Türkiye’den, “Hamas’a Silahı Bırak, Yönetimden Çekil” Çağrısına İmza
31 Temmuz 2025

Türkiye’den, “Hamas’a Silahı Bırak, Yönetimden Çekil” Çağrısına İmza

Köklü Değişim Medya

Aralarında Katar, Suudi Arabistan ve Mısır'ın da bulunduğu Arap ülkelerinin yanı sıra Türkiye ve 17 ülke, işgalci ‘İsrail’ ile savaşan Hamas'a silah bırakma ve Gazze'de iktidardan çekilme çağrısında bulundu.

ABD'nin New York kentinde gerçekleşen Birleşmiş Milletler (BM) konferansında 17 ülke, Avrupa Birliği (AB) ve Arap Birliği yedi sayfalık bir deklarasyona imzasını koydu.

Deklarasyonda “Hamas'a silah bırakma ve Gazze'deki iktidarını sonlandırma” çağrısında bulunulurken ‘İsrail’ ve Filistinliler arasındaki soruna yönelik sembolik bir Filistin devletçiğini öngören “iki devletli çözüm” önerisine destek verildi. Tamamı bir İslam beldesi olan Filistin’in yüzde 80’ini işgalci Yahudi varlığına bırakan “çözüm” önerisi, Müslüman ülke yönetimleri tarafından destekleniyor.

New York’taki konferansta Türkiye’yi temsilen konuşan Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, ülkemizin bölgede kalıcı barış, istikrar ve güvenliğin kilidi olan “iki devletli çözümün” hayata geçirilmesine yönelik tüm girişimleri desteklemeye devam edeceğini yineledi.

Köklü Değişim,Türkiye’den, “Hamas’a Silahı Bırak, Yönetimden Çekil” Çağrısına İmza .jpeg

"Gazze'deki savaşın sonlandırılması için Hamas silahlarını Filistin Yönetimi'ne teslim etmeli" denilen deklarasyonda, "egemen ve bağımsız bir Filistin Devleti hedefi doğrultusundaki" bu adımın "uluslararası angajman ve destek" ile atılması gerektiği ifade edildi.

Hamas'ın ‘İsrail'e yönelik 7 Ekim 2023 baskınının da kınandığı deklarasyonda Katar, Suudi Arabistan ve Mısır gibi Arap ülkelerinin imzası da bulunuyor.

Deklarasyon, New York'taki BM konferansının ikinci gününde yayımlandı. Konferansın ilk gününde BM'deki Filistin heyeti de ‘İsrail’ ve Hamas'a Gazze'yi terk etme ve bu bölgenin Filistin Yönetimi tarafından yönetilmesine izin verme çağrısında bulunmuştu.

BM nezdindeki konferansta Nuh Yılmaz, ayrıca ”Kalıcı bir ateşkes en acil önceliktir; saldırgan (‘İsrail’) buna zorlanmadıkça ateşkes mümkün değildir” yorumunda bulundu.

Fransa: “Tarihi bir deklarasyon”

New York'taki üç günlük konferansa Suudi Arabistan'la birlikte eş başkanlık eden Fransa açıklanan deklarasyonu "tarihi ve emsalsiz" olarak niteledi.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, "İlk kez Arap ülkeleri ve Ortadoğu'daki ülkeler Hamas'ı ve 7 Ekim'i kınıyor, Hamas'a silah bırakma ve Filistin'in yönetiminden çekilme çağrısı yapıyor ve gelecekte ‘İsrail'le ilişkileri normalleştirme niyetlerini açıkça ifade ediyorlar" dedi.

Deklarasyonda, çatışmaların sona ermesinin ardından Gazze'ye yabancı güç konuşlandırılabilmesi için de çağrıda bulunuldu.

Deklarasyona imza atan ülkeler şu şekilde:

Türkiye, Fransa, Suudi Arabistan, Mısır, Katar, Ürdün, Endonezya, Birleşik Krallık, Kanada, İrlanda, İspanya, İtalya, Japonya, Brezilya, Meksika, Norveç ve Senegal.

Konferansta ‘İsrail’ ve ABD Bulunmuyor

New York'taki konferansa işgalci ‘İsrail’ ve müttefiki ABD katılmadı.

‘İsrail’ Başbakanı Benyamin Netanyahu iki devletli çözümü hem milliyetçi gerekçelerle hem de güvenlik kaygılarını öne sürerek reddettiği biliniyor.

ABD de "verimsiz ve zamansız" olarak tanımladığı bu konferansa katılmayacağını önceden duyurmuştu.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce önceki gün yaptığı açıklamada, konferansı "hakaret" olarak nitelemiş, "Amerika Birleşik Devletleri bu hakarete katılmayacak ancak çatışmaları sona erdirmek ve kalıcı bir barış getirmek için gerçek dünyadaki çabalara öncülük etmeyi sürdürecek" demişti.

Ancak bu toplantının ev sahipliğini ABD’nin bölgedeki sıkı müttefiki ve siyasi ekseninde hareket eden Suud rejiminin üstlenmesi öte yandan ABD’nin stratejik dost ve müttefiği Ankara’nın destek verip, deklarasyonu imzalaması perde arkasında Washington’ın desteği olduğunu gözler önüne seriyor.

İngiltere’nin Filistin devletini tanıma çıkışına Trump'tan gelen yeşil ışık da dikkat çekiyor. Trump'a pazartesi günü, İngiltere Başbakanı Starmer'ın İngiliz milletvekillerinden gelen 'tanıma' baskısına karşı ne yapması gerektiği sorulduğunda şu yanıtı vermişti:

"Ben bir tutum almayacağım, onun tutum almasına bir şey demem. Ben şu anda insanlara yiyecek ulaştırmaya odaklanıyorum"

Ancak İngiltere, Filistin devletini tanıma kararını bazı şartlara bağlıyor. Salı gecesi yayımlanan resmî hükümet açıklamasında, ‘İsrail’ bir ateşkesi kabul etmediği, Batı Şeria’yı ilhak etmeyeceğini açıkça belirtmediği ve Gazze’deki insani krizi sona erdirmek için “kayda değer adımlar” atmadığı sürece, Birleşik Krallık’ın BM Genel Kurulu’nda Filistin’i tanıyacağı beyan edildi.

Yeni Bir Balfour Deklarasyonu Mu?

Starmer'ın kararının ardından Sir Arthur James Balfour yeniden gündeme geldi. İngiltere'nin eski dışişleri bakanı olan Arthur Balfour, 1917 tarihli ünlü deklarasyona da ismini vermişti.

1917’de imzalanan daktiloyla yazılmış bir mektup, Filistin’de Yahudi halkı için bir ulusal yurt kurulmasını “olumlu karşılayacağını” vaat ediyordu. Bu işgalci ‘İsrail’in kurulması için atılmış resmi bir adımdı.

Balfour Deklarasyonu olarak bilinen bu belgede ayrıca, “Filistin’deki Yahudi olmayan toplulukların sivil ve dini haklarına zarar verecek hiçbir şey yapılmayacaktır” ifadesi de yer alıyor. “Arap” kelimesi kullanılmamıştı ama kastedilen Müslüman Araplardı.

Bölgede bir Yahudi devletinin temellerini Balfour Deklarasyonu'yla atan İngiltere, bölgedeki Araplarla Yahudiler arasında çatışmalar artınca kontrolü Birleşmiş Milletler'e bırakarak Filistin'den ayrılmıştı.

Böylece tıpkı dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi burayı da kaosa sürükleyen sömürgeci İngiltere, Osmanlı İslam Devleti’ni yıkıp, Müslümanları birleştiren Hilafet’i de ortadan kaldırdıktan sonra kurduğu ulus devletlerle Ortadoğu’yu bir savaş arenası haline getirdi. O günden sonra, stratejik konumu ve yeraltı zenginlikler barındıran bölge sömürgeci Batılı devletlerin nüfuzunu pekiştirmek için savaş alanı haline getirildi.

Abbas’tan Memnuniyet Mesajı

ABD ve ‘İsrail’ eksenli Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin Devleti'ni tanıdıklarını teyit eden birçok ülkenin dışişleri bakanları tarafından yayınlanan “New York Deklarasyonu”nu ve Filistin Devleti'ni henüz tanımayan ülkelerin tanıma niyetini memnuniyetle karşıladı.

Abbas, Filistin Haber Ajansı'nda yer alan açıklamada, Andorra, Avustralya, Kanada, Finlandiya, Fransa, İzlanda, İrlanda, Lüksemburg, Malta, Yeni Zelanda, Norveç, Portekiz, San Marino, Slovenya ve İspanya dışişleri bakanlarının yaptığı açıklamayı şöyle değerlendirdi: “Adil ve kapsamlı barışın sağlanması yolunda tarihi bir adımdır. ‘İsrail’ işgalinin sona erdirilmesi ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması için uluslararası çabaları güçlendirmektedir.”

Filistin Devlet Başkanı, iki devletli çözüme bağlılıklarını teyit eden dost ülkelerin cesur tutumlarını ve uluslararası hukuka ve ilgili BM kararlarına dayalı sözde barışa övgüler dizdi.

Abbas, diğer ülkeleri de “bu çağrıya katılmaya ve tüm bölge halklarının güvenliğini ve istikrarını sağlayacak şekilde iki devletli çözüme dayalı siyasi süreci ilerletmeye katkıda bulunmaya” çağırdı.