Putin: Suriye’deki ‘Teröristler’ Kısa Sürede Temizlenecek
20 Ekim 2017

Putin: Suriye’deki ‘Teröristler’ Kısa Sürede Temizlenecek

Ajanslar

Köklü Değişim Medya

"Suriye’deki teröristleri kısa süre içinde temizleyeceklerini söyleyen Putin, “Astana'daki Suriye görüşmeleri olumlu ilerliyor. Gerilimi azaltma bölgelerinin kurulması, Astana'da elde edilen en önemli sonuç oldu."

"Suriye'deki teröristleri kısa süre içinde temizleyeceğimizi tahmin etmek için elimizde doneler var. Ancak teröristler yok edildikten sonra dahi tehdit ortadan kalkmayacak. Suriye'de terörün kökünün kazınması, bölgede ve dünyada terörün kökünün kazındığı anlamına gelmez” ifadelerini kullandı.

Gerçek Terörist ABD ve Rusya

Katil ABD, Suriye’de laik rejimi ayakta tutan tek siyasi güç. ABD, devrimin başından itibaren Esed rejimine destek verdi. Kırmızıçizgimiz dediği kimyasal silahların yüzlerce kez rejim tarafından kullanılmasına göz yumdu. Evler, hastaneler, camiler, okullar bombalandı. Milyonlarca Müslüman, vahşi yöntemlerle katledildi. ABD ve insan hakları örgütlerinin hiç ses etmedi. Suriye devriminin düşük yapması için Cenevre, Astana, Ankara ve Riyad toplantılarını organize etti.

Uluslararası 64 ülkenin oluşturduğu koalisyona öncülük ederek savaş uçakları eşliğinde Esed rejiminin karadan rahatça ilerlemesini sağladı. ABD, Rusya ve bölge ülkeleri Türkiye, İran, Suudi Arabistan ve Ürdün’e Suriye sahasında çeşitli görevler tevdi ederek Muhalifleri hedefinden saptırdı. Çatışmasız bölgeler tuzağını hazırladı. Astana süreci ve sonrasında muhaliflerin kendisiyle işbirliği yaparak Suriye devrimini bitirme noktasına getirdi.

Rusya Suriye’de zalim Esed rejiminin yanında yer alarak hava bombardımanlarıyla masum kadın çocuk demeden yüz binlerce Müslümanı acımasızca öldürdü. Milyonlarca Müslümanı yaralı bıraktı. On Milyon insan harabeye çevrilen yurtlarını terk ederek başka ülkelere göç etmek zorunda kaldı. Çarşı, Pazar demeden Suriye halkının kullandığı bütün sosyal alanları bombaladı. Esed rejiminin hava kuvvetleri görevini üstlendi.

Rus Zulmü Kırım’da Devam Ediyor

Katil Rusya, Kırım’ı işgal ederek ülkeyi ilhak etti. Müslümanlar üzerinde ağır baskılar oluşturarak hayatı çekilmez bir hale getirdi. Sözde “terörle mücadele” söylemi altında Kırımlı Müslümanların evlerine baskınlar düzenlemekte, evlerinde Kuran-ı Kerim ve dini eserlerin dışında bir şey bulamadığı halde terörist diye gözaltı merkezlerine atıyor.

Sözde mahkemeler, İslam’a olan sadakatleri sebebiyle Kırımlı Müslümanlara zulmederek 10 yıl, 15 yıl gibi ağır cezalar vermekte, aileleri ve çocukları perişan etmekteler. Faili meçhul cinayetler ve insan kaçırma olayları Kırım’da her gün yaşanan bir vakia haline geldi.

Başta ABD ve Rusya olmak üzere bütün bu cürümleri işleyen güçlerin terör devleti olma vasfı asla üzerlerinden düşmeyecek.

ABD Küstahça Davranıyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dünyada güvenliğin giderek azaldığını, radikallerin ve aşırılık yanlılarının özgürlük elde ettiğini söyledi. Rusya’nın nükleer silahlar konusunda ABD’ye son derece açık davrandığını ifade eden Putin, “Ancak bunun karşılığında Rusya, Kafkaslarda terörün ve eski Yugoslavya'da trajik olayların desteklendiğine tanıklık etti” diye konuştu.

"Rusya, nükleer silahlar konusunda ABD'ye açık davrandı ancak karşılığında terörün desteklendiğine tanıklık etti"

Putin, “ABD, 2000 yılında nükleer silah yapımında kullanılabilecek düzeyde zenginleştirilmiş fazla plütonyumu imha etmek için imzalanan anlaşmadaki yükümlülüklerini yerine getirmeyecek küstah bir tutum sergiliyor” dedi.

Suriye’deki teröristleri kısa süre içinde temizleyeceklerini söyleyen Putin, “Astana'daki Suriye görüşmeleri olumlu ilerliyor. Gerilimi azaltma bölgelerinin kurulması, Astana'da elde edilen en önemli sonuç oldu. Suriye'deki teröristleri kısa süre içinde temizleyeceğimizi tahmin etmek için elimizde doneler var. Ancak teröristler yok edildikten sonra dahi tehdit ortadan kalkmayacak. Suriye'de terörün kökünün kazınması, bölgede ve dünyada terörün kökünün kazındığı anlamına gelmez” ifadelerini kullandı.

"Bazı Ülkeler Kaos İstiyor"

Valday Tartışma Kulübü'nün 14. yıllık toplantısında konuşan Putin, bazı ülkelerin teröre karşı birlikte mücadele etmek yerine buna karşı çıktığını, bu ülkelerin kaos istediğini söyledi.

Rusya'nın Suriye'deki dikkatli ve ölçülü eylemlerinin uluslararası arenada nasıl hareket edileceğine örnek olarak alınabileceğini kaydeden Putin, "Suriye deneyimi, diğer ülkelerin Ortadoğu'da izlediği kendinden emin ve yıkıcı politikaların alternatifinin olduğunu gösteriyor. Suriye'nin meşru hükümeti ve bölgedeki diğer ülkelerle teröre karşı koyan Rusya, uluslararası zeminde hareket ediyor" dedi.

"Avrupa Bunu Daha Önceden Düşünmeliydi"

Putin'in Valday'da yaptığı konuşmada öne çıkan ifadeler şöyle:

“Rusya, Kuzey Kore'nin nükleer denemelerini kınıyor ve BM Güvenlik Konseyi'nin tüm kararlarını uyguluyor.

(Katalonya'daki durum hakkında) Avrupa, bunu daha önceden düşünmeliydi. Avrupa'nın bazı ülkelerin parçalanmasına ve Kosova'nın ayrılmasına verdiği destek, ayrılıkçı eğilimleri körükledi ve bu da Katalonya'daki duruma yol açtı.

Jeopolitika alanındaki çifte standart uygulamaları, Avrupa'nın istikrarlı gelişmesi için tehlike yaratıyor.

“BM’de Reform Yapılması Gerekiyor”

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ve Katalonya'da yaşanan krizlerde Batı'nın çifte standart uygulamalarının izleri görülüyor.

BM'de reform yapılması gerekiyor ancak yapılacak reformlar kalıcı olmalı ve oy birliğiyle kabul edilmeli.

“Batı, Rus Devrimi’nden Ders Çıkarmayı Başardı”

Batı, 1917 Rus Devrimi'nden ders çıkarmayı başardı. Yani bu sadece Soğuk Savaş'ta kazanılan jeopolitik zaferlerden ibaret değil. Sovyetler Birliği'nin meydan okumasına verilen yanıt sonucunda Batı birçok kazanım elde etti. Yaşam seviyesinin yükselmesi, orta sınıfın doğuşu, iş gücü pazarındaki ve sosyal alanlardaki reformlar ve insan hakları garantisi bunlardan bazıları.

Evrensel meşruiyete sahip BM, uluslararası sistemin merkezinde kalmaya devam etmeli, bunun alternatifi yok. BM'nin otoritesini ve etkinliğini artırmak hepimizin görevi.

“Rusya, Uluslararası Güvenliğin Pekişmesine Katkı Sundu”

ABD, 2000 yılında nükleer silah yapımında kullanılabilecek düzeyde zenginleştirilmiş fazla plütonyumu imha etmek için imzalanan anlaşmadaki yükümlülüklerini yerine getirmeyecek küstah bir tutum sergiliyor. Rusya, tüm yükümlülüklerini yerine getirdi ve 27 Eylül 2017'de süreci sonlandırdı. Böylece Rusya, uluslararası güvenliğin pekişmesine ciddi katkı sundu.

Rusya, nükleer silahlar konusunda ABD'ye karşı son derece açık davrandı. Ancak bunun karşılığında Rusya, Kafkaslarda terörün ve eski Yugoslavya'da trajik olayların desteklendiğine tanıklık etti.