Mısır'da Tutuklanan Doğu Türkistanlı Öğrencilere İşkence Yapılıyor
08 Ağustos 2017

Mısır'da Tutuklanan Doğu Türkistanlı Öğrencilere İşkence Yapılıyor

Ajanslar

Köklü Değişim Medya

Uygurca yayın yapan Özgür Asya Radyosu, Mısır hapishanelerinde gözaltında tutulan Uygur öğrencilerin Çin polisi tarafından sorgulandığını duyurdu. Çin, öğrencileri sorgularken kafalarına siyah poşet geçirdiği ve işkence ettiği bildirildi.

Üç hafta önce Uygur asıllı yüz Ezher öğrencisi Çin resmi makamlarının isteği üzerine evlerinden ve yurtlarından toplanarak Mısır polisi tarafından tutuklanmıştı. Hapishaneye konulan öğrencilerin ne avukatlar ne de insan hakları temsilcileriyle görüşmesine halen izin verilmiyor.

Doğu Türkistanlı öğrenciler, kötü şartlarıyla bilinen Tarra, Akrab ve Burcul Arab hapishanelerinde tutulmaya devam ediliyor.

Çin Polisi İşkence Yapıyor

Haberiyat'ın aktardığına göre, öğrencilerden birinin hapishane görevlilerinin telefonunu kullanarak ulaştığı Uygurca yayın yapan Özgür Asya Radyosu'nun verdiği bilgiler Çin polisinin öğrencileri sorgularken kafalarına siyah poşet geçirdiğini ve işkence uyguladığı yönünde. Öğrencilere günde bir kere yemek verildiği, sıcak hava ve kötü şartlar nedeniyle hasta oldukları ifade ediliyor.

Mısır makamlarından öğrencilerin akibetiyle ilgili bir açıklama henüz yapılmadı. Mısır'dan gelen haberler Çin pasaportu taşıyan Ezher öğrencilerine yönelik tutuklamaların devam ettiği yönünde.

Uygur Öğrenciler Çin'e Zorla Geri Gönderilme Tehlikesi Altında

Basında yer alan haberlere göre yaklaşık 150 Uygur Mısır’da gözaltına alındı ve zorla Çin’e geri gönderildi veya gönderilme tehlikesi altında. Bu kişiler geri gönderilirlerse akıbetleri ömür boyu hapis, işkence ve öldürülme tehlikesiyle karşı karşıyalar.

The New York Times’ın isim vermeden Mısır Hava Kuvvetleri yetkililerine dayandırdığı 6 Temmuz Perşembe günü yayımlanan haberine göre, en az 12 Uygur, Mısır Hava Yolları ile Kahire’den Çin’in Guangzhou kentine sınırdışı edildi, 22 Uygur ise derhal sınırdışı edilmek üzere gözaltına alındı. Uygurların tamamı Kahire’deki El-Ezher Üniversitesi öğrencisi.

Uygur İnsan Haklarının, Uluslararası Af Örgütü’ne bildirdiğine göre Mısır yetkilileri 70’i Kahire’deki Çin Elçiliği'nde olmak üzere en az 150 Uygur öğrenciyi gözaltında tutuyor. Uygur İnsan Hakları, elçilikte tutulanların Çin güvenlik yetkilileri tarafından sorgulandığını ve Türkistan İslam Hareketi üyesi olduklarını beyan eden bir belgeyi imzalamaya zorlandıklarını ifade etti. Mısır’daki Uygur topluluğuna yakın bir kaynak Uluslararası Af Örgütü’ne, Uygur öğrencilere yönelik tacizin üç ay önce, Mısır’daki Uygur öğrencilerin 20 Mayıs itibariyle Çin’e dönmesini isteyen Çin yetkililerinin birçok öğrencinin ailesini gözaltına almasıyla beraber başladığını bildirdi. Çin’e dönen öğrencilerden bazılarının işkenceye uğradığını, bazılarının ise ‘‘aşırıcılığı yaymak’’ suçlamasıyla 15 yıl hapis cezasına mahkum edildiği bildirildi.

Özgür Asya Radyosu Mayıs ayında, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Çinli yetkililerin, yurtdışında yaşayan Uygur öğrencileri geri dönmeye zorlayan bir politikayı uygulamaya başladıklarını bildirmişti. Çin’in, ülke dışındaki Uygur öğrencileri ülkeye dönmeye zorlamak için yakınlarını gözaltına aldığını aktarmıştı. Mevcut durumda Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Çinli yetkililer, resmi basında ‘‘teröre karşı halk savaşı’’ olarak adlandırdıkları bir mücadele yürütüyor. Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nden olan Uygurlar ülkeye zorla geri döndükleri takdirde işkence ve diğer zalimane, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamelelere maruz kalma riski altındalar. Uluslararası Af Örgütü, Çin’e zorla geri dönen Uygur sığınmacıların gözaltına alındığı, işkenceye veya kötü muameleye maruz kaldığını aktardığı ya da ölüm cezasına mahkum edildiği ve infaz edildiği vakalar kaydetti.

Çin, Yurtdışındaki Uygur Öğrencileri Ülkeye Dönmeye Zorluyor

Özgür Asya Radyosu’nun aktardığına göre Çin yetkilileri yurtdışındaki üniversitelerde öğrenim gören Uygur öğrencileri ülkeye dönmeye zorlamaya başladı. Radyoya konuşan kaynaklar Çin’e dönenlerden döndükten sonra bir daha haber alınamadığını bildirdiler. Basında yer alan haberlere göre Çin hükümeti, hareketlerini kontrol altında tutmak üzere Uygurların pasaportlarına da el koydu.

Uygurlar, yoğunlukla Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan, çoğunluğu Müslüman olan bir etnik azınlık. 1980’lerden beri Uygurlar, sistematik ve yaygın insan hakları ihlalleri ve baskıların hedefi durumundalar. Bu ihlallere keyfi gözaltı ve hapis cezaları, hücre cezası ve dini özgürlükleri ile sosyal ve kültürel hakları üzerine getirilen ciddi kısıtlamalar da dahil. Yerel yetkililer dini pratikler üzerinde çok sıkı kontrol uygulamaktalar. Tüm kamu çalışanlarının ve 18 yaşın altındaki tüm çocukların camide ibadet etmelerini yasaklamak da bunlardan biri. Çin devlet politikaları, Uygur dilinin kullanımını sınırlıyor, Müslümanların ibadetlerine ağır kısıtlamalar getiriyor ve Hanların devamlı olarak bölgeye gerçekleştirdikleri göç akımını teşvik ediyor.

Uygurların insan hakları on yıllardır ihlal edilmekle beraber son yıllarda bu ihlaller iyice yoğunlaşmış durumda. Çin, Uygurlara uygulanan baskının yoğunlaşmasını meşru göstermek için ‘‘terörle mücadele’’ söylemini kullanıyor. İşgalci Çin, Uygurlara ilişkin hoşnutsuzluklarını uluslararası terörizm çerçevesinde ifade ediyor ve devlet tarafından tasdik edilmemiş Uygur kültürel kimliğinin ifade edilmesini sık sık ‘‘ayrılıkçı’’ davranış olarak yorumluyorlar.

2014 Mayıs ayında, Uygur Özerk Bölgesi’nde bir yıllık ‘‘ağır vur’’ kampanyası yürütüldü ve Çin tarafından hızlı tutuklamalar, süratle görülen davalar ve toplu cezalandırmalara öncelik verdiler. Hükümet, davaları yürüten yetkililerden ve mahkemelerden hükümetle daha fazla ‘‘işbirliği’’ yapmalarını istedi ve böylece suçlanan kişilerin adil yargılanmadıklarına ilişkin endişeleri artırdı. ‘‘Ağır vur’’ kampanyası sonraki yıllarda uzatıldı ve yetkililer polis ile kamu güvenliği temin eden güçlere ayırdıkları harcamaları inanılmaz ölçüde artırdılar. Bu koşullar altında sayısız Uygur ülkeden kaçma kararı alıyor. Çin yetkilileri ise bu duruma, gidenleri dönmeye zorlamak için giden kişilerin yakınlarını taciz ederek ve diğer ülkelerdeki Uygur aktivistlerin siyasi ve insan hakları çalışmalarını sınırlama girişimlerini artırmak yönünde cevap veriyor. Bu durum, sığınmacı ve mülteciler de dahil olmak üzere yurtdışındaki Uygurların Çin’e zorla geri gönderilmeye dair endişelerini artırıyor. Son yıllarda çok sayıda Uygur sığınmacı Güneydoğu veya Orta Asya’dan Çin’e zorla geri gönderildi.

2009 Aralık ayında Kamboçyalı yetkililer, 20 Uygurlu sığınmacıyı zorla geri gönderdi. Kapalı duruşmalar sonucu bu 20 kişiden 5’inin müebbet hapis cezasına, 8’inin ise 16 ile 20 yıl arasında hapis cezalarına mahkum edildiği rapor edildi.

2012 Aralık ayında Malezya sığınmacılık talepleri Birleşmiş Milletler Yüksek Mülteci Komisyonu da 6 Uygur’u zorla geri gönderdi. Gönderilen kişiler hakkındaki bilgileri teyit etmek çok zor. Temmuz 2015’te Tayland Çin’den gelen diplomatik baskı sonucu 109 Uygur’u Çin’e teslim etti.

Mısır, Birleşmiş Milletler Mültecilerin Statüsüne İlişkin Sözleşme’nin tarafı konumunda ve kişileri ırkı, dini, milliyeti, belli bir toplumsal gruba veya siyasi görüşe mensubiyeti nedeniyle hayatı veya özgürlüğü tehdit altında olan topraklara sınırdışı etmemek ve geri göndermemekle yükümlü.

Ancak Darbeci Sisi yönetimi, yapılan anlaşmalar gereği Doğu Türkistanlı Müslümanları hayatlarından endişe edildiği halde, onları İşgalci Çin’e teslim ediyor.