Avukat Mustafa Kocamanbaş’ın talebi gereği ilgili dosyayı görüşen Malatya 3. ACM aldığı ek kararla; hükümlü 5 Hizb-ut Tahrir üyesi hakkında “yeniden yargılanma” kararı verdi. Bu kararla daha önce Hizb-ut Tahrir üyeleri lehine yeniden yargılanma kararı veren Erzurum, Diyarbakır ve Van ağır ceza mahkemelerine Malatya 3. ACM de eklenmiş oldu.

Fakat bu dosyadan hüküm alan kişilerin şuan itibariyle haklarında verilen cezayı bitirmiş bulunmaları haksız yere cezaevinde yıllarca yattıkları anlamına geliyor. Zira Malatya 3. ACM’nin haklarında verdiği yeniden yargılanma kararıyla birlikte hükümlü şahısların beraat etmeleri söz konusu. Böyle bir durumda telafisi imkânsız bir zulmün Hizb-ut Tahrir üyelerine on yıllardır uygulandığı gerçeğiyle karşı karşıyayız. Hâlbuki yargılamaların en başından beri Hizb-ut Tahrir’e yönelik bir haksızlık ve hukuksuzluğun olduğu bilinen bir gerçekti fakat taraflı yargı göz göre göre yapılan bu yargı zulmünden bir türlü vazgeçmedi.

İşin acı yanı ise bu zulmün hâlâ devam ettiriliyor olması. Gerek Anayasa Mahkemesinin Hizb-ut Tahrir lehinde verdiği kararlar gerekse de bu karara muvafakat eden yerel mahkeme kararları, Yargıtay ve bazı yerel mahkemelerce görmezden gelinmeye devam ediyor.

İşte en son İstanbul 20. ve 21. Ağır Ceza Mahkemelerinde görülen iki ayrı davaya hükümlü avukatları aracılığıyla yapılan infazın durdurulması ve yeniden yargılanma talebi ilgili mahkeme heyetlerince reddedildi. Anılan İstanbul ACM mahkemeleri gibi Hizb-ut Tahrir davalarına bakan diğer illerdeki kimi ağır ceza mahkemeleri de bu kararları görmezden geliyor Hizb-ut Tahrir’e yönelik yargı zulmünde ısrarcı oluyorlar.

Bu zulümde ısrarcılığın en sıcak yansıması, mübarek Ramazan ayının ilk gününde tutuklanıp cezaevine gönderilen Uğur Kankur hadisesinde görüldü.

Uğur Kankur haberi için resme tıklayın:

“Geçiken adalet, adalet değildir” diyoruz ve şu an hükümlü olan tüm Hizb-ut Tahrir mensupları hakkındaki yeniden yargılanma kararlarının ivedilikle işleme alınmasının gerektiğini vurguluyoruz.

Malatya 3. ACM kararı: