Köklü Değişim Medya
Dün finans piyasaları hareketli bir gün geçirirken TCMB beşinci kez dolara müdahale etti. Borsa İstanbul’da ciddi kayıplar üzerine iki kez ‘‘devre kesici’’ uygulamasına gidildi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Perşembe günü politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 100 baz puan indirmesinin ardından Türk Lirası'ndaki (TL) değer kayıpları rekor seviyeye ulaştı. Yılbaşından bu yana TL’deki kayıp yüzde 60’ı geçti.
Aşağıdaki tabloda TL'nin yılbaşından 16 Aralık tarihine kadar olan seyrinde yüzde 51 değer kaybettiği görülüyor. TL en yakınında bulunan Arjantin Pesosu'ndan bile 2 kattan fazla değer kaybetmiş durumda ve son haftadaki gelişmeler bu tabloya dahil değil. Geçtiğimiz hareketli haftanın ardından bu kaybın yüzde 60'a geçtiği ifade ediliyor.
Dolar/TL kuru 17'yi, euro/TL de 19'u geçmesinin ardından Merkez Bankası'ndan 2 miyar dolar büyüklüğünde piyasaya bir müdahale daha geldi. Şimdiye kadar doğrudan dolar satarak piyasaya müdahalenin hacmi 6 milyar doları bulmasına rağmen TL’deki erimenin önüne geçilemiyor. TL’nin deper kaybetmesi ise mal ve hizmetlere zam olarak yansıyor. Artık 100 TL’ye dolan bir sepet 160 TL’ye doluyor.
TCMB’den yapılan açıklamada "Döviz kurlarında görülen sağlıksız fiyat oluşumları nedeniyle piyasaya satım yönünde doğrudan müdahale edilmektedir" denildi.
TCMB kurlardaki yükselişi durdurmak için 1 Aralık'tan bu yana piyasaya döviz satışı yaparak beş kez doğrudan müdahalede bulunmuş oldu.
İstanbul Borsası’nda Dün 2 Kez Devre Kesici Uygulamasına Gidildi
Dün akşam seansında yaşanan sert satışlar sonrası Borsa İstanbul’da iki kez ‘‘devre kesici’’ uygulamasına gidildi. Kesintilere rağmen Borsa İstanbul’da kayıplar yüzde 8,52’ye ulaştı.
Borsa İstanbul’un değeri piyasa kapanışında 1,810 trilyon lira iken bugünkü 260 milyarlık kayıpla 1,560 trilyon liraya düştü.
Borsa İstanbul’un dolar bazındaki değeri ise 2004 yılı seviyelerine geriledi.
Kapitalizm Sorun Üretmeye Devam Ediyor
Egemen kapitalist nizamın ürettiği krizlerden tüm dünya payına düşeni alırken, kırılgan bir ekonomiye sahip Türkiye’de krizlerin şiddeti daha ağır hissediliyor. Bu durumun ortaya çıkmasında hükümetin de uyguladığı politikaların ciddi payı bulunuyor.
Kapitalist sömürü nizamının 3 sac ayağı faiz, borsa ve karşılığı olmayan para baskısı arasında bir kısır döngüde çare arayan hükümet sürekli kriz üreten nizamı uygulamaya devam ediyor. TL’nin değer kaybeden paralar arasında ilk sıralarda yer alması hükümetin de uyguladığı politikalarla bu durumun oluşmasında büyük payı olduğunu ortaya koyuyor.
Bu sorunların köklü çözümü İslam iktisat nizamı iken Batı’nın dayattığı çözümsüzlük içinde çözüm aranırken halk da sefalete mahkum ediliyor. Her hâlükârda kazanan ise parayı elinde tutan zengin azınlık oluyor.