Köklü Değişim Medya
8 Eylül gecesi saat 22:45’te Özbekistan havayollarına ait uçakla Özbekistan’a geri gönderilen 2 Özbek muhacirin ardından, Aydın Göç İdaresi, dün (12 Eylül 2017) sabah saatlerinde ülkelerine geri gönderilmek üzere 8 Özbek Müslümanı, İzmir havalimanına oradan da İstanbul Atatürk Havalimanına gönderilmişti.
Sosyal medya üzerinden #MuhacirlerÖlümeGönderiliyor başlığıyla Müslümanların yaptığı baskılar sonuç verdi ve gönderilen 2 Özbek muhacirin ardından iade için havalimanında bekletilen Özbek muhacirlerin iadesi durduruldu!
Atatürk Havaalanı’nda bekletilen 8 Özbek kardeşimizin iadesinin söz konusu olduğunu ise aşağıda ki ses kaydı tarafımıza ulaşan, kocası da havalimanında bekletilen Özbek bacımızdan öğrenmiş ve dünkü haberimizde kamuoyuyla paylaşmıştık.
Dün bu bilgiler merkezimize ulaştıktan sonra duyarlı Müslümanlarla birlikte Köklü Değişim Medya olarak bu haberin hızlıca sosyal medyada gündem olmasını sağladık. Yine Twitter üzerinden #MuhacirlerÖlümeGönderiliyor hashtag’ini açarak, duyarlı Müslümanların desteği ile üst sıralara taşıdık. Özbek bacımızın şahsında mazlum muhacir kardeşlerimizin “yardım edin” çığlıklarına, Müslümanlar olarak kardeşlik bilinciyle ses olduk. Yine sosyal medya üzerinden bu hadisenin duyurulmasına, gündem olmasına vesile olduk. Bu çalışmada yardımını ve dualarını esirgemeyen bütün Müslümanlardan Allah razı olsun.
Müslümanların dayanışması ve baskıları sonucu Atatürk havalimanındaki geri gönderme/deport işlemi durdurulmuş, hatta bu baskılar sonucu zor durumda kalan Göç İdaresi yetkilileri, yaptıkları bu haksız-hukuksuz iade işlemini inkâr etme yoluna giderek, böylesi bir durumun söz konusu olmadığını iddia etmek zorunda kalmışlardır.
#Muhacirlerin İadesi Kimin Sorumluluğunda?
İade işleminin durdurulmuş olması kardeşlerimiz için tehlikenin geçtiği anlamına gelmiyor maalesef. Dolayısıyla şuan havalimanında ya da GGM’lerinde tutulan muhacirler hakkında kararın hangi merciler tarafından verildiği açıklığa kavuşturulmalıdır.
Buradan, Muhacir Müslüman kardeşlerimizin deport işleminde yetkili merci kimdir, soruyoruz: Türkiye’nin çeşitli illerinde bulunan Geri Gönderme Merkezleri mi, Ankara’da bulunan Göç İdaresi mi, sorumlu bakanlıklar mı, Başbakan mı, Cumhurbaşkanı mı… Kim?
Konunun takipçisi olan duyarlı Müslümanların asıl bu meseleyi gündem etmeleri ve sorumluluk sahibi olan kişi ve kurumlar üzerinde baskı oluşturmaları gerekmektedir. Aksi halde Türkiye’ye sığınan muhacirlerin iade edilme riski her zaman olacaktır.
Benzer Hadiseler #21DoğuTürkistanlı Kardeşimiz İçin De Yaşanmıştı
Mayıs 2017’de, Zeytinburnu’nda #21DoğuTürkistanlı çoğu kadın ve çocuklardan oluşan toplam 21 Müslüman, TEM ekipleri tarafından IŞİD operasyonu adı altında evlerinden alınarak sınır dışı edilmek üzere Zeytinburnu karakoluna götürülmüştü. Pasaportları ve oturma izinleri olan bu gözaltına alınanların 4’ü çocuk 1’i kadın 5 kişi hariç diğerleri tepkiler sonucunda serbest bırakılmıştı.
Kırgızistanlı bir anne ve biri kalp hastası 4 çocuk, hala Pehlivan Köy “Geri gönderme merkezinde” tutulmakta.
Kırgızistanlı anne ve biri kalp hastası 4 çocuğun da en kısa sürede salıverilmelerini de talep ediyoruz.
Hükümete Çağrımızı Yineliyoruz
Köklü Değişim Medya olarak kamuoyunda #21DoğuTürkistanlı hashtagi ile meşhur olmuş, önceki gün de iki Özbek Müslümanın sessiz sedasız Özbekistan’a iade edilmesiyle devam etmiş olan sürecin, bir an evvel durdurulması gerektiğini Hükümet yetkililerine hatırlatıyoruz. Özbek bacımızın yaptığı çağrıya dikkat kesilmelerini ve Ahiret hesabının, uluslararası anlaşmalardan ve politik çıkarlardan önce gelmesi gerektiğinin altını çiziyoruz.
694 Sayılı KHK Ne İçeriyor?
18 Ağustos 2017 tarihinde Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında karara bağlanan yeni KHK Türkiye’ye sığınan muhacirlerin iade edilmesini içeriyordu. Resmi Gazete’de yayınlanarak uygulamaya konulan 694 sayılı KHK, Türkiye’de tutuklu veya hükümlü bulunan yabancı ülke vatandaşlarının gerekli görüldüğünde kendi ülkelerine veya başka bir ülkeye iade ya da takas edilmesini konu ediniyor.
KHK’daki 2937 sayılı kanunun 26. Maddesi’ne eklenen fıkra şu şekilde: “Türk vatandaşları hariç olmak üzere tutuklu veya hükümlü bulunanlar; ırkı, etnik kökeni, dini, vatandaşlığı nedeniyle cezalandırılmayacağı, onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulmayacağı ya da işkence ve kötü muameleye maruz kalmayacağına ilişkin güvenceler bulunması kaydıyla, milli güvenliğin veya ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde Dışişleri Bakanının talebi üzerine Adalet Bakanının teklifi ve Cumhurbaşkanının onayı ile başka bir ülkeye iade edilebilir veya başka bir ülkede bulunan tutuklu ve hükümlüler ile takas edilebilir.”