Köklü Değişim Medya
Hizb-ut Tahrir üyelerine yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında 2017 yılının eylül-ekim-kasım-aralık ayı içerisinde 105 kişiye 660 yıl hapis cezası verildi.
İLKHA’nın verdiği habere göre; Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından Hizb-ut Tahrir'e yönelik yürütülen yargılamalar ceza onamalarına devam ediyor. Daha önce 78 kişi hakkında verilen 450,5 yıllık cezadan sonra Yargıtay'ın son onama kararları ile bu sayı 105 kişiye, ceza ise 660 yıla çıktı.
2000-2013 yılları arasında 200'ün üzerinde soruşturma dosyası açılmış, bu yıllar arasında 400 kişi hakkında başlatılan soruşturmalar çerçevesinde yürütülen mahkemelerde toplam bin 828 yıl ceza verilmiş olup, bunlardan bin 035 yıllık ceza 2013 öncesinde Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından onaylanmıştı.
Hizb-ut Tahrir üyelerine "Terörle Mücadele Kanunu" kapsamında "Terör Örgütüne Üye olmak" suçundan 7,5 ile 15 yıl arasında cezalar verildi.
"Yargıtay, mütedeyyinler olunca sorgu sual etmeden cezalandırıyor"
Ayrıca, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Erdal Elibüyük, Twitter hesabından yaptığı açıklamada Yargıtay'ın, mütedeyyin insanlar söz konusu olunca sorgu sual etmeden cezalandırdığını belirtti.
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük, Hizb-ut Tahrir üyelerine verilen cezalara tepki gösterdi.
Sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan tepkisini belirten HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Elibüyük, Hizb-ut Tahrir üyelerine verilen cezaların Yargıtay tarafından onandığını hatırlatarak, Yargıtay'ın, söz konusu mütedeyyin insanlar olunca sorgu sual etmeden cezalandırdığını ifade etti.
"Yargılamaları FETÖ tarafından yapılan mütedeyyinler adalet terazisinden geçirilmiyor"
"Onca anarşist serbest bırakılırken, yargılamaları FETÖ tarafından yapılan mütedeyyinler adalet terazisinden maalesef geçirilmiyor." diye dikkat çeken Elibüyük, bu kadar tepki, protesto, basın açıklaması ve haberlere rağmen hala ısrarla 28 Şubat mağdurlarının tutuklandığına veya cezaevlerinde tutulduğuna işaret etti.
"Bu tutuklamalar bugün kimin yargısıyla yapılıyor?"
"Dün ETÖ/FETÖ denen örgütlerin yargısıyla yapılan tutuklamaların, bugün kimin yargısıyla yapılıyor? İslami camia ve fertlere yönelik yapılan hukuksuzluklar, Perinçek'in 'kökünü kazıyacağız' cümlesinin tezahürü müdür? Onca yaşanan mağduriyet varken 'milli mutabakat'ı nasıl sağlayacaksınız? Üstelik yeni yeni mağduriyetler oluşurken…" diye soran Elibüyük, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere hükümet yetkililerinin bu hususta geç olmadan ciddi bir çalışma sağlaması gerektiğini vurguladı.