Köklü Değişim Medya
İdlib ve nihayetinde Suriye devriminin istikbali için Soçi'de düzenlenen Rusya-Türkiye-İran zirvesinin ikincisinin İstanbul'da yapılması konusunda Rusya ile anlaşmaya varıldı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile başta İdlib ve Afrin olmak üzere Suriye konusunda bir görüşme gerçekleştirdikleri bildirildi. Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Soçi'de düzenlenen Rusya-Türkiye-İran zirvesinin ikincisinin İstanbul'da yapılmasının kararlaştırıldığını bildirdi.
İki lider, İdlib’de‘Gerginliği Azaltma Bölgesi’ndeki yeni gözlem noktalarının oluşturmasına ivme kazandırma hususunda mutabık kaldıkları görüşmede, Astana süreciyle ilgili fikir alışverişinde bulundular. Doğu Guta’daki insani duruma değinen iki liderin, Suriye meselesinde iş birliği ve eşgüdüm içinde hareket etme kararlılıklarını da teyit ettikleri öğrenildi.
Kremlin: Erdoğan, Putin'e Başsağlığı Diledi
Kremlin’den yapılan açıklamada, Erdoğan ile Putin arasındaki görüşmeye dair “İkili arasındaki görüşmede Suriye’deki durum hakkında konuşmalara devam edildi. Erdoğan, Putin’e 3 Şubat’ta İdlib’de Rus Su-25 uçağının pilotu Roman Filipov’un öldürülmesi ile ilgili başsağlığı diledi” bilgisi verildi.
Görüşmede Astana’da varılan Suriye’de gerilimi azaltma bölgesi kurulmasına yönelik anlaşmalara sıkı bir şekilde uyulmasının önemine vurgu yapıldığı belirtilen Kremlin açıklamasında “Taraflar 30 Ocak 2018’de Soçi’deki Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’nde varılan kararlar doğrultusunda, Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) 2254 sayılı kararı çerçevesinde Suriye’de siyasi-diplomatik yolla istikrar sağlanmasına yönelik kararlılıklarını taahhüt etti” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamaya göre, görüşmede ayrıca Rusya, Türkiye ve İran’ın, Suriye’deki iş birliğinin devam etmesinin önemine değinildi ve bu formatta farklı düzeylerde yeni görüşmeler gerçekleştirilmesi ihtimalleri konuşuldu.
Açıklamada ayrıca “Ateşkesi ihlal eden teröristlerle mücadele için Rusya ve Türkiye orduları ile istihbarat birimleri arasındaki koordinasyonun arttırılması üzerinde anlaşıldı” ifadeleri kullanıldı.
Ateşkesi ihlal eden Rusya ve Esed rejimine ise herhangi bir yaptırım söz konusu edilmedi.
Peskov: Tarih Belirlenmedi
Kremlin Sözcüsü DmitriyPeskov, Putin ile Erdoğan arasındaki görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada “Görüşmenin tarihi henüz belirlenmedi” dedi.Sözcüsü Peskov dün yaptığı açıklamada "Putin'in Erdoğan ve Ruhani ile sürekli iletişim halinde. Liderler gerekli görülmesi halinde üçlü zirve yapılmasını ihtimal dışı tutmuyor" demişti.
“Çatışmasız Bölgeler Aldatmacası"
Çatışmasızlık bölgelerinin oluşturulması kararı, Astana'da “Rusya, Türkiye ve İran” arasında gerçekleşen Suriye görüşmelerinde alınmıştı. Anlaşma uyarınca çatışmasızlık bölgelerinde ateşkes uygulanması planlanıyordu.
Astana'da yapılan görüşmelerde, Dera, Hama, Doğu Guta, İdlib çatışmasızlık bölgesi ilan edilen yerlerdi. Astana üçlüsünün aldığı kararlar şer güçler için bir fırsata dönüştü. Astana kararlarına rağmen Esed rejiminin silahları bu bölgelerde hiç susmadı. Katliam üstüne katliam yaptı. Kimyasal silahları sürekli bir şekilde kullandı.
Bu katliamlara ne ABD, ne Rusya, ne de Türkiye kısık kınamalardan öte bir ses çıkarmadılar. Çatışmasızlığı bozan Esed rejimine karşı hiçbir yaptırım uygulamadılar. Çatışmasız bölge yalanı, muhalifleri sustururken, Kâfir Rusya ve katil Esed rejiminin elini rahatlattı ve katliamlar yapmaya aralıksız devam ettiler. Türkiye’nin zeytin dalı operasyonuyla birlikte Rusya ve Esed, İdlib'i şiddetli bir şekilde bombalayarak Halep’in akıbet gibi Esed’e teslim etmeye çalışıyorlar.
Son 48 saat içinde saldırıların şiddetinin ve boyutunun arttığı ve bütün dünyanın gözü önünde vuku bulan bu katliamlara karşı emperyalist güçlerin sessiz kalışları ve ikiyüzlü tavırları elbette ki şaşırılacak bir durum değildir. Fakat Suriye meselesinde Türkiye'nin birkaç cılız beyanatı dışında yapılanları adeta görmemezlikten gelmesi ise toplumda hayal kırıklığı oluşturdu. Astana'da yapılan müzakerelerde Rusya ve İran ile birlikte Suriye’de garantör ülke konumunda olan ve hukuksuzluklara karşı duracağını iddia eden Türkiye'nin sessizliği, kabul edilemez bir tutumdur.