Mahmut Kar: Hangi Tarafta Olmalıyız?
25 Eylül 2017

Mahmut Kar: Hangi Tarafta Olmalıyız?

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar, Kuzey Irak Referandumuna ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulunarak, bölgede ki gelişmelerin arka planını deşifre ederek, Müslümanların safının neresi olması gerektiğine vurgu yaptı.

Kar’ın yaptığı referandum değerlendirmesi şu şekilde;

Hangi Tarafta Olmalıyız?

Kuzey Irak Referandumu Türkiye’nin önemli gündem konusu haline geldi.

İşçisinden memuruna, gencinden yaşlısına, İslamcısından solcusuna herkeste referandum hakkında bir fikir oluşmuş-oluşturulmuş oldu.

Ancak süreci hiç alışagelmediğimiz bir şekilde izliyoruz.

İlk defa dış siyaset ile ilgili önemli bir konuda Türkiye’de bir kamplaşma oluşmadı.

Referandum konusunda AKP, CHP, MHP ve hatta HDP bir kamplaşma ortamını oluşturmadı.

Çünkü ilk üç parti (AKP-CHP-MHP) açıktan bu referanduma karşı olduklarını açıkladılar. HDP ise her ne kadar zımnen destek verdiğini açıklasa da, PKK’nın yönetim kadrosu ve tutuklu HDP Milletvekillerinin açıklamaları başka şeyi söylüyor.

Herkes Karşı Olunca Argüman Kalmadı

ABD’ye gidiyorsunuz o referanduma karşı…

İran’a bakıyorsunuz o da referanduma karşı, Irak hakeza aynı, Suriye dahi bu konuda hayır diyenlerin tarafında.

Rengini tam olarak ortaya koymadı ama AB de referandumun yapılmamasından yana…

Bir tek Yahudi varlığı “İsrail” var yapılsın diyen. Onun ne dediği de aslında çok önemli değil.

Bir de İngiltere var ki, o açıktan göstere göstere yapmasa da İngiliz sinsiliğine yakışan bir üslup ile Barzani’nin referandum kararını anladığını ifade ediyor. Anladığını ifade etmesi demek destek veriyorum demektir.

Durum böyle olunca ne siyasetçiler bu gelişmeyi iç siyaset için bir malzeme yapabildiler, ne TV’lerde saatlerce analiz yapmaya çalışan uzmanlar komplo teorileri üretebildiler, nede yazarlar köşelerinde “şer odakları Türkiye’nin büyümesini istemiyor” hamaseti ile söylem geliştirebildiler.

Öyle ya, hem iki gün önce Amerika’da Trump ile “düşman” çatlatırcasına dostluk pozları vereceksiniz hem de kalkıp Referandumun faturasını Batı’ya yıkacaksın...

Bu sefer olmadı anlayacağınız.

Peki, Herkes Karşı İse Irak Referandumunun Arkasında Kim Var?

Sorular:

**-**Herkesin karşı olduğu bu referandumu Barzani ısrarlı bir şekilde niye yapmak ister?

**-**Amerika açısından Suriye ve Irak meselesi çözüme kavuşturulmamışken Barzani referandumda niye ısrar eder?

-Türkiye, Irak, İran ve Suriye’ye rağmen Barzani bu çılgınca işte neye dayanarak diretir?

**-**Bölgedeki diğer Kürt gruplar (PKK-PYD/YPG-Goran-Talabani vs.) istemediği halde Barzani niçin ısrarla referandum der?

Cevaplar:

Referandumu Barzani değil İngiltere istiyor.

İngiltere, Suriye ve Irak meselesini çözüme kavuşturamamış olan ABD’yi bölgede topal bırakmak için parazitler oluşturuyor.

İngiltere, Suriye ve Irak politikalarında ABD’den imtiyaz kaparak siyasi nüfuz için tutunma noktaları oluşturmak istiyor.

Bölgedeki Kürt gruplar Barzani’nin siyasi liderliği altında toplanmak istemiyor. Bununla beraber İngiltere'de biliyor ki, Barzani’nin bağımsızlık mücadelesini Kürt halkı destekleyecek.

ABD’ye gelince o Barzani’nin referandum ile bağımsızlığa muktedir olamayacağını çok iyi biliyor. Bu sebeple de Barzani’ye açıktan sert yapmıyor, zira biliyor ki işin arkasında İngiltere var.

Özetle bu referandum, Amerika’nın Ortadoğu siyasetinde parazitler oluşturarak siyasi nüfuz için tutunma noktaları oluşturmak isteyen İngiltere’nin işidir.

Bu referandum sürecinde gördüğümüz şudur: Sömürgeci Amerika ve İngiltere, nüfuz sahibi oldukları grup, bölge yönetimleri ve ülkeler üzerinden çıkar çatışması yürütüyorlar.

ABD ve İngiltere’nin çıkar çatışmasındaki taraflar ise şunlardır:

Amerikan tarafı: Türkiye, Irak, İran ve Suriye

İngiltere Tarafı: Irak Bölgesel Kürt Yönetimi yani Barzani hükumeti

Biz Hangi Tarafta Olmalıyız?

Öncelikle şunu söyleyelim; bu referandum siyasi açıdan Türkiye, Irak, İran ve Suriye’de yaşayan Müslüman Kürt halkı için zarardan başka hiçbir fayda getirmez. Aklı olan herkes bunu rahatça anlayabilir.

Bu sebeple biz ne referandumu isteyenlerin ne de karşısında olanların tarafında olmamalıyız.

Biz, göbekten ABD’ye bağlı, Amerikancı bir siyaset ile politika yapan Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk ulusçuluğu ittifakı ile taraf olduğu Referandum karşıtlığının yanında olmamalıyız.

Biz, ulusçuluk fikrinin dayattığı refleksler ile katı Türk ve Arap Milliyetçiliğine karşı Kürt Milliyetçiliğinin tarafında ve referandumun yanında da olmamalıyız.

Ulusçuluk fikrinin dayattığı coğrafya bize zorla dayatılan coğrafyadır, Türk ve Arap ulusçuluğu üzerine inşa edilmiş bir Türkiye ve diğer Arap ülkeler ne ise Kürt ulusçuluğu üzerine kurulacak bir Kürdistan’da aynıdır.

Bizim için hiçbiri kabul edilmemelidir.

Biz bütün ulusçu, milliyetçi fikirleri esastan reddeden ümmetçi fikrin tarafındayız.

Biz bir devlet kurmak istiyorsak eğer o ancak ve ancak İslam Devleti olmalıdır.

Kürt halkının devlet talebini ve Bağımsız Kürdistan’ın kurulmasının meşruluğunu savunan Müslümanlara ise sözüm şudur:

Allah’ın talebi olan İslami esaslara dayalı Raşidi Hilafet Devlet’inin kurulmasının meşruluğunu ne zaman savunacaksınız?