Yemen’de Ne Oluyor?
13 Aralık 2018

Yemen’de Ne Oluyor?

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Hizb-ut Tahrir Yemen yayımladığı bir basın açıklamasında; Yemen’deki çatışmaları meydana getirenlerin sömürgeci Amerika ve İngiliz hükümetleri olduğunu belirtti.

Bildiğini üzere hâlihazırda Yemenli Müslümanlar hükümet yanlısı Suud liderliğindeki Müslüman ülkelerden oluşan koalisyon güçleri ile İran destekli Husi isyancıları arasında 3 senedir sürmekte olan anlamsız savaş yüzünden bir insani krize maruz kalmakta. İslami Parti Hizb-ut Tahrir Yemen, bu vahşi çatışmaları meydana getirenlerin sömürgeci Amerika ve İngiliz hükümetleri olduğunu ifade ederek, her birinin kendi ajanlarını silah ve istihbarat ile desteklediğini açıkladı.

“Utanmıyorlar! İngiliz ve Amerikan Kolonistlerin Vesayeti Sürerken ve Hakemlik İçin Başvurulurken Bağımsızlık Yıldönümü Kutluyorlar” başlıklı basın açıklaması hem çatışan tarafların durumunu, hem Yemen’de gerçekte ne olduğunu ortaya koyarak krizin nasıl çözüleceğine de dikkat çekiyor.

İşte o basın açıklaması:

Yemen’de çatışan taraflar, 30 Kasım 2018 günü son İngiliz askerinin 30 Kasım 1967 yılında Güney Yemen’den çekilişinin 51.nci yıldönümünü kutladılar. Yemen halkı, İngiliz sömürgeciliğin ülkeden ayrıldığını sandı. Oysa gerçek şu ki, İngiliz kolonizasyonu isim olarak ülkeden ayrıldı, gerçekte hâlâ bakidir. Sömürgecilik askeri olarak ülkeden ayrıldığında, siyasiler, askerler, şeyhler, partiler, iş insanları ve diğer kesimlerden kalabalık bir ajan ordusu geride bıraktı. 20-28 Kasım 1967 Cenevre müzakerelerinde kölesi ve hizmetkarı olmak için Aden’de yönetimi teslim edeceği kişileri belirledi.

Yemen’de İngilizlerin siyasi eylemleri 51 yıl boyunca devam etti ve hâlâ eşsiz siyasi nüfuza sahipler. ABD, bu siyasi nüfuzu ekarte edip yerine geçmek ya da Yemen’deki siyasi nüfuz ve zenginliklerine ortak olmak için çeşitli girişimlerde bulundu. Bunun sebeple İran üzerinden Husileri ve Ayrılıkçı Güney Hareketini destekledi. Amerika, böylece Yemen’de İngiliz ajanlarıyla rekabet edebilecek siyasi bir nüfuz devşirdi. Bunun sonucunda Yemen, Amerika-İngiltere ve yerel-bölgesel ajanları arasında kirli bir sömürgecilik savaşına daldı. Yemen neredeyse dört yıldır alev alev yanıyor ve ufukta hiçbir çözüm umudu yok

Bu çatışan ajanların durumu gerçekten bir garip. Hangi bağımsızlıktan bahsediyorlar? Amerika ve İngiltere, ülkenin kaptanı. Savaşa da barışa da karar veren onlar. Bunu açıkça söylüyorlar. Hâlâ akletmiyorlar mı? Hangi bağımsızlıktan bahsediyorlar? Yemen çatışan taraflar için bir savaş meydanı haline gelmedi mi? Açgözlü insanlar, zenginliğini yağmalıyor. Denizleri ve hava sahası Batılı savaş gemileri, filoları ve Amerikan insansız hava araçları ile dolup taşıyor. ABD istediği zaman istediği kişileri sorgusuz sualsiz öldürebiliyor. Buna ek olarak Suudi Arabistan ve BAE gibi kuklalar, Amerika ve İngiltere lehine Yemen’de hüküm sürüyorlar. İman ve hikmet ülkesindeki kaynaklar üzerinde çılgınca rekabet ediyorlar. Onları İran izliyor. İran açıkça Husileri destekliyor ve onlar üzerinden küstahça mezhepçiliği yayıyor. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem ne kadar da doğru söylemiştir:

إِذَا لَمْ تَسْتَحْيِ فَاصْنَعْ مَا شِئْتَ “Utanmıyorsan dilediğini yap.”Çatışan ajanlar, sorunlarını çözsün diye zül ve zillet içinde liderliklerini mücrim Birleşmiş Milletler’e devrettiler. Oysa BM, sömürgecilerin bir enstrümanıdır. Amerikan Büyükelçisi, sanki ülkenin gerçek yöneticisi gibi Hadramut’u ziyaret ederek, Yemen liman ve kıyı şeritlerinin koalisyondan Yemen Sahil Güvenlik güçlerine devredildiğini açıkladı. Terörizmin elebaşı ABD uşaklığını yapmak için Sahil Güvenlik güçlerine “terörle” mücadele görevi tevdi edildi. ABD’ye ölüm naraları atanların, karada ve denizde herhangi bir ABD askeri gücünü hedef almadığını hatta koordinasyon halinde olduklarını gördük!

Çatışan bu ajanlar, sömürgeciliğin huzurunda ve pençeleri altında sömürgeciliğin ülkeden ayrılış yıl dönümünü kutluyorlar. Sömürgecilik talimat veriyor, onlar da itaat ediyor. El Hudeyde Limanı idaresinin sömürgeciliğe devredilmesini kabul ettiler. Ülke ekonomisi yönetiminin ve dümeninin sömürgecilik kurumu olan Dünya Bankası ve IMF’ye iade edilmesine onay verdiler. Buna karşı ölüm çığlıkları atıldığını duymadık, dahası saçma ve içi boş çığlıklar atsalar da onay verdiklerini gördük!

Ey Yemenli kutlayıcılar! Bilin ki ülkemizde sömürgecilik sistemleri, programları ve kültürü hâlâ yürürlükte. Çatışan taraflar, sömürgeci şerli efendilerinin isteklerini zoraki Yemen halkına uygulayan kiralık bekçilerdir. Ey iman ve hikmet halkı! Daha gaflet uykusundan uyanmayacak mısınız? Ve Rabbinizi razı edecek, ülkeniz ve diğer Müslüman ülkelerden sömürgeci kafiri def edecek, ajanlarını, sistemlerini, yıkıcı programlarını, sömürgecilik kurum ve art niyetli kuruluşlarını tamamen ortadan kaldıracak gerçek kurtuluş için çalışmayacak mısınız? Bunun yegâne yolu, İslami yönetimin hayat sahasına dönüşü için çalışmaktır. Onun için Hizb-ut Tahrir’in Nübüvvet metodu üzere Râşidi Hilafet Devletini kurma çağrısına yanıt verin. Hilafet ile İslam yeniden güçlü ve dokunulmaz olacaktır. Yarışanlar işte bunun için yarışsınlar.

Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu