Demokratların çoğunlukta olduğu dengeyi değiştirebilecek ABD Kongresi için ara seçimler bugün yapılıyor. Kongre aritmetiğini değiştirebilecek ve kapitalizmin lokomotifi ABD iç siyasetinde kırılmalara neden olabilecek kapasitedeki seçimlerin sonuçları, Washington’ın siyasi ekseninde dönen tâbi ve uydularının başkentlerinde heyecanla bekleniyor.

OPEC+’ın petrol üretimini günlük 2 milyon varil azaltma kararından, Biden yönetiminin “İsrail” ve Yunanistan'a destek açıklaması ve Yahudi varlığıan ciddi maddi yardımlara kadar bir çok kararın sebebini teşkil eden tartışmalı ABD ara seçimleri bugün yapılıyor. Seçimlerde yine Rusya’nın müdahale iddiaları da medyada dillendiriliyor.

ABD’de bugün yapılacak ara seçimler, Kongre’deki dengeyi belirleyecek. 435 üyeli Temsilciler Meclisi'nin tamamı ve 100 üyeli Senato'nun da 35 üyesi için seçimi yapılacak.

Temsilciler Meclisi'nde Demokratların 222, Cumhuriyetçilerin 212 sandalyesi bulunuyor.

Senato'da ise Demokratların 48, Cumhuriyetçilerin 50 sandalyesi var ancak bağımsız 2 üye de oylamalarda Demokratları destekliyor ve eşitlik durumunda Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in oyu belirleyici olduğundan Demokratlar Senato'da da çoğunluğa sahip durumda.

Bugün yapılacak seçimler, ABD siyaseti ve Joe Biden yönetiminin kalan döneminde alacağı kararları etkileyecek öneme sahip. Seçimlerde gerginlik hat safhadayken kısa süre önce Twitter’ı satın alan Elon Musk, Cumhuriyetçiler için sosyal medya hesabından oy istedi. Musk mesajında şu ifadelere yer verdi: “Paylaşılan güç, her iki tarafın da aşırılıklarını engeller. Bu nedenle başkanlığın Demokratlarda olduğu göz önüne alındığında, Cumhuriyetçi bir Kongre için oy vermeyi öneriyorum”

Demokrat Biden Başkanlığındaki ABD yönetimi, egemenlik ve menfaatleri için Rusya’yı tahrik ederek çıkardığı Ukrayna savaşı sonucu baş gösteren gıda ve enerji krizi nedeniyle zor durumda.

Adayların Yüzde 20’si Asker Kökenli

Kongre üyeliği için aday olan her 5 kişiden 1’ini asker kökenliler oluşturuyor.

Pew Araştırma Merkezi’nin yaklaşık 1000 adayın kampanya sitesi, resmi biyografisi, kamu açıklamaları ve medyada çıkan haberler üzerinden yaptığı araştırmaya göre, Kongre koltuğuna talip ara seçim adaylarının yaklaşık yüzde 20’si ABD ordusunda görev yapmış asker kökenlilerden oluşuyor. Asker kökenli adayların yanı sıra Ulusal Cumhuriyetçi Komite, ara seçimlerde bugüne kadar siyahi aday sayısında rekor kırıldığını ve seçimlerde farklı koltuklar için 28 aday olduğunu duyurdu.

Soruşturmaların Bekasını Belirleyecek

Kongre’nin kontrolünü ele geçirmek aynı zamanda komite soruşturmalarını da açabilmek ve var olan soruşturmaları sürdürebilmesi anlamına geliyor.

Demokratlar, 6 Ocak 2021’de Trump taraftarlarının düzenlediği Kongre saldırısı hakkında bir soruşturma yürütüyor ve bu soruşturmaya paralel olarak yüzlerce kişi sorgulanmıştı. Trump’ın baskını önceden bilip bilmediği hakkında yürütülen soruşturma hakkında rapor bu yılın sonunda açıklanacak olması siyasi kariyerini de etkileyecek.

Cumhuriyetçilerin Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu elde etmesi halinde bu soruşturma ve raporların içeriğinde büyük değişiklikler olabileceği kanaati kamuoyunda hakim.

Gücü ele geçirenin tahakkümü ve zorbalığına dayanan demokratik seçimlerde, Cumhuriyetçilerin çoğunluğu elde etmesi durumunda dengelerin değişebileceği ve Biden hakkında oğlu Hunter Biden’ın Çin ile ilişkileri, göç politikaları, ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi ve Çin’de başlayan koronavirüs pandemisi sonrası yaşananlara ilişkin de soruşturmaların başlatılabileceği düşünülüyor.

ABD’de ara seçimler, başkanın ilk iki yılının bir değerlendirmesi olarak görülüyor. Enflasyondaki artış, enerji krizi ABD kamuoyunun gündeminin ilk sıralarında yer alıyor.

Ayrıca OPEC+’ın petrol üretimini günlük 2 milyon azaltma kararı Biden yönetimini ciddi şekilde yıpratmıştı. Bu kararı Kasım ayından sonra alması için Suudi Arabistan yönetimine çağrı yapılsa da, cevap olumsuz olmuştu.

Hizb-ut Tahrir, “Suudi Arabistan’ın Petrol Üretimini Azaltmasının Arka Planı” başlığı altında yayımladığı siyasi analizde, Rusya’nın da destek verdiği petrol üretimini ciddi şekilde azaltma kararının Cumhuriyetçi partiye destek vermek hasebiyle gerçekleştirdiğini ifade etmişti.

Suudi Arabistan’ın mevcut petrol politikasıyla Biden yönetiminin isteklerinin açıkça çeliştiğini belirten analizde dikkat çeken ifadelere yer verilmişti:

“Suudi Arabistan, Kongre seçimlerine bir ay kala petrol üretimini önemli ölçüde azaltmak için OPEC+ grubu kararını desteklemiştir. Dahası, Suudi Arabistan bundan daha çok fazlasını yapmıştır, Rusya’dan ithal ettiği petrolün miktarını artırmıştır. Veri analiz firması Refinitiv verileri, Suudi Arabistan’ın bu yıl Nisan-Haziran ayları arasında Rusya ve Estonya limanları üzerinden Rusya’dan 647 bin ton (günde 48 bin varil) fuel oil ithal ettiğini gösterdi. Bu rakam geçtiğimiz yılın aynı döneminde 320 bin ton düzeyindeydi. 2021 yılının tamamında ise Suudi Arabistan 1,05 milyon ton Rus akaryakıtı ithal etti. (15.07.2022 El Hurra) Bu, Suudi Arabistan’ın Amerikan petrol şirketleri ve Cumhuriyetçi Parti ile uyum içinde, Başkan Biden’ın Rusya ve küresel petrol fiyatları politikasına karşı gelmek için yürüttüğü büyük bir komplonun kanıtıdır.

Tüm bunlara, Jared Kushner gibi eski Trump yönetimi ekibinin Suudi Arabistan ile olan temaslarını da eklersek, Suudi Arabistan’ın, petrol politikasını Cumhuriyetçi Parti, özellikle de eski Başkan Trump’ın ekibi ve Cumhuriyetçi Parti yanlısı Amerikan petrol şirketleriyle koordinasyon içinde yürüttüğü açıkça görülür. Suudi petrolü üzerinde bu şirketler söz sahibidir.”

Siyasi analizin tamamı için tıklayınız.

Seçimlerden Demokratların aleyhine bir sonuç çıkması, Biden’ın 2024 seçimlerinde aday olmamasına hatta demokratların yeni bir aday çıkarsa da büyük bir yara alacağını gösteriyor. Ayrıca basın açıklamalarında sergilediği anlamsız hareketeler Biden’ın akıl sağlığının yerinde olmadığı iddialarını kuvvetlendiriyor. Cumhuriyetçilerin Kongre’deki üstünlüğü ele geçirmesi durumunda Biden ve Kamala Harris baş suçlu ilan edilebilir.

Kapitalizmin lokomotifi ABD’de her ne kadar hükümetler göz önünde bulunsa da devletin ana stratejik planlarını belirleyenlerin kurumlar olduğu biliniyor. Hükümetlerin bu siyasi planları uygulamadaki üslupları farklılık gösterse de emperyalist ABD, tıpkı işgal ettiği topraklarda gösterdiği vahşi karakterini ülke içinde de sergileyebiliyor. Seçilen bir grup azınlığın tahakkümüne dayanan demokrasi, toplumları bölerek birbirine düşürüyor. ABD’de yapılan son başkanlık seçimi sonrası gerçekleşen kongre baskınının görüntüleri iç savaş olasılığını kuvvetlendiren bir gelişme olarak nitelendirilmişti.

Kongre aritmetiğini değiştirebilecek ve ABD iç siyasetinde kırılmalara neden olabilecek kapasitedeki seçimlerin sonuçları, Washington’ın siyasi ekseninde dönen tâbi ve uydularının başkentlerinde heyecanla bekleniyor. ABD’deki kritik seçim, müstemleke valiliği gibi hareket eden bu başkentlerin, ABD plan ve projelerini birlikte yürüteceği yönetimin de geleceğini belirleyecek.