece Özbek Havayolları kaptanı bu uçak Özbekistan toprağıdır size kimseyi teslim etmem demiş iki Özbek uyruklu kişinin iade sürecine müdahale edemedik ve faili meçhule kurban gittiler. Allah sürece katkı vermeye ve bu sorunu başka bir masum ölüme gönderilmesin diye çalışanlardan razı olsun. Ve başta kendim olmak üzere yapmamız gerekirken yapmadıklarımız için bizleri affetsin.”
Fahreddin Baypulatov ve Muzaffar Tulayev’den sonra 4 Özbek Mülteci daha Aydın Geri Gönderme Merkezinde’ tutuluyor. Haklarında gerekli girişimlerde bulunulmaması halinde onların da ülkelerine teslim edilerek infaz edileceği değerlendiriliyor.”
Türkiye Cumhuriyeti yöneticilerinin dün gece apar topar belki de ölüme gönderdiği bu iki muhacirin haberinin gündeme gelmesiyle birlikte, Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar’ın 26 Ağustos 2017’de Twitter hesabından yaptığı uyarılar daha da önem kazandı. Kar, Twitter hesabından şu uyarı ve hatırlatmalarda bulunmuştu:
“Ey Yöneticiler! Mazlumlar Türkiye'ye Sığınırken Siz Onları Zalimlere mi Teslim Edeceksiniz?
1- @HizbutTahrirTR Türkiye’ye sığınan muhacirler açısından bu KHK’nin ne derece tehlike ve tehdit ifade ettiğini kamuoyu ile de paylaştı.
2-KHK’daki maddenin MİT kanununa eklenmiş olması, uygulamanın devletlerarası istihbarat teşkilatları nezdinde yapılacağına işaret etmektedir
3- Bu durumda TR’deki muhacirlerin hiçbir gerekçe gösterilmeden diktatör yönetimlere hukuk dışı yollar ile teslim edilme tehlikesi vardır.
4- Bu durum yüzünü güya Batı’ya dönmüş Türkiye’yi hukuktan yoksun dünya ülkeleri konumuna getirmiştir.
5-Türkiye zaten Rusya ve Çin gibi devletlere, Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan gibi zalim dikta yönetimlere muhacirleri teslim ediyordu
6- Ancak bu kararname ile tutuklu ve hükümlüler başta olmak üzere Türkiye’de bulunan tüm muhacirler tehdit altına alınmış olacaktır.
7- Zira şu anda Türkiye’deki geri gönderme merkezlerinde sadece 300’den fazla Doğu Türkistanlı muhacir bulunmaktadır.
8- Ayrıca Çeçen, Özbek, Kırgız, Tacik vb. yüzlerce muhacir de yine geri gönderme merkezlerindedir.
9- Hükumet, bu KHK maddesini firari 15 Temmuz şüphelilerini Türkiye’ye getirmek için uygulamaya sokacağını söyleyecek ve gündem yapacaktır.
10-Gerçekte bu KHK maddesi muhacirler üzerinde icra edilecektir. Zira TR’nin Rusya ve Çin ile yaptığı ikili anlaşmalar bunu göstermektedir.
11- Ayrıca Türkiye’nin ABD ve AB uyruklu tutukluları yargılayıp hükme varmadan ülkelerine iade etmesi onlar için çok büyük bir lütuftur?
12-Ne yazık ki Türkiye, ABD ve Avrupa’nın 15 Temmuz şüphelilerini kendisine iade etmeyeceğini de çok iyi bilmektedir.
13- O halde Ey Müslümanlar! Yöneticilerin muhacir kardeşlerinizi zalimlere teslim etmesine engel olun.
14- Ey Müslümanlar Anadolu yurdu güven yurdudur diyen yöneticilerin bu zulmüne Allah için karşı durun.
15- Mazlumları işkenceci Çin kâfirinin, katil Rus ayısının ve zalim diktatörlerin eline teslim edeceklere Rasulullah’ın şu hadisini haykırın:
Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez ve onu düşmana teslim etmez”
Köklü Değişim Medya, gözaltındaki muhacirler konusunun takipçisi olacak!
Köklü Değişim Medya, kamuoyunda #21DoğuTürkistanlı olarak meşhur olan gözaltındaki Müslüman muhacirler konusunun takipçisi olmaya devam ediyor.
694 sayılı KHK ve son yaşanan geri gönderme olayıyla farklı bir boyut kazanan gözaltındaki muhacirler konusu Müslümanları kardeşleri için daha duyarlı olmaya itmeli. Görünen o ki Müslüman muhacirler uluslararası çıkar ve anlaşmalara kurban ediliyor. Bu vesileyle biz de Müslüman Türkiye halkını muhacir kardeşleri için duyarlı olmaya, Hükümet yetkililerince işlenen cürümlere karşı sessiz kalmamaya davet ediyoruz.
______
Konu ile alakalı makale ve haberlerimize aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz:
Yeni KHK İle Kimler İade Edilecek?
‘21 Doğu Türkistanlı’ Ö. Faruk TEKE ile Röportaj
#21DoğuTürkistanlı Muhacirin Bir Kısmı Serbest Bırakıldı
Av. Mehmet OKATAN’la ‘21 Doğu Türkistanlı’ Üzerine Röportaj
‘21 Doğu Türkistanlı’ Olarak Duyduk, Duyurmaya da Devam Edeceğiz! - 1
DoğuTürkistanlı Müslümanları Kime Teslim Ediyorsunuz? Zulme Rıza, Zulümdür!