Şam Kasabı Esed, Sahadaki Bastonu İran’ı Ziyaret Etti
09 Mayıs 2022

Şam Kasabı Esed, Sahadaki Bastonu İran’ı Ziyaret Etti

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Suriyeli Müslümanları kimyasal silah, varil bombaları ve kullanımı yasak silahlarla katleden, cezaevlerinde uyguladığı işkencelerle zorbalığına karşı çıkanları öldürten arkasında halkı ve ordusu olmayan Esed, karada ordusu olup baston görevini üstelenen İran tarafından ağırlandı.

Rusya ve Türkiye ile birlikte devrilmek üzere olan zorba Esed rejimini ayağa kaldırmak için “Astana Üçlüsü” içinde yer alan İran, Beşar Esed’i üç yıldan uzun bir süre sonra Tahran’da ağırladı.

Suriye’de 2011 yılında çatışmaların başlamasının ardından İran'a ilk ziyaretini Şubat 2019'da yapan Esed ikinci ziyaretini de dün yaptı.

Suriye basınının aktardığına göre zorba diktatör Esed, İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile ortak çıkar meseleleri ve dünyadaki son gelişmeleri görüştü.

Esad terörle mücadele konusunda iki ülke arasındaki iş birliğini övdü, Hamaney de ilişkilerin hayati önemde olduğunu ve zayıflamasına izin vermemeleri gerektiğinin altını çizdi.

İran, Aşağılanmasına Rağmen ABD’nin Çıkarlarını Koruyor

Baba Esed’den bu yana ABD’nin bölgedeki çıkarlarını koruyan ve “İsrail”in güvenliğini sağlayan Esed rejiminin zulüm ve zorbalığına karşı 2011 yılında düzenlenen sivil protestolara karşı tank ve topla karşılık vermesi üzerine başlayan olaylar tüm ülkeye yayılmıştı. 2014 yılına gelindiğinde Şam hariç neredeyse tüm büyük kentleri kaybeden Esed rejminin yıkılışını engellemek için Hizbullah ve İran deveye sokuldu. Daha sonra bazı kazanımlar verilerek Rusya sahaya davet edildi. Rusya, Türkiye ve İran’dan kurulu “Astana Üçlüsü”nün masada aldığı kararlar ve sahadaki operasyonlarla Esed rejiminin yeniden ayağa kalkması sağlandı. Muhalifler Esed rejiminden uzaklaştırılarak icat edilen yeni operasyonlarla kuzeye doğru çekildi ve ellerindeki büyük kentler tek tek düştü. Böylece zaten ordusu olmayan Esed rejiminin ayakta kalabilmesi için muhaliflerle arasındaki çatışmalar önlendi. Astana Üçlüsü’nün sayesinde İdlib’e sıkıştırılan muhalefet etkisiz hale getirildi ve ABD’nin himayesindeki Cenevre masasına oturtuldu. Bugün Cenevre’de Suriye halkını katleden Esed rejimi muhatap alınarak müzakereler sürdürülüyor. İslam nizamını isteyen Suriye halkına yeniden laik anayasa ve Esed rejimi dayatılıyor. Atom bombası hariç her türlü yasaklı silahla katledilen mazlum Suriye halkı, küresel laik demokratik şebekenin sahada ve masada oynadığı oyunlarla hedefinden saptırılmaya çalışılıyor. Öte yandan sığındığı ülkelerde ise celladı Esed rejimine teslim edilmekle tehdit ediliyor.

İran, Afganistan ve Irak’ın işgalinde son olarak da Suriye’de ABD çıkarlarını koruyan ve “İsrail”in güvenliğini sağlayan Esed rejimini korumak için Suriye’de binlerce Müslümanı vahşice katletti. Daha önce İran eski Cumhurbaşkanı Ahmedi Necat, Irak ve Afganistan’da ABD’yi yardım ettiklerini buna rağmen ABD eski Başkanı Bush tarafından aşağılandıklarını itiraf etmişti. ABD, Suriye’de oynayacağı role karşılık Obama yönetimi tarafından 2015'te nükleer anlaşma imzalamıştı. Ancak Suriye’deki görevi bitince Trump'ın çekilmeye karar verdiği İran ile yapılan nükleer anlaşmaya son verilmişti. ABD, İran’ı hem cüzi miktarda nükleer çalışma yapmasına izin vererek aşağılamış hem de “İsrail” ile Suriye’deki karargahlarını bombalayıp, Suriye’den kovarken aşağılamıştı. Ayrıca Irak ve Suriye’de Müslümanları katleden ünlü Generali Kasım Süleymani’yi bir bombalı saldırıda öldürmüştü. ABD ve “İsrail”in bu saldırılarına karşılık İran boş arazilere füze atışı yaparak halkı teskin etmeye çalışarak göz boyamıştı. ABD, Rusya’ya Kırım’da göz yumarak ve S-400 ticaretine izin vererek 2015 yılında katliamlar için Suriye sahasına davet etmişti. Rusya, Suriye’de mahalle mahalle şehirleri bombalamış, binlerce masum Müslümanı kadın, çocuk demeden vahşice katletmişti. Suriye halkının İslami devrimi bastırıldıktan ve İdlib’e sıkıştırıldıktan sonra ABD, Rusya’yı da aynı şekilde aşağılamış ve baskı kurmaya başlamıştı. Bugün Ukrayna’yı NATO’ya alma tehdidiyle tahrik ettiği Rusya’yı açmaza düşüren ABD, oluşturduğu kamuouyu ile baskı altında tutuyor ve yaptırımlarla diz çöktürmeye çalışıyor.

“İsrail”in Esed ile Bir Sorunu Yok

“İsrail” Başbakanı Netanyahu, 2018 yılından Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geldiğinde, Esed rejimi ile herhangi bir sorunlarının olmadığını ve 40 yılı aşkın süredir işgal altındaki Golan Tepeleri'ne Suriye tarafından tek mermi bile atılmadığına işaret ederek, "‘İsrail’, Esed rejiminin Suriye'deki varlığına karşı değil. Ancak ‘İsrail’, rejim ordusu da dahil olmak üzere kim yaparsa yapsın her türlü ihlale karşı sınırlarını korumaya devam edecektir." demişti.

Bu açıklama, İran ve Esed rejiminin ABD ve “İsrail” düşmanlığının bir tiyatrodan ibaret olduğunu Ahmedi Necat ve Rafsancani’nin itiraflarından sonra deşifre eden üçüncü açıklama oldu.