Köklü Değişim Medya
Suriye’deki saldırıyı “şok edici ve barbarca bir eylem” olarak niteleyen İngiltere Başbakanı May, kimyasal silah kullanımını önlemek için ABD ve Fransa ile ortak hareket etme kararı aldıklarını beyan etti.
İngiltere'de bakanlar kurulunun, "Başbakan'ın uluslararası bir müdahaleye uyum sağlamak üzere ABD ve Fransa'daki müttefiklerle çalışmayı sürdürmesi konusunda anlaştığı" bildirildi.
İngiltere Başbakanı Theresa May'in acil çağrısıyla bugün gerçekleştirilen kabine toplantısının ardından Başbakanlık ofisi "10 Numara"dan toplantıya ilişkin açıklama yapıldı.
Açıklamada, Duma'da düzenlenen kimyasal saldırı ile buna tepki olarak ABD'nin Suriye'ye yapması gündemde olan askeri harekata İngiltere'nin katılımının ele alındığı toplantıda, May'in, saldırıyı "şok edici ve barbarca bir eylem" olarak nitelendirdiği aktarıldı.
Esed rejiminin kimyasal silah kullanımına yönelik geçmiş kayıtları bulunduğunu anımsatan İngiliz kabinesinin, geçen hafta sonu düzenlenen saldırının büyük ihtimalle sorumlusunun da rejim olduğu konusunda fikir birliğinde bulunduğunun kaydedildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Kabine, kimyasal silah kullanımına göz yumulmamasının hayati önem taşıdığı kararına vardı. Kabine, insani sıkıntıyı hafifletmek ve kimyasal silahların Esed rejimi tarafından daha fazla kullanılmasını engellemek için harekete geçme ihtiyacı üzerinde anlaştı. Kabine, Başbakan'ın (May) uluslararası bir müdahaleye uyum sağlamak üzere ABD ve Fransa'daki müttefiklerle çalışmayı sürdürmesi konusunda anlaştı."
Sömürgeci Üçlü Harekete Geçiyor
Sömürgeci sabıkaları ile tanınan ve işgal ettikleri her ülkeyi kaosa sürükleyen ABD, İngiltere, Fransa üçlüsü, 8 senedir kendi halkını sömürgeci Rusya ile acımasızca katleden Esed rejimini izlerken, bugün müdahale kararı aldı. ABD Savunma Bakanı Mattis’in dünkü “Suriye savaşının bitmesi Cenevre sürecine bağlı” açıklaması aslında yaşananları özetleyen nitelikte bir cümle. Cenevre sürecinin açılımı; İhanet dolu siyasi geçiş sürecinin başlaması ve seküler Suriye anayasasının halka kabul ettirilmesi. Esed’in gönderilmesi ise, sömürgeci üçlünün Suriye halkına dost görünüp, Astana ve Soçi’de temelleri atılan Cenevre’de kurdukları tuzağa çekme çabasından başka bir şey değil. Bu ihaleyi müttefiklerine veren ve başından beri süreci kontrol eden ABD, başarısızlık üstüne başarısızlık yaşıyor. Trump, Obama’nın saçlarını ağartan Suriye halkının İslami devrimini çalmak için planladığı oyunu nihayete erdirebilmenin derdi ile tehditler savurmaya devam ediyor.
May Parlamentonun Desteğini Alamamaktan Endişeli
İngiliz basını toplantı öncesinde çıkan ve Başbakanlık kaynaklarına dayandırdığı haberlerde May'in, konuyu parlamentoya götürmeden askeri harekata katılma eğiliminde olduğunu yazmıştı.
Ana muhalefetteki İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn de konunun parlamentoda öncelikli olarak tartışılması çağrısında bulunmuştu.
Halen Paskalya tatilinde olan İngiliz parlamentosunun normal koşullarda pazartesi günü işbaşı yapması gerekiyor.
İngiltere'yi ABD'nin 2003'teki Irak seferine dahil eden eski Başbakan Tony Blair, İngiliz hükümetinin parlamentoya gitmeden ABD'nin askeri operasyonuna destek verebileceğini savunuyor.
Geçen yıl yapılan erken seçimde tek başına hükümet kurmak için gerekli çoğunluğu kaybeden ve Kuzey İrlanda'nın sağ partisi Demokratik Birlik Partisinin (DUP) dışarıdan desteğiyle azınlık hükümeti kuran May, parlamentoda istediği desteği bulamamaktan endişe ediyor.
İngiliz parlamentosu Aralık 2015'te hükümete Suriye'de DEAŞ'la mücadele kapsamında hava harekatlarına katılması için izin veren tezkereyi onaylamıştı. Ancak parlamento, 2013'te
benzer bir kimyasal saldırının ardından Suriye'ye yönelik hava harekatı öngören bir tezkereyi 13 oy farkla reddetmişti.